Indria bir kaç saat sonra tekniği test etmek için dışarı çıktı. Tekniği kullanarak çok hızlı bir şekilde kalabalığın içinde ilerlemeye başlamıştı. Kalabalıkta ilerlerken bir anda yanlışlıkla birisine çarptı.
Bu kişi uzun boylu ve kaslı bir vücuda sahipti. Sakalları ise göğsüne kadar uzamıştı. Indria'nın ona çarptığını görünce sinirli bir şekilde ona baktı. Indria'da karşısındakine baktı ve okulun yaşlılarından olduğunu anladı.
Okulun yaşlılarından birisini sinir ettiği için sorun çıkmamasını umuyordu Indria. Yaşlı ona bakarken sinirliydi. Hatta o kadar sinirlenmişti ki damarları kollarından dışarı çıkmıştı.
"Adın ne senin velet?"
Indria karşısındaki adama bakarken "Adım Indria efendim." dedi saygılı bir şekilde.
Yaşlı adam ona bakarken devam etti.
"Hah, en azından saygılı birisi! Bak velet senin gibilerinden nefret ederim! Okul alanında teknik deneyen kişilerden yani."
Sinirini belli etmek için eğildi ve çatılmış kaşlarının altındaki kahverengi gözlerini Indria'nın önüne getirdi.
Yaşlı Adam'ın yanındaki başka birisi konuştu.
"Kamei Nhan, veledi boşversene. Hiç uğraşma."
Indria ona sinirlenen kişinin adının Kamei Nhan olduğunu öğrenmişti. Yanlış hatırlamıyora okul sıralamasında görmüştü.
Kamei Nhan, Indria'ya tekrar baktı.
"Doğru, böyle piçlerle uğraşılmaz." dedi gülümser bir şekilde.
Amacı barizdi, Indria'yı sinir etmek istiyordu. İsteğini gerçekleştirmişti. Indria piç lafını duyunca sinirlenmişti.
"Efendim, size karşı en ufak bir saygı kusurum olmadı. Lakin siz bana bir hakarette bulundunuz. Kendi yaşınızın farkında olmadan kendinizden yaşça küçük olan birisine piç demeyi nasıl yakıştırıyorsunuz kendinize?"
Kamei Nhan, Indria'nın keskin dili karşısında şaşırmıştı ve onun kelimeleri onu sinir etmişti.
"Demek bir hocaya karşı nasıl konuşacağını bilmiyorsun, senin gibilere karşı ceza vermesek kim bilir daha neler diyeceksin. Bunu hemen odama getirin!" dedi ve hızlı bir şekilde ortadan kayboldu.
Onun kelimelerinden sonra iki öğrenci Indria'yı kollarından tuttu ve hocaların olduğu binaya doğru götürmeye başladılar. Hocalar binası saraya benzer bir şekilde yapılmış olmasına rağmen inşaat sırasında kullanılan malzemeler çok kaliteli değildi. Görünüşü çok iyiydi ama değeri fazla değildi. Beş kattan oluşuyordu, öğrenciler Indria'yı ikinci kata doğru götürdüler. Büyük bir kapının önünde durdular.
Kapıyı açtılar içerde Kamei Nhan gülümseyerek bekliyordu.