Tutuklu (Tamamlandı) ✔

By eymauA

8.3M 234K 38.3K

''Barlas Poyrazoğlu '' Siyahın nasıl daha siyah ve nasıl daha çekici olabileceğini varlığıyla kanıtlayan, güç... More

1. Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11. Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
Yeni Kapak
18. Bölüm
19. Bölüm
21. Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
DUYURU!
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
DUYURU!
27.Bölüm
28. Bölüm
29.Bölüm
-ALINTI-
30.Bölüm
31. Bölüm
32.Bölüm
*Sürprizzz...*
33.Bölüm
34.Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
Final

20. Bölüm

158K 4.3K 775
By eymauA


Multimedia: Barlas


'' Şşştt. Sakin ol küçük. Beni tanımadın mı?''

Elini hışımla ağzımdan çektim.

''Ne işiniz var burada? Ödümü kopardınız.''

''Bakıyorum da o korkak küçük kız gitmiş, yerine bana hesap soran küçük kız gelmiş.''

Hemen kendimi toparladım.

''Dışarıda ki tabelada da yazdığı gibi burası bayanlar tuvaleti. O yüzden sordum.''

'' Sana cevap vermek zorunda değilim küçük.''

Şimdi ben sana bir şey söylerdim ama uzatmak istemediğimden susuyorum. Dengesiz varlık. Hem kızlar tuvaletine girip arkamda bitiyor, sorunca da cevap vermiyor.

''Ne oldu? Daha deminki cesur kız kayboldu sanki.''

''Kaybolduğu yok aynı yerinde duruyor.''

Bu gün gerçekten de cesaret hapı yutmuştum galiba. Gerçekten kaşınıyorum.

''Sevdim bunu. Yoksa Soydan' ı da böyle sert kız rolü yaparak mı etkiledin?''

''Elimden geleni yapacağımı söylemiştim. Nasıl olduğunun bir önemi yok ama yavaş yavaş yakınlaşmaya başladık.''

Beni baştan aşağı süzerek konuşmaya devam etti.

''Görüyorum ki onu etkilemek için baya uğraşıyorsun. Ama dikkat et de seni hafif kız sanıp altına almasın. Gerçi hoş imzayı al da nasıl aldığın beni ilgilendirmez.''

''Ben çevrenizde ki kızlara benzemem. O yüzden bana böyle iğrenç ithamlar da bulunmazsanız sevinirim.''

Tam yanından geçip gidecekken kolumdan tutup sıktı.

''Canımı acıtıyorsunuz.''

''Eğer bir daha benimle böyle konuşmaya cesaret edersen bu acı onun yanında sinek ısırığı kalır. Anladın mı beni?''

Şuna bak hem suçlu hem güçlü. Hırsız damgası vurdurduğu yetmezmiş gibi şimdi de resmen hafif kız demeye çalışmıştı. Beni ne zaman bir erkekle görmüştü de böyle bir şey söyleyebiliyordu. Çok sinirlenmiştim.

''Anladım ama sizde bir daha bana böyle ithamlarda bulunmazsanız sevinirim. O yüzden kolumu bırakır mısınız?''

''Benimle pazarlık yapma gibi bir lüksün yok küçük. Şimdi git ve şu işi bir an önce hallet.''

Cevap vermeyi geç yüzüne bakmaya gerek bile duymadan hemen lavabodan çıktım.

O gelmeden önce her şey gayet güzeldi. Şimdi boşu boşuna sinirimi bozmuştu.

Ayrıca çok düşüncesiz ve dengesiz biriydi. Ya lavaboda birisi ikimizi görseydi?

Ya Yavuz bizi fark edip her şeyi anlasaydı?

Sahi o niye takım elbise giymişti? Düşününce ne giydiğini daha yeni fark etmiştim.

Yoksa o da mı yemek yemeye gelmişti?

Ben bunları düşünürken ne zaman Yavuz 'un yanına geldiğimi fark etmemiştim.

''Bende tam sana bakmaya geliyordum.''

''Özür dilerim. İçerisi biraz kalabalıktı da geç kaldım.''

''Önemli değil. Bu arada içeri de bir şey mi oldu? Biraz düşünceli gibisin.''

''Hayır bir şey olmadı. Size öyle gelmiş.''

''Sorun yok o zaman.''

''Evet yok.''diyerek zoraki bir gülümseme yolladım.

Yemeğimize kaldığımız yerden devam ederken birden Yavuz'un arkasında, iki masa uzağımıza oturan Barlas'a gözüm çarptı.

Ne yani cidden yemek yemeye mi gelmişti?

Üstelik yalnız da değildi.

Karşısında oturan kadına baktığımda Gözde'ydi.

Ama bunlar ayrılmamış mıydı? Yani haberlerde gördüğüm kadarıyla öyle diyorlardı.

Demek ki magazincilerin uydurmasıydı.

Aman beni ne ilgilendirir sanki onların ilişkileri.

Alan memnun veren memnun.

Ama cidden yemek yiyecek başka restoran bulamamışlar mıydı?

''Nereye bakıyorsun?''

''Efendim?''

''Daldın gittin de arkada bir şey mi var diye merak ettim.''

Tam önemli bir şey yok diyecektim ki Yavuz arkasını döndü ve Barlas ile göz göze geldiler.

Ben onlara bakarken Gözde de beni fark edip sinsi sinsi bakmaya başladı.

''Ne güzel tesadüf.''

Yavuz bana doğru dönünce bende onlara bakmayı kesip önüme döndüm.

''Kalkalım mı istiyorsan?''

''Siz rahatsız olmadıysanız benim için sorun yok. Üstelik henüz tatlılarımızı da yemedik.''

''Benim için problem yok. Ayrıca fark etmedim sanma yine siz demeye başladın.''

''Kusura bakma sürekli unutuyorum.''

''Önemli değil. O zaman doyduysan tatlılarımızı söyleyelim.''

''Olur.''

Garsona işaret verdi ve garson gelip önümüzdekileri toparlayıp tatlı siparişlerimizi aldı.

Ben sufle yemek istemiştim. Yavuz da yine aynısı olsun diyerek sufle istemişti.

Tatlılarımız geldiğinde hem sohbet edip hem yemeye başladık.

Yavuz gayet rahat bir şekilde tatlısını yemeye devam etmesine rağmen ben yine izleniyormuş gibi bir hisse kapıldığım için rahat edememiştim.

Kafamı tekrardan Barlas'ın olduğu masaya çevirdiğimde gerçekten de bizi izliyordu.

Gözde sürekli ona bir şeyler anlatıyordu fakat o hiç dinliyormuş gibi görünmüyordu.

Ona baktığımda göz göze gelmemizle hemen kafamı tatlıma çevirdim.

Anlaşılan buraya beni iyice strese sokmaya gelmişti.

''Tatlılarımızı da bitirdiğimize göre kalkalım mı?''

''Tabi. O zaman ben hesabı istiyorum.''

''Sen dur ben isterim.''

''Olur mu öyle şey. Sonuçta teşekkür amaçlı ben sizi buraya getirdim.''

''Hesabı bir bayana ödeteceğimi düşünmüyorsundur umarım.''

Bu sözüyle gözüme girmeyi başarmıştı.

'' Ayrıca teşekkür bahaneydi.''

''Nasıl bahaneydi?''

''Sadece seni daha yakından tanımak istemiştim. Direk sorarsam kabul etmeyeceğini düşündüm. Sende teşekkür etmeyi çok istediğinden benim için bahane oldu.''

''Demek bir oyuna kurban gittim öyle mi?''

''Masum bir oyun diyelim.''diyerek göz kırptı.

Bende dayanamayıp gülümsedim.

Aslında Yavuz o kadar kötü birisi gibi görünmüyordu. Hatta çoğu kızın isteyeceği bir erkek modeliydi. Normal şartlarda olsak ondan hoşlanabilirdim.

Yavuz hesabı isterken benimde gözüm tekrardan Barlas'ın olduğu masaya kaymıştı. Kaşlarını çatıp burayı izliyordu.

Allah aşkına bunun derdi neydi?

Her şeyi belli etmek mi istiyordu?

Garson hesabı getirdiğinde Yavuz hesabı ödeyip garsona bahşiş verdi.

''Hadi kalkalım.''

''Tamam.''

Duru'nun zorla giydirdiği kabanımı üzerime geçirip çantamı aldım.

Yavuz yanıma gelerek kalkmam için sandalyemi çekip eliyle yol verdi.

''Buyur bakalım bayanlar önden.''

''Teşekkürler çok naziksin.''

Birlikte restorandan çıkarken son bir kez kafamı çevirip Barlas'a baktım. Geldiğinden beri hep yaptığı gibi yine bizi izliyordu.

Ona bakmayı kesip önüme döndüm ve Yavuz ile birlikte restorandan çıkıp arabaya bindik.

''Beğendin mi restoranı?''

''Beğendim. Yemekleri de gayet güzeldi.''

''Beğenmene sevindim. Aslında seçerken çok tereddüt etmiştim.''

''Aslında seninle yemek yemeyi daha çok sevdim.''

''Teşekkür ederim.''

Utandığım belli olmasın diye kafamı cama doğru çevirip dışarıyı seyrettim.

''Utandın mı yoksa?''

''Hiçte bile. Nerden çıkardınız?''

''Biraz kızardın da.''diyerek güldü.

''Üstümdekiler kalın ya terlediğim için kızarmışımdır.''

''Pek inanmasam da inandım diyelim.''

Daha fazla konuşup rezil olmamak için eve gelene kadar sesimi çıkarmadım.

Araba durduğu zaman eve geldiğimizi anladım.

''Bu gün için çok teşekkür ederim. Ayrıca hesabı siz ödediğiniz için çok mahcup oldum.''

''Bunu hiç duymamış olayım. Lafı bile olmaz. ''

''Teşekkürler. O zaman size iyi geceler.''

Tam arabadan ineceğim sırada Yavuz'un seslenmesiyle geri ona doğru döndüm.

''Cansu.''

''Efendim.''

''Seninle tekrardan bir şeyler yapmayı çok isterim. Beni kırmazsın değil mi?''

''Bilmem ki.''

''Lütfen. Beni kırmazsan çok sevinirim.''

''Peki. Düşüneceğim.''

''Teşekkür ederim. ''

''O zaman tekrardan iyi geceler.''

''Sana da iyi geceler. Yarın görüşürüz.''

Arabadan inip apartmana doğru yürüdüm. Ben içeri girene kadar Yavuz da gitmeyip beni beklemişti.

Eve geldiğimde kızlar uyumayıp beni beklemişti.

İçeri girer girmez soru yağmuruna tutmaya başladılar.

''Kızlar biraz sakin olun. Her şeyi anlatacağım.''

''Hadi çabuk anlat meraktan çatlayacağız.''

''Nereden başlayayım.''

''Başla işte bir yerden. ''

''Başlıyorum o zaman. Beni aradıktan sonra aşağıya indim. O da kapıda bekliyormuş. Beni görünce çok güzel olduğumu söyledi. Bu arada o da çok yakışıklı olmuştu.''

''Zaten Allah'ı var ki yakışıklı çocuk.''

''Derin dur kesme kızın sözünü. Sen devam et Beyza.''

''Daha sonra birlikte restorana geldik ve masamıza oturduk. Bu arada iyi ki size abartı bir yer olmasın demişim. Demeseydim nasıl bir yer seçerdiniz kim bilir.''

''Bence bu konuyu yine tartışmaya başlamayalım. O yüzden devam et.''

''Yavuz oturmam için sandalyemi falan çekti. Ayrıca yakışıklı olmasının yanında çokta centilmen birisi. Neyse siparişlerimizi söyledik ve yemeğimizi yemeye başladık. Bana ailesini, kız kardeşinin başına gelenleri falan anlattı. Sonra hobilerimi falan sordu. Bende gezmeyi severim diyince' Bende severim hatta istersen yurtdışına gittiğimde senide götürebilirim.' dedi .''

''Yavuz Bey'e bak sen. Baya da hızlı çıktı.''

''Duru'ya katılıyorum. Gerçektende çok hızlı bir giriş olmuş.''

''Bana da biraz öyle geldi. Neyse devam ediyorum. Bana en azından şirket dışında siz diye hitap etme dedi. Bende ilk başta itiraz etsem de sonra kabul ettim. Daha sonra aslında sana benimle yemeğe çıkar mısın diye direk sorsam kabul etmeyeceğini bildiğimden bu teşekkür meselesini seninle yemeğe çıkabilmek için bahane olarak kullandım dedi.''

''Kızım demek ki gözlemlerimiz doğru çıktı. Adamı baya etkilemişsin.''

''Sen ne düşünüyorsun Derin?''

''Beyzacığım seni gönülden tebrik ediyorum işin en zor kısmını başardın.''

''Cidden başardım mı kızlar? Bence asıl her şey şimdi başlıyor.''

''Bizce en azından yarısını başardın. Yavuz ile yakın olduktan sonra imzayı daha kolay alırsın.''

''Umarım bundan sonrası daha kolay olur. Bu arada size asıl bombayı söylemeyi unuttum.''

''Anlat anlat çok merak ettim.''

''Duru haklı bu sefer ben bile merak ettim.''

''Biz yemek yerken bir ara lavaboya gittim. Aynada makyajımı tazelerken arkamda birisini gördüm. Tam çığlık atacağım sırada ağzımı kapattı.''

''Oha ciddi misin? Kimdi çabuk söylesene.''

''Kim olabilir sizce?''

''Beyza meraktan çatlatma nerden bilelim kim anlatsana.''

''Tamam tamam söylüyorum. Barlas.''

''Yok artık.''

''Peki ne istiyormuş?''

''Bilmiyorum. Bana hesap soramazsın falan dedi. Ayrıca biliyor musunuz böyle giyindim diye lafı bana hafif kız demeye getirdi.''

''Barlas da iyice haddini aşıyor.''

''Haklısın Derin.''

''Tabi o öyle söyleyince bende sinirlenip etrafınızdaki kızlara benzemem dedim.''

''Cidden bunu söyledin mi?''

''Evet.''

''Barlas ne dedi?''

''Kolumu tutup sıktı ve benimle düzgün konuş dedi. Sizce de komik değil mi? Asıl düzgün konuşmayan kendisi bir de bana söylüyor.''

''Hayatım sonuçta burada Barlas' dan bahsediyoruz. Ondan mantıklı bir şeyler bekleme.''

''Sende haklısın Derin.''

''Peki sizi o halde birisi görmedi mi?''

'' Çok şükür ilk defa şans yüzüme güldü de biz içerideyken gelen giden olmadı. Zaten bende konuyu daha fazla uzatmamak için tuvaletten çıkıp içeriye geçtim. Daha sonra Yavuz ile yemek yemeye devam ederken bir baktım Barlas Gözde ile birlikte arkamızda ki masada oturuyor.''

''Nasıl yani? Bildiğin Gözde ile yemeğe mi gelmişler?''

''Öyle görünüyor ama bütün gece sürekli bizi izledi. Gözde ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama o hiç muhatap bile olmadı.''

''Zaten Gözde'yi takmadığını biliyorduk.''

''Yavuz fark etti mi Barlas'ı?''

''Evet fark etti. Zaten Barlas gelmeden önce onun hakkında konuşmuştuk. Bana ondan uzak durmamı söyledi. ''

'' Anlaşılan seni kıskanıyor.''diyerek sırıttı Duru.

''Bilmiyorum. Aslında bu gün Barlas şirkete geldi. Yavuz'un odasında konuşuyorlardı. Bende merak edip dinledim. Barlas Yavuz'a benim güzel olduğumu, o isterse benimde onu kesin isteyeceğimi söyledi. Yavuz da kardeşi gibi beni de kullanmasına izin vermeyeceğini falan söyledi.''

''Bence Barlas Yavuz'u kıskandırarak sana daha çok yakınlaşmasını sağlıyor.''

''Öyle mi dersin? Çünkü ben bu gün ne yapmaya çalıştığına bir türlü anlam veremedim.''

''Bence öyle. Yoksa bunu söylemesinin başka bir sebebi olamaz.''

Derin haklıydı. Bir an önce bu işi bitirmemi istediği için bana yardım ediyordu. Yoksa başka bir sebebi olamazdı.

''Sende haklısın.''

''Başka bir şey oldu mu yemekte?''

''Bir şey olmadı. Yavuz beni eve bıraktı. Bu arada hesabı da ödetmedi. Bence çok kibar birisi.''

''Erkeklere güvenemezsin tatlım. Belki de köprüyü geçene kadar öyle davranıyordur.''

''Sanmıyorum.''

''Derin'in sözünü dinle Beyzacığım. Senin şimdiye kadar hiç sevgilin olmadığından anlamayabilirsin ama bunlar kızları etkilemek için basit numaralar.''

''Ama konuşmaları çok gerçekçi gibiydi. Ayrıca benimle tekrar buluşmak istedi.''

''Yalan ya da gerçek olması bizi ilgilendirmiyor aslında. Önemli olan amacımıza ulaşmamız.''

''Derin iyi söyledi. Seninle tekrar buluşmak istemesi de çok güzel bir fırsat.''

''Gittikçe Yavuz'a ile aramızda bir şeyler olmaya başladı. Galiba bu işi başaracağım.''

''Biz sana söyledik başarırsın diye. Sadece kendine güvenmen lazım.''

''Haklısınız. Neyse o zaman ben gidiyim üstümü değiştirip oradan da duş alayım.''

''Tamamdır canım.''

''Banyodan çıktıktan sonra gel de kahve içelim.''

''Olur içelim.''

Ayağa kalkıp odama doğru yürüdüm. Dolaptan temiz kıyafetler aldım ve duş almak için banyoya geçtim. Duş alırken bu gün gerçektende yorulduğumu fark ettim. Bu gün hem bedenen hem de zihnen baya yorulmuştum. Sürekli bu gün yaşananları düşünüp duruyordum. Kızlar da olmasa bu işin altından tek başıma kalkamazdım. En azından bana fikir veriyorlardı. Ayrıca çoğu konuda da haklıydılar.

Birden bu gün internette gördüğüm haber aklıma geldi. Bu konuyu tamamen unutmuştum.

Acaba hiç söylemese miydim?

Ama ben Derin'in yerinde olsam bana söylenmesini isterdim.

Başka bir yerden öğrenmesindense benim söylemem daha iyiydi.

En iyisi duş aldıktan sonra bu konuyu Derin'e anlatmamdı.

Banyodan çıktıktan sonra vücudum dinlenmişti. Odaya geçip saçlarımı da kuruttuktan sonra tekrar kızların yanına salona geçtim.

Kızların ikisi de koltuğa yayılmış film izliyorlardı.

''Bakıyorum da keyfiniz yerinde kızlar.''

''Gel gel sende izle. Bilim kurgu izliyoruz çok heyecanlı.''

''Hayret nasıl oldu da korkudan vazgeçtiniz.''

''Değişiklik olsun dedik.''

''Bence çok iyi düşünmüşsünüz.''

İkisi kıkırdayarak film izlemeye geri döndü. Derin'in keyfi yerinde görünüyordu. Haberi şimdi söyleyerek moralini bozmak istemediğimden filmin bitmesini bekledim.

Kızlar filme daldıkları için kalkıp kahveleri yaptım. İçeriye döndüğümde film bitmişti ve kızlar film hakkında tartışıyorlardı.

''Buyurun bayanlar kahveleriniz.''

''Aferin hamarat kızıma.''

''Duru dalga geçersen bir daha yapmam kendin yaparsın ona göre.''

''Tamam sustum.''

Duru'nun ciddi suratını görünce dayanamayıp güldüm. Ben gülünce kızlarda gülmeye başladı.

Daha sonra ciddileştim ve artık konuya bir yerden başlamam gerektiğine karar verdim.

''Derin sana bir şey anlatmam lazım.''

''Hayırdır canım bir şey mi oldu yoksa.''

''Aslında oldu mu olmadı mı bende pek emin değilim ama enine boyuna düşündükten sonra bu konuyu sana anlatmam gerektiğine karar verdim.''

''Sen böyle söyleyince merak etmeye başladım. Anlat hadi dinliyorum.''

''Bu gün internette gezinirken bir haber gördüm.''

''Ne haberi?''

''Cüneyt ile ilgili.''

''Yoksa Cüneyt'in başına bir şey mi geldi?''

''Dur hemen telaşlanma. Cüneyt iyi. Sadece haberde yanında bir kız vardı ve onunla bardan çıkarken yakalanmıştı.''

''Anladım.''

''Sana anlatıp anlatmamakta çok kararsız kaldım ama söylemem gerektiğini düşündüm.''

''Söylediğin için teşekkür ederim. Cüneyt'in nasıl birisi olduğunu biliyorum zaten. Önceden de her gece başka bir kızla haberi çıkardı. Bu durum ne kadar da canımı acıtsa artık alıştım. Zaten ben ondan bir karşılık beklemiyorum. Sadece tek taraflı hoşlanıyorum.''

''Ne demek karşılık beklemiyorum? Hep böyle platonik mi takılacaksın?''

''Ne yapmamı bekliyorsun Duru? Ona gidip söyleyip rezil olmamı mı? Ayrıca umurunda bile değilim ki. Ona söylesem sadece rezil olduğumla kalırım.''

''Böyle düşünme. Sonuçta sen güzel ve akıllı bir kızsın. Hangi erkek senin gibi bir kızı istemez ki.''

''Beyza lütfen. Seninde gördüğün gibi Cüneyt tek bir kıza bağlı kalacak birisi değil. Benimle ilgilense bile 2-3 gün sonra sıkılıp bırakır.''

''Ah be kardeşim. Sende başka adam mı bulamadın sevecek.''

''Sipariş ettim de gelmedi. Kusura bakmayın Duru Hanım.''

''Bu durumda bile nasıl esprili. Görüyor musun Beyza.''

''Kendini üzmemeye çalış canım. İleride ne olacağını kimse bilemez. Hemen umudunu kesme.''

''Moralimi düzeltmek için söylüyorsan hiç gerek yok. Ben zaten her şeyin farkındayım.''

''O yüzden değil. Bunlar benim samimi düşüncelerim. Baksana bana. Birisi bundan 1-2 ay öncesine kadar seni kaçıracaklar, başına şu olaylar gelecek, şunlarla tanışacaksın deseler inanmazdım. Ama gördüğün gibi şu an bu durumdayım.''

''Haklısın ama ikisi farklı durum.''

''Bence ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Dediğim gibi ne olacağı belli olmaz.''

''Beyza çok mantıklı konuşuyor kardeşim. Toparla kendini. Unuttun mu sen bizim annemizsin. Biz sana değil sen bize akıl vereceksin.''

''Anneniz şimdi ikinizi de dövecek. Hadi çabuk dişlerinizi fırçalayıp yatağa.''

''Beyza kaç eski derin geri döndü.''

Duru ayaklanıp kapıya doğru giderken Derin arkasından yastık fırlattı. Yastık Duru'nun kafasına gelince dengesini kaybedip önünde ki kapıya çarptı ve yere düştü.

Gerçekten çok kötü çarpmıştı ama nedense bu durum bende gülme isteği uyandırdığından dayanamayıp güldüm.

Ben gülünce Derin'de gülmeye başladı.

''Aman tanrım. Beynim sarsıldı. Bütün nöronlarım öldü.''

''Zaten sağlam nöronun yoktu. Üzülme kayıp büyük değil.''

Derin'in bu lafından sonra hafif olan gülüşüm kahkahaya dönüştü.

Daha demin üzgünken birden bu şekilde kahkaha atmamız gerçekten güzeldi.

Kısa zamanda kızlara çok alışmıştım.

Umarım bu iş bittikten sonra da kızlarla görüşürdük.

''Sizi güldürdüğüme sevindim bayanlar ama bu kadar yeter. Cidden çok acıdı o yüzden gülmeyin.''

''Tamam tamam kusura bakma.''

''Neyse hadi ben uyumaya gidiyorum iyi geceler.''

''İyi geceler.''

Duru uyumaya gittikten sonra Derin ile bende daha fazla oturmayıp odalarımıza geçtik.

Bu gün baya olaylı geçmişti ama sonu güzel bitmişti.

Bakalım yarın bizi neler bekliyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

25.8M 916K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
14.4M 504K 63
İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmed...
15.6M 137K 25
•YENİDEN YAZILIYOR! Ellerimi yüzünden çekerken omuzlarına attım. Üzerime iyice eğilirken hareketleri içimde ki ıslaklık ile rahatça hızlandı. Belim a...