3 DELİ 40K OLUYOR! HATTA OLACAK. BEN DELİLERİMİZ MİSALİ MUHİTTİNİMLE BEKLİYORUM. SİZCE NE YAPALIM? SESİNİZ YORUMUNUZ ÇIKMIYOR SJDUSKDYSLDYSKDY
-ÖZEL BÖLÜM
-ETKİNLİK
-YARIŞMA
ALLAHINI SEVEN YORUMA ÇÖKSÜN DE BİR ŞEYLER YAPALIM EJDYSKDYSKDYWKDYSJY
MİRAYDAN;
"Kız? Hadi iki lokma bir şey ye bari. Bak üzme bizi." demiştim ecrine masum masum bakarak.
"Canım istemiyor."
"Bak ben yerim. Bak tabağı bile yutarım."
"Ye. 3 gün aç susuz kalmıştım o zaman dayandım,şimdide dayanırım." dediği an yağmurla birbirimize bakmıştık. Burağın bu denli şeyler yapacağı aklımıza gelmemişti. Ecrin kaç gündür ne yemek yiyor,ne de kimseyle çene çalmıyordu. Sadece bir şeyler isteyeceği zaman ve bizim zorla konuşturmamız sayesinde konuşuyordu.
"Bana bak lan. Psikopatlığımı gösteririm sana. Nutkun tutulur."
"Yağmur,bana hiçbir şey göstermeyin. Göreceğimi gördüm b-ben." demişti ve sonunda sesi kısılmıştı. Bunları söyledikçe insanın daha da ağlayası geliyordu. Lan biz böyleysek şimdi kendisinin ruh hali nasıldı?
Ecrinin annesi yanımıza geldiğinde bize bakışlarıyla 'durum ne?' demişti biz de yine kafamızı yok bir şey anlamında sallamıştık. Ecringilin evindeydik ve ailesi bile konuşturamıyordu. Annemgil nihayet nihayet gelebilmişti ama onlarla bile doğru düzgün vakit geçirememiştim.
"Ecrin,annem arkadaşın geldi,seni görmek istiyor." demişti nurten teyze.
"Kim nurten teyze?" demiştim nurten teyzeye bakarak.
"Sarı saçlı çocuk. Adı giray mıydı neydi? Çok ısrar edince kıramadım." demişti nurten teyze.
Ecrin hala tepkisizdi. Hani hiçbir şey umrunda değilmiş gibi etrafa bakıyordu.
"Tamam nurten teyze biz şimdi geliyoruz." demişti yağmur ve ecrine baktık.
"Siz gidin. Ben kimseyi görmek istemiyorum."
"Ecrin çocuk buralara kadar gelmiş,gel de bir seni görsün." demiştim.
En sonda ikna edip zar zor dışarı çıkıp kapının önünde girayı görebilmiştik. Girayın da bana dediği o son cümleden sonra neredeyse hiç görememiştim.
Girayın o solgun yüzü ecrini gördükten sonra bir anda açılmış ve parlayıvermişti mavi gözleri.
"Ecrin." diyip hemen sarılıvermişti beçerem. Ecrinin elleri bomboş havada kalmıştı ve hiçbir tepki vermemişti yine.
Giray hala sıkı sıkı sarılırken ecrin aynı pozisyonda duruyordu.
Sarılma kısmını geçtikten sonra giray hala ecrinin gözlerine bakıyordu ama ecrin başka bir yöne dalmış hala orayı seyrediyordu.
"Kızlar ben ecrini biraz götürsem olmaz mı? Lütfen." demişti bize yalvaran gözlerle bakarak.
Biz de yağmurla birbirimize bakmıştık ilk önce ama sonra direk tamam demiştik. Belki giray iyi gelirdi ecrine.
O da bize teşekkür ettikten sonra ecrinle beraber gitmişlerdi.
Yağmur da "Ben efeyi görmüyom lan 2 gündür. Boş olduğun zaman direk mesaj at dedi ben onun yanına gidiyom." diyip gitmişti psikopatta.
Kaldım mı tek? Valla kaldım.
Ben de borayla mı buluşsam acaba? Valla özletti kendisini sıpa.
Gönderilen:Sonsuzum
Müsait misin?
Diye direkman mesaj atmıştım öğrenmek için.
Gelen:Sonsuzum
Müsaitim de noldu?
Gönderilen:Sonsuzum
Müsaitsen şey diyecektim,buluşalım yav.
İlla dedirttirecen bana.
Gelen:Sonsusum
Benim miroşum utanmış mı? Aman da aman. Geliyorum sizin kapının önünde ol.
Skhdskduskydsjhdsjshs
Anam! Lan bu oğlan beni ne de iyi anlıyor demi? Valla bak. Ama yani bir insan müsait misin? Deki sorunun buluşalım anlamını bilmeli. O gelsin öğretecem ben ona. Kendi kendime düşünerek bizim evin kapısının önüne kadar gelmiştim valla. Kaldırımda oturmuş,borayı bekliyordum.
Baktım karşıdan kırmızı gömlekli 3 düğmesi de açık, diz kapağı yırtık dar siyah bir pantolon ve saçları rüzgarda savrulan biri bana doğru geliyor. Maşallah mavi gözleri de güneşde morcivert oluyor.
Valla bora ne daşmış lan şöyle bir bakarsak. Bir de benim halimi anlatıyım. 'Beni çıkar artık' diye isyan eden bir kırmızı eşofman. Onun üstünde omzu yağmurla debelenmemizden kalan hafif yırtık pembe bir tişört. Altına da eşofmanımın üstüne çektiğim doctor who'lu mavi çorap. Saçlar her zaman ki topuz. Lan renk uyumunu tartışnak bir kenara,tardisli çoraplarımı neden eşofmanın üstüne çekmişim onu anlamadım. Şimdide indirmeye eriniyorum şahsen.
Yanıma geldiğinde kaldırımdan kalkıp direk sarılmıştım valla böyle sıkı sıkı. O da kollarını bana dolamış adeta 'ilk kim kimi öldürecek ha?' yarışı içerisindeydik.
"Kaç gündür yüzünü gören cennetlik ha. Nerdesin lan?" diyip saçlarımı karıştırmıştı.
"Napıyım? Ecrinin yanında olmaya çalışıyoruz işte." demiştim saçları mı düzelterek.
"Ol ol da biraz da benim yanımda ol be güzelim. Hiç görüşemiyoruz farkında mısın?"
"Farkındayım, umarım daha sık görüşürüz beğ!" diyip bir daha sarılmıştım sıkı sıkı.
Bizim evin kapısının açılma sesini duyduğum an borayı bir itişim var,size anlatamam.
"Aaa bora oğlum hoşgeldin. Hayırdır noldu?" demesiyle boranın eliyle ensesini tutup tek tük gülümsedi ve "Şey,aaa hıh! Miray arkadaşımı yoldan geçerken gördüm de ödev varmı diye sordum demi miray arkadaşım?"
"Tabi yav tabi. İşte bora arkadaşım şey olacak yani ödev falan yok yarına görüşürüz. Hadi Allahın rahmeti ve bereketi üzerine olsun." diyip direkman kendimi eve atmıştım. Allahın rahmeti ve bereketi üzerine olsun mu? Lan ne saçmaladım ben? Offf!
"Kızım,yavrum sen iyi imana gelmişsin görmeyeli. Aferim yavrum hep böyle ol." demişti annem ve bende onu onaylayacak homurtular çıkardıktan sonra direk odama girmiştim.
Lan az daha borayla beni görecekti annem! Vallaha ben bele bir şey görmemişem! Ama helal olsun borama da annesini gülü hemen toparladı konuyu.
İnsan bak bir insan diyorum sevdiğine 'annesinin gülü' der mi? Yüzüne balgam atılsın.
Ne diyim be! Övecek bir şey bulamadım.
Bir de az şu oğlanın karşısına düzgün çık. Tamam dağınıksın falan da sen kızsın be. Hep senin ağzın açık kalıyor onu görünce. Biraz da onun ağzı açık kalsın.
Diyorsun? Haklısın ama ben eyeliner'dan başka bir şey bilmem ki be!
Bak otur araştır o zaman. Hazır vaktin var,bir bak ne giyilir ne yapılır ne edilir sevgiliye nasıl kibar davranılır, sevgiliye NE TÜR SÖZLER SÖYLENİR, hele de buna bak. Hadi koçum bir dinle beni.
Tamam lan yapacam. Valla yapacam. Başlasıığn araştırmalar!
YAĞMURDAN;
"Seni ne çok özledim lan." diyip yanaklarımı vakumluyordu yalak efe.
"Tamam lan anladık ben de seni özledim ama sanırsın Mısırdan geldim, ne bu hasret!" diye bağırmıştım yüzüne bakarak.
"Lan iki gün iki yıl gibiydi! Sen tabi ne anlarsın odun! Kızlar sevgilisi böyle yapsa çıldırırlar sevinçten sen tabi hiç sevinme!"
"Kız gibi mi olayım? Bak her iddiasına girerim ki dayanamazsın." demiştim kahkaha atarak.
"Dayanırım lan! Neyine giriyoz?"
"Tamamdır o zaman. Ben iddia ediyorum ki sen 3 gün bile dayanamazsın. Eğer kazanırsam eşek kostümü giyip okulda eşşek gibi bağıracan anlaştık mı?" demiştim ona muzipçe bakarak.
"Tamam lan! Vallaha da yapacam. Amaaaa ben kazanırsam da sen okulda atar yaptığın herkesden özür dileyecen. Anlaştık mı güzelim?" diyip tam yanağımdan makas alıyordu ki
"LAN?! SEN KİMİN KARDEŞİNİN YANAĞINA DOKUNURSUN?!" diye bir hönkürme sesi gelince doruk olduğunu anladım ve beni direk çekmesiyle arkasına geçivermiştim.
"A-abi sende her şeyi yanlış anlıyon ha! Yanağında sivilce vardı yağmur kankamın. Onu alıyordum!" diye bağırınca kahkaha atmıştım. Biricik sevgilime bak hele nasıl da kıvırtıyor!
"Yağmur bir de gülüyor musun? Evde görüşecez senle. Sen de 3 saniyen var olum. Eğer kaçmazsan o piercingini götüne sokarım." deyip saymaya başladığı an kaçmıştı efe. Benim de kahkahalarla dediğim şey şu oldu
"Anlaştık efeeeeeeğ! Yarına neler olacak görecen!
GİRAYDAN;
"Ecrin,bak aramızda ki kırgınlıkları da düzeltelim,ben senle olan küslüğümü zaten boşverdim. Küssem de ne işime yarıyor? Seni özlüyorum. Böyle sürekli sarılmak istiyorum ama önüme bir engel çıkıyor. Artık engelleri aşalım mı?"
"Sen bilirsin." demişti sadece sahile bakarak. Keşke böyle olmasa hiçbir şey.
"Bak yaşadığın her şeyi atlatacaz,ilerde güleceksin böyle günlerine. Yavaş ya-...."
"O oğlanın bana dokunduğu anı düşünüp mü?!" diye birden bana bakıp bağırmaya başlamıştı,mavi gözlerinden akan yaşla.
"Ya da ben onu her itişimde tam 3 gün aç susuz kalışımı hatırladığım da mı?! Gülmek için hiçbir sebep yok giray! Anla bunu artık! BEN ÖLMEK İSTİYORUM!" diyip ağlamaya başlamıştı bana sarılarak.
O bana böyle sarılıp ağladığında elimden hiçbir şey gelmemesi benim daha da ölme isteğimi artırıyordu ama o bilmiyordu. O her gülmediğinde daha da fazla ölmek istiyordum. Gözümden dökülen yaşlarla sesimi titrememeye çalışarak sadece şunu dedim.
"Geçecek ecrin,geçecek sarışınım."