KARDEM | Tamamlandı

By gbhankerzeyker

214K 3.9K 681

"Sevdiğin kişiyle seni seven kişi asla aynı insan değildir." İki adam arasında kalan hasta bir kadın.. ... More

KARDEM | Teaser
KARDEM | Tanıtım
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13.Bölüm
14. Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18. Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm | SEZON FİNALİ
21.Bölüm | 2.SEZON
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
31.Bölüm
32. Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm | SEZON FİNALİ
37. Bölüm | 3.Sezon
38.Bölüm
Yeni Hikaye
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
Duyuru ☺️🌸
Final Bölümü İle İlgili Duyuru🌸
43. Bölüm | FİNAL

30. Bölüm

2.7K 75 8
By gbhankerzeyker





Sabah erkenden kalktık. Zeynep'le beraber kahvaltı yaptıktan sonra dışarıya çıktım ve ailesinin evine gittim. Kapıyı Cihan açtı. Beni görür görmez tam kapatıyordu ki elimi kapıya koyup engelledim.


"Cihan Bey.."

"Ne var?"

"Sizinle konuşmak istiyorum."

"Benim ne seninle ne de Zeynep'le konuşacak hiçbir şeyim yok."

"Bu kadar kolay mı yani evladınızı silip atmak? Sırf sevdiği adamla evlendi diye bir daha kızınızın yüzüne bakmayacak mısınız? Sevgiye ihtiyacı olan kızınıza.."

"Ne kadar büyük bir hata yaptığının farkına varsın."

"Bakın.. Ben her ne kadar engellemeye çalışsam da Zeynep buraya gelecek biliyorum. Sizden tek bir isteğim var.. Ona kötü davranmamanız, kötü şeyler söylememeniz.. Çünkü üzülmemesi gerekiyor bunu en iyi siz biliyorsunuz. Tamam biliyorum, kızgınsınız. Ama en azından annesiyle konuşmasına, görüşmesine izin verin. Birini anne sevgisinden mahrum bırakmak o kişiye yapılabilecek en büyük kötülük olur. İyi günler." arabama doğru ilerlerken Melis geldi yanıma.

"Kereem.."

"Ne var Melis? Rahat bırak beni artık."

"Neredesin sen kaç haftadır? Beni neden aramadın?"

"Ya neden bırakmıyorsun benim peşimi? Yapıştın kaldın yeter ya. Biz Zeynep'le evlendik Melis. Bak.." dedim parmağımdaki yüzüğü göstererek.

"Nee? Nasıl yaparsın bunu ya?! Madem onu seviyordun neden benim yanımdaydın!"

"Ee bağırma be! Ben hiçbir zaman senin yanında olmadım. Anladın mı? Şimdi rahat bırak beni. Uzak dur benden."


**


~Zeynep~





Kerem dışarıya çıktıktan sonra ben de Yağmur'un evine gittim. Arka bahçeye geçip oturduk, sohbet ediyorduk.


"Düğününüz nasıldı? Anlatsana.."

"Düğün yapmadık ki. Yapsaydık sizi çağırırdık biliyorsun. Alelacele bir nikah yaptık o kadar."

"Yani gelinlik giymedin öyle mi?"

"Maalesef."

"Kızım senin en büyük hayallerinden biri değil miydi gelinlik giymek?"

"Bir kere giydim.. Başıma gelmeyen de kalmadı.."

"Ya o sayılmaz ama.. Valla ben üzüldüm senin yerine ya."

"Kerem yanımda ya.. Gerisi hiç önemli değil."

"Aranız iyi yani dimi?"

"Çok iyi. Biz çok mutluyuz. Zaten Kerem daha önce beni üzecek hiçbir şey yapmadı, bundan sonra da yapmaz."


**


~Kerem~





Şirkette işlerimi bitirdikten sonra Berk'i merak ettiğim için evine gittim. Kapıyı açıp yüzüme bile bakmadan içeriye geçti.


"Ne oluyoruz? Hayırdır?" peşinden gittim. "Nasılsın?"

"Nasıl mıyım? Bunu hangi yüzle soruyorsun Kerem?!"

"Ne diyorsun be? Neyden bahsediyorsun sen?"

"Bana attığın kazıklardan.. Hangisinden başlayayım? Kronolojik olarak mı saymamı istersin?"

"Çok güzel yine aynı terane.. Ne oldu? Yediremedin mi kendine?"

"Senin birini sevebileceğine, aşık olabileceğine inanmıyorum hepsi bu! Bana inat olsun diye mi evlendin?"

"Üff uzak dur be.. Leş gibi içki kokuyorsun. Bana bak birader. Bu konuyu bir daha açmayacaksın anladın mı?!"

"Yeter! Her konuda senin iyi çıkmandan, beni kötü gibi göstermenden bıktım!"





Suratıma sert bir yumruk attı. Onu itip ben de vurdum. Bir o vuruyordu bir ben. En son onu tutup duvara yapıştırdım ve geri çekildim.


"Çünkü sen iğrenç, pislik bir herifin tekisin! Çünkü sen kötüsün Berk! Anladın mı! Her seferinde aynı şeyleri tekrarlamaktan bıkmadın mı?! Sen o kızı nikah masasında bırakıp gittin! Hem de iğrenç bir gerekçeyle! Unut artık tamam mı!"

"Ulan sen benden hayatımı çaldın be! Elimde ne var ne yoksa çaldın! Annemi, babamı, Zeynep'i!"

"Aptalsın sen! Her şey benim yüzümdenmiş gibi konuşma! Ben mi istedim lan başka bir aileye evlatlık verilmeni?! Ben yıllarca bir kardeşim olsun istedim! Sonra kardeşim olduğunu öğrendiğim adam silahını çekip gözünü bile kırpmadan vurdu beni! Ama ben yine de yanında oldum! Seni affettim! Ben sana ait olan hiçbir şeyi almadım senden Berk! Sen ve Zeynep.. Birbiriniz için yaratılmadınız anla şunu artık! Zeynep benim kaderimdi! Siz benim gerizekalılığım yüzünden tanıştınız! Eğer ben o gün onunla çarpıştıktan sonra gitmeseydim, yanında kalsaydım tanışmayacaktınız bile! O şuan benim yanımda. Böyle olması gerekti ve böyle oldu! Eğer bir daha onun adını ağzına alırsan seni pişman ederim!" kafasını öne eğdi, koltuğun kenarına oturdum ve soluklandım. İkimiz de sakinleşmiştik bir süre sonra.

"Tamam.. Tamam bitti. O konu kapandı. B-ben bir anlığına onu gerçekten sevmediğini, bana inat evlendiğini düşündüm ama öyle değilmiş. Aranızdan da çekiliyorum, size mutluluklar dilerim. Ben sana başka bir şey soracaktım. Bir şey duydum."

"Ne?"

"Annem.. Senin yüzünden mi öldü?" hiçbir şey söyleyemedim. "Kerem! Bana bak ve bir şey söyle! Annem senin yüzünden mi intihar etti! Ha?!"

"Bilmiyorum.."

"Ne demek bilmiyorum ya! Nasıl bilmiyorsun!" omzumdan itti. "Eğer öyleyse.." dışarıya çıktı, yutkunamıyordum..


**





Biraz kafamı toparlayıp eve gittim. Kendimi koltuğa attım. Zeynep'te yan koltukta uyuyordu. Bir süre sonra gözlerini açıp bana baktı. Yanağına kocaman bir öpücük bırakıp saçlarını sevdim nazikçe.


"A-aa Kereem? Ne oldu sana sevgilim?"

"İyiyim bir şeyim yok merak etme."

"Ya nasıl bir şeyin yok? Kiminle kavga ettin? Çok acıyor mu?"

"Acıyordu.. Ama senin yanına gelince geçti." dedim gülümseyerek.

"Ama bir şey diyim mi? Böyle de çok yakışıklısın." dudaklarına minik bir öpücük bıraktım.

"Sen de hâlâ çok güzelsin.. Zeynep.."

"Efendim sevgilim?"

"Şey ya.. B-ben birkaç gündür bu konuyu düşünüyorum da. Bir çocuğumuz olsa.. Çok güzel olmaz mıydı?"

"Çok güzel olurdu ama.."

"Aması yok Zeynep.. Parkın önünden geçerken çocukları görünce iç çekiyorum. Onlara gülümseyerek bakarken buluyorum kendimi. Senden bir tane daha olsa fena mı olur? İstersen hemen çalışmalara başlayabiliriz." dedim gülerek, tam dudaklarına doğru eğilirken kafasını çevirdi.

"Kerem.. Bu konuyu seninle konuşup bir karar vermiştik."

"Yoo.. Hayır karar falan vermemiştik. Ne olacak yani bizim de bi çocuğumuz olsa?"

"Ya ben hastayım Kerem farkında mısın? Sen hasta biriyle evlendin bazen unutuyorsun sanırım."

"Bu geçerli bi sebep değil Zeynep."

"Nasıl değil ya? Bi ton ameliyat geçirdim ama düzelmedi. İlaçlarla ayakta duruyorum. Her an kalp krizi geçirme ihtimalim varken bu bencilliği o çocuğa yapamam. Anla beni lütfen." kafamı öne eğdim. "Hâlâ seninle evlendiğim için vicdan azabı çekiyorum. Sana kötülük yaptığımı düşünüyorum."

"Şşş.. Yapma güzelim. Hadi düşünme bunları. Gel biraz dışarıya çıkalım."

"Özür dilerim."

"Ben ne olursa olsun seni sevmekten vazgeçmicem güzelim.."

"Ben de seni bitanem.."


~Zeynep~





Alnımdan öptü. Yanına kıvrıldım.. Yanağımı göğsüne yasladım, televizyon izlemeye başladık. Güvende hissettiğim tek yer onun yanıydı.


"Hı şey.. Bak. Sana ne aldım.." bir poşet uzatarak.

"Ne bu sevgilim?"

"Bilmem.. Açıp bak istersen." göz kırptı, poşetin içinde birkaç çeşit tohum vardı.

"T-teşekkür ederim de.."

"Ne alaka şimdi diyeceksin dimi?" gülüştük, yüzüme doğru eğilip saçlarımı sevdi. "Sen bu dünyadaki en güzel çiçeksin. Ve ben sana zarar gelmesine izin vermem. Senin bir yerin acırsa benim canım yanar. Annem yazdığı bir kitapta şöyle diyordu; "Eğer birini gerçekten seviyorsanız; ona koparılmış, solup gidecek bir çiçek değil, tohum verin." Bunun için ben de sana tohum almak istedim. Bunları arka bahçemize beraber ekeriz, özenle ilgileniriz. Ve kimsenin onlara zarar vermesine, koparmasına izin vermeyiz. Ne dersin?" o an gözlerim doldu..

"Sen harika bir adamsın derim." dedim gülümseyerek, yanağından öptüm. "Ya ben senin o güzel kalbine kocaman öpücükler bırakmak istiyorum. Sen o kadar güzel, o kadar naif bir adamsın ki.. Bazen senin sevgine layık olacak ne yaptım acaba diye düşünüyorum."





Yüzümü boynuna gömüp sımsıkı sarıldım ona. Beni öyle mutlu ediyordu ki, mutluluktan ağlayacak dereceye geliyordum.


Dışarıdan bakıldığında sinirli, sert biri gibi görünen bir adamın benim yanımda küçük bir çocuk gibi davranması, benim mutluluğum için çabalamasını görmek harika bir şeydi. Evet.. Birini sevmek kolaydır. Bir insanı görüp hoşlanırsınız, zamanla onu tanıdıkça sevmeye başlarsınız. Ama sevdiğiniz insanın da sizi sevmesi biraz zor bir ihtimaldir fakat gerçekleşirse dünyadaki en güzel olaydır. Yıllarca karşıma çıkan insanlar bana şu cümleyi inanmama neden oldu. "Sevdiğin kişi ile seni seven kişi asla aynı insan değildir." Sonra ne mi oldu? Sonra karşıma Kerem çıktı.. Ve belki de zor bir ihtimal gibi görünen şey gerçekleşti. Sevdiğim kişiyle beni seven kişi aynıydı.. Kerem, bu dünyada tanışabileceğim, sevebileceğim en iyi adam, bir kez bile tereddüt etmeden güvenebileceğim tek insandı. Tam anlamıyla mutluydum artık..

Continue Reading

You'll Also Like

222K 16.4K 18
BEDEL SERİSİ 3 Fatma ve Mahir İki yaralı yürek Fatma'nın yarası yüreğinde Ailesinden sevgi yerine sürekli şiddet görmüş bir kız Mahir ise bedensel e...
147K 5K 28
Aşk başıma geldiğinde, anlayamamaktan korkardım hep. Ya anlayamazsam, ya elimden kaçırırsam bu fırsatı diye. Çok gördüm çevremde, "Aslında o gerçek a...
168K 8.4K 33
Öyle bir söz yazılır ki bütün bir hayat anlatılır, öyle bir hayat yaşanılır ki bütün sözler anlamsız kalır. Hayat bir şekilde akıp gidiyor zaten onem...
35.5K 2.6K 83
Bu kez kültürlerin savaşı aşka dönüşecek..