KARDEM | Tamamlandı

By gbhankerzeyker

214K 4K 681

"Sevdiğin kişiyle seni seven kişi asla aynı insan değildir." İki adam arasında kalan hasta bir kadın.. ... More

KARDEM | Teaser
KARDEM | Tanıtım
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
13.Bölüm
14. Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18. Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm | SEZON FİNALİ
21.Bölüm | 2.SEZON
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30. Bölüm
31.Bölüm
32. Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm | SEZON FİNALİ
37. Bölüm | 3.Sezon
38.Bölüm
Yeni Hikaye
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
Duyuru ☺️🌸
Final Bölümü İle İlgili Duyuru🌸
43. Bölüm | FİNAL

22.Bölüm

3.2K 97 13
By gbhankerzeyker



                 Evden çıktım, tam Zeynep'in yanına gidiyordum ki babam aradı. Onun evine gittim. Salonda oturuyordu, yanına oturdum.


"Aç mısın oğlum?"

"Yok sağol.."

"Ben Zeynep'le ilgili olan konuyu yeni duydum.. Ve çok üzüldüm. Ama her şey Berk için üst üste geldi. Böyle bir durumda düğün olmaması en hayırlısıydı."

"Baba bilmiyorsun.. Zeynep'i nikah masasında bırakmasının sebebi bu değil."

"Sebebini bilmek istemiyorum, bu beni ilgilendirmez. Ama Berk çok yalnız kaldı. Şuan ailesi sandığı insanlar yok yanında. Yanına git.. Koru kolla kardeşini. Onu yalnız bırakma. Al getir buraya." 


**



               Dışarıya çıkıp bir markete girdim ve alışveriş yaptım. Sonra da Berk'in evine gittim. Perdeleri çekmiş karanlıkta oturuyordu. Poşetleri yere bırakıp perdeleri açtım ve yanına gittim.


"Yiyecek bir şeyler getirdim. Al ye şunları. Gebereceksin açlıktan."

"Vay be.. Sonunda beni de düşünen biri çıktı." saçı sakalı birbirine karışmıştı.

"Boş konuşma."

"Annem.. Nasıl biriydi? Anlatsana biraz? Beni mezarına götürür müsün?"

"Tamam.. Anlatıcam ve mezarına götürücem.. Ama önce bir işim var."

"Zeynep'in yanına gideceksin dimi? Ortalık boş kaldı, hemen fırsattan yararlanacaksın."

"Ulan sen beni hiç tanımamışsın be. Saçma sapan konuşma. Gerizekalı kendini de kızı da mahvettin. Arkanı toparlamaya çalışıyorum. Yardımcı olmaya çalışıyorum sadece. Bundan ilerisi de olmayacak. Bak.. İstersen babamın yanına götüreyim seni. O da yanında kalmanı istiyor. En azından bir süre." 

"İstemiyorum!"

"Sen bilirsin. Ben kaçtım." 


**



                Berk'in evinden çıkıp arabama bindim. Psikiyatri hastanesinin önünde durdurdum arabayı. Bir süre sonra Zeynep çıktı içeriden. Kornaya basıp camı açtım.


"Şştt.. Güzellik.. Gideceğiniz yere kadar bırakabilirim isterseniz?" 

"Aa.. Sen nerden çıktın ya?" arabaya bindi.

"Valla aslında seni buraya ben bırakıp sonra gelip alacaktım ama programda bir aksilik oldu. Sadece almaya geldim.. Kusura bakmayınız."

"Ya olur mu öyle şey.. Teşekkür ederim." 

"Ee nasıl geçti bakalım?"

"Yine kendimi delirmiş gibi hissettiğim bir gün işte."

"Ya Zeynep.. Sakın öyle düşünme. Psikoloğa gitmek delirmek değildir ki. Başkalarına anlatamadığın sorunlarını anlatmak için gidiyorsun sen oraya. Bu delirdiğin anlamına gelmez." gülümseyip elimi sıktı. "Ee nereye gidiyoruz?" 

"Bilmem.."


**



                  Beraber sahile gidip iskeleye çıktık. Oturup ayaklarımızı denize soktuk. Kafasını öne eğdi. Onu böyle üzgün görmekten nefret ediyordum.


"Konuşmak ister misin?"

"Belki bana kızıyorsundur.. Ama haklısın biliyor musun? Sen beni defalarca uyardın. Şuan ağlanıp sızlanmaya hakkım yok."

"Ben sadece sana yardımcı olmaya çalıştım. Aşk gözünü kör etmişti.. O ne yaparsa yapsın sevmeye devam ediyordun."

"Evet.. İşte şuan onun yüzünden bu haldeyim. Ama şöyle bir şey var. Ben o an Berk'le o kadını bastığımda onu sevdiğim için üzülmedim.. Geçmişimiz için, yaşanmışlıklar için üzüldüm. Çünkü senle tanıştığım andan itibaren Berk'e olan sevgim azaldı, son zamanlarda yüzünü görmeye bile tahammül edemiyordum. O umrumda değil.. Ona inandığım, güvendiğim, onu sevdiğim için.. Kendime acıyorum. Senden özür dilerim.."

"Ne için?"

"Senin kalbini kırdım.. Defalarca hem de. İstemeden belki.. Ama kırdım biliyorum. Yanına gelip bir sürü şey saçmaladım. Ama hiçbiri kalbimden geçen sözler değildi." 

"Artık bir önemi yok boşver.." 

"Ama sen ne olursa olsun hâlâ yanımdasın. Ben o adamdan kaçıp sana sığındım. Bana kızgın olduğun halde beni yanına aldın. İyileştirdin.. Eğer şuan iyiysem bu senin sayende." 

"Gidelim mi artık?" 


~Zeynep~ 



               Bana karşı mesafeli durduğunun farkındaydım.. Evimin biraz uzağında durdurdu arabayı. Aşağıya indik. Karşıma geçti.


"Şey.. Kerem.. Ben sana bir şey söylemek istiyorum. Eğer hala beni sev-"

"Zeynep.. Bak.. Iı.. Kusura bakma ama.. Olmaz." 

"N-neden?"

"Çünkü.. Biz olamayız Zeynep.. Biz diye bir şey olamaz." benim sözlerimin aynısını söylüyordu. "Misilleme yaptığımı düşünme sakın.. Ama.. Olmaz işte. Arada bir sürü engel var. Sen beni üzersin, ben seni üzerim.. Biz birbirimizi üzmekten başka bir şey yapamayız. Ben seni kırmaktan, üzmekten, incitmekten çok korkuyorum. Ama biz birbirimizden uzak durması gereken iki insanız. Ben her zaman senin çok iyi bir dostun olucam.. Arkadaş kalalım."

"Peki.. Sen nasıl istersen." 

"Eğer umutlanacaksan hiç görüşmeyebiliriz de. Sana umut vermek istemiyorum. Anlıyorsun beni dimi?"

"A-an-anlıyorum.." sözleri yüreğime oturuyordu sanki, konuşmakta zorlanıyordum. 

"Üzgünüm.. Ama böyle olmak zorunda. Kimseden korktuğum, çekindiğim için falan söylemiyorum bunları. Ben istemiyorum.. Benden sana hayır gelmez.. Hoşçakal." 


**



           Sabah erkenden kalkıp Yağmur'un evine gittim. Aldığı elbiselere bakıyorduk beraber. 


"Zeynep ne oldu yine sana? Yüzünden düşen bin parça ya.. Ben artık arkadaşımı böyle üzgün görmek istemiyorum."

"Yoo.. İyiyim ben." dedim sahte bir tebessümle.

"Bu nasıl? Ya da bu? Yok yok.. Şu kırmızı nasıl?"

"Çok güzel.. Sana çok yakışır."

"Benim elbisem hazır bile. Bunları senin için seçiyoruz."

"Ben partiye gelmicem."

"O ne demek şimdi? Geleceksin tabii.. Yeni yıla sensiz girmek istemiyorum ben. Kerem'le karşılaşmamak için mi istemiyorsun?"

"Biz olamayız' dedi.. Biz diye bir şey olamazmış." dedim derin bir iç çekerek. "Arkadaş kalacakmışız.. Umutlanacaksam görüşmeyecekmişiz.. Artık.. İstemiyormu beni. Ne acı dimi?" 


**



                  Son ana kadar düşünmüştüm partiye gitsem mi gitmesem mi diye. Bir anda karar verdim ve hemen ayağa kalkıp hazırlandım. Kırmızı mini elbisemi giyip saçlarımı yaptım, daha sonra parti mekanına gittim.


                  Can, Yağmur ve Kerem aynı masadaydı. Mecburen yanlarına gittim. Onlara sarılıp Kerem'in elini sıktım.


Yağmur: "Can biz şey yapalım mı.. Iıı.. Dans.. Dans edelim mesela. Hadi.."

Can: "Dans mı? İyi de hayatım ben dans etmeyi bilmem ki."

Yağmur: "Olsun olsun.. Ben öğretirim sana hadi." onlar gittikten sonra Kerem'le başbaşa kaldık.

"Şey.. Soğuk.. Çok soğuk dimi? Meteoroloji de uyarmış. -8 dereceye kadar incekmiş, kar da yağabilirmiş. Kar yağsa güzel olur aslında. Hava yumuşar.. Ne biliyim kardan adam falan yaparız. Y-ya-yani yaparım.." baştan aşağıya süzdü beni, gözü elbisemde takılı kalmıştı ve saçmalıyordu. Gülmemek için zor tutuyordum kendimi.

"Aynen.."

"Sen.. Ço-çok.. Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim. Sen de çok şıksın." 

"B-bu gece güz-güzel bir gece.. Iıı.. Öhöhöhö.. Yani yeni bir yıla giriyoruz, yeni umutlar, yeni hayaller.. Bu yeni yıla dans ederek girmek de güzel olurdu aslında biliyor musun? Ben de normalde hiç sevmem ama şuan da çok dans edesim geldi.. Etrafa da bakıyorum tek biz kalmışız. B-be-beraber horon tepelim mi?"  

"Ne?" dedim gülerek.

"Ne dedim ben ya.. Dans edelim mi diyecektim. Yani tabi arkadaşça bir dans.. Eğer istersen-" elini tuttum.

"Edelim arkadaşım.."



              Dans pistine gittik beraber. Ellerini belime yerleştirdi. Gözlerimin içine baktığı anda duruyordu dünya. 


"Aklımı başımdan alıp götürdün farkındasın dimi.. Dilim tutuldu seni görünce. Bu kadar güzel olunur mu?" 

"Arkadaşça yapmış olabilirim bunu." dedim gülümseyerek. 

"Şimdi seni şikayet etsem hırsızlıktan birkaç sene yatarsın içerde."

"Neden?"

"Çünkü kalbimi de aklımı da çaldın."

"Ödünç aldım diyelim ona.. Artık geri verebilirim her ne kadar istemesem de.."

"Öyle mi? Peki arkadaşım. Ver bakalım.." 

"Yapamıyorum Kerem.. Olmuyor işte. Keşke ben de seni kolayca kalbimden söküp atabilsem. Keşke seni sevmekten vazgeçebilsem.. Neden yaptın bunu bana? Kendine bu kadar aşık edip sonra geri çekildin."

"Beni istemeyen sendin Zeynep. Beni görmen için çabaladım, elimden gelen her şeyi yaptım. Ama senin umurunda bile olmadım. Beni defalarca kırdın, üzdün, görmezlikten geldin. Ben de sonunda senden vazgeçtim."

"Aşk bu kadar çabuk unutulabilir bir şey mi? Bu kadar kolay mı yani vazgeçmek?" 

"Seni çok seviyorum.. Sana çok aşığım, ama kendime bu kötülüğü yapamam.. Anla beni."



                Alnımı yanağına yaslayıp gözlerimi kapattım. Gözyaşlarımı içime akıtmayı öğrenmiştim artık. Gülümserken ağlamayı.. 


                  Ensesindeki saçları sevdim. Sırtımı sıvazladı. Daha sonra yanağımı göğsüne yasladım.


"Haklısın.. Seni zorlayamam bu konuda."

"Teşekkür ederim anlayışlı davrandığın için."

"Unutucam.. Ne pahasına olursa olsun unutucam seni." dedim küçük bir tebessümle, o da gülümsedi.

"Unutursun elbet. Umarım karşına seni seven biri çıkar. Ama benim kadar seveni çıkmayacak, beni unut bunu unutma." bi süre sonra korumasından bir şey istedi, bi hediye paketi getirdi. "Hı bu arada.. Bu senin için."

"Ne bu?"

"Benden bi hatıra olsun istedim. Ne biliyim belki mutlu olursun diye düşündüm.." açıp baktım, içinde çok güzel bir melek biblosu vardı. 

"Çok güzel."

"Sen daha güzelsin.." bir hediye paketi daha vardı. "Eğer ileride bir çocuğun olursa ona verirsin bunu da. Amcasından küçük bir hatıra.. Belki ben hiç göremicem onu. Şimdiden vereyim dedim."

"Çok incesin.." bir çift bebek ayakkabısıydı, rengi pembeydi. "Kızımın olacağını nereden biliyorsun?"

"Yani senden bi tane daha olsa fena olmazdı diye düşündüm. Böyle kocaman gözlü, kıvırcık saçlı, kahverengi gözlü ama gökyüzü gibi bakan.."

Berk: "Paaarrtiiiiii!" Kerem yumruğunu sıktı, burnundan soluyordu..

"Kerem sakin ol lütfen." 



              Kolundan tutup durdurmaya çalıştım ama kolunu çekip Berk'in karşısına gitti. Bir anda sessizlik oluştu, herkes onlara bakıyordu. Çok korkuyordum. 


B: "Kardeşine bi hoşgeldin demeyecek misin Kerem? Çok darıldım size ya.. Kambersiz düğün olur muymuş hiç?" sarhoştu.

K: "Berk.. Bu geceyi mahvetmene izin vermicem tamam mı? Güvenliği çağırın. Alıp götürsün bunu."

B:"Ne oldu? Eski nişanlımla romantik anınızı mı bozdum yoksa?"

"Kerem.. Kerem hadi gidelim lütfen." dedim. 

B: "Yoksa öpüşmenizi mi böldüm? Rahat rahat sevişemediniz mi?" 


                 O an Kerem tüm gücüyle bir yumruk attı Berk'e. Kavga etmeye başladılar. Bir o, bir o vuruyordu.. Etrafta kırılmadık bardak, tabak kalmadı.


K: "Bana bak! S***** git anladın mı! Artık bu kızın hayatından da benim hayatımdan da s**** git! Uzak dur bizden! Onun adını bile almayacaksın ağzına! O artık benim yanımda! Biz evlenicez ve sen de mal gibi bakacaksın bize! Çünkü bizim aşkımız seninki gibi sahte değil! Sen de ne kaybettiğinin farkına varacaksın! Yürü Zeynep."



             Elimden tutup beni dışarıya çıkardı. O kadar sinirliydi ki. Arabanın önünde duraksadım, dönüp baktı.


"Ne bakıyorsun? Binsene."

"S-sen.. Az önce.. Ne dedin? Evlenicez dedin. B-bi-biz.. Biz evlenecek miyiz? A-a-az önce.. Bana.. Evlenme teklifi mi ettin?""

"Sen ve ben? Evlenicez öyle mi? Sen buna inandın mı gerçekten?" dedi dalga geçer gibi bir gülümsemeyle.

"Korkaksın sen! Kocaman bir korkaksın!"

"Ben mi korkağım?! Senin haberin bile yokken Berk'e ben açıkladım her şeyi! Ölümü göze alarak hem de! Şimdi gelip de bana korkak diyemezsin! Seni istemediğim için mi korkak oluyorum!"

"Hayır.. Korktuğun için istemiyorsun beni." 

"Bak.. Annemin bir sözü var. 'Aşktan korkmak hayattan korkmak demektir. Aşk korkarak yaşanmaz.' Eğer ben sana hâlâ aşık olsaydım tüm dünyayı karşıma alırdım!"

"Sen bana hâlâ aşıksın Kerem! Hem de deliler gibi! Yalan mı! Ama benim canımı yakmak istiyorsun! Benden intikam almak istiyorsun! Berk'i de sen çağırdın dimi buraya?!"

"Saçmalama!"

"Onu göreyim, her şey gözümün önüne gelsin, canım acısın diye yaptın!" 

"Yok öyle bir şey tamam mı?! Ben senden intikam almak falan istemiyorum! Ben sadece.. Sadece senden uzak durmaya çalışıyorum."

"Ne olur şu gururunu bir kenara bıraksan?"

"Yapamam tamam mı? Beni hiçe saymış bi kıza yeniden yenilmek istemiyorum."

"Kerem.. Aşkta gurur olmazdı hani? Bunu sen söylemiştin.. Gururunu bırakıp bana sadece bir kere 'seni seviyorum' desen dünyalar benim olur biliyor musun? Bu sözü duymaya o kadar muhtacım ki.." saatine baktı, yeni yıla sadece birkaç saniye kalmıştı.

"Sana seni sevdiğimi söyleyemem belki ama.. Tam da şuan güzel bir şey yapabilirim."



              Saatler tam 12'yi gösterdiğinde beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Daha sonra sımsıkı sarıldım boynuna.


             Sanırım mutluluktan ölebilirdim her an.. Yeni yıla nasıl girersen tüm yılın öyle geçer derler. Ben sevdiğim adamın yanında, onun kollarının arasında girmiştim.. Ben sadece bir yılımın değil, bundan sonraki tüm yıllarımda onun yanında olmak istiyorum. 


"Bu da arkadaşça bir öpücüktü sanırım." dedim gülerek.

"Yo ben sadece suni tenefüs yapmaya çalışıyordum.."

"Hıhı.. Çok dengesizsin biliyorsun dimi?"

"Biliyorum." göz kırptı.

"Mutlu yıllar arkadaşım.."

"Mutlu yıllar." bir taksi çevirip bindim, sürekli kahkaha atıyordum ve buna engel olamıyordum. Ağzım kulaklarıma varmıştı resmen.


-----------------------------------------------------------------


Eveet 2016'nın son bölümüyle beraber 70 bin okunmaya ulaştık. Ancak ne yazık ki oy sayısı çok az, desteklerinizi bekliyorum. Bi de kapağımız nasıl olmuş? Beğendiniz mi merak ediyorum. Fikirleriniz benim için çok önemli, aşağıda yorum olarak belirtirseniz sevinirim. İsterseniz yeni bir kapak da tasarlayabilirim.. Hepimiz için mutlu, huzurlu, sağlıklı bir yıl dilerim. Umarım yeni yılda her şey gönlünüzce olur. Mutlu yıllar :) 

Continue Reading

You'll Also Like

30.9K 1.7K 102
Bir ZeyKer hikayesi... //11 Nisan 2020 - 11 Nisan 2021\\ « 99 BÖLÜM » 17 yaşındayken hiç beklemediği bir anda, beklemediği biri tarafından ihanete...
373K 10K 35
Feminist bir genç kız, kendinden emin bir erkek. Peki ikisinin yolu bir kuzen tarafından kesişince ne olacak? Çöpçatan kuzenimiz görevinde başarılı o...
214K 4K 48
"Sevdiğin kişiyle seni seven kişi asla aynı insan değildir." İki adam arasında kalan hasta bir kadın.. Bir tarafta 4 yıllık sevgilisi olan...
61.4K 3.9K 35
Derin'de bir Kerem Sayer hikayesi.