Ulu Kağan

By dogukanyaldiz

15.4K 1K 168

Tarih 23. yüzyılın ortalarını gösteriyor. Ortalık öyle 21. Yüzyılda sanıldığı gibi değil. Teknoloji ilerleme... More

01. GİRİŞ
02. Tünele Adım
03. Çeteler
04. Ural
05. Et
06. Kayıp
07. Üç Kitap
08. Ulu Kağan
09. Davetsiz Misafir
10. Yaşam ve Ölüm
11. Acı Yolculuk
12. Maske
13. Mutluluk Gazı
14. Kaçış Planı
15. Gaz Odası
16. Geçmişteki Kurşun
17. Suikast
18. Kaçış
~TEŞEKKÜR
19. Şenol
21. Kan Gölü
22. Sağlıkçı
23. Mor Sıvı
24. Devam
25. Mağdurlar
26. Görevliler
27. Depo
28. Neden!
29. Yas
30. Emanet
31. Merkez Sığınak
32. Turfan
Duyuru-1
33. Yolluğ
34. İsyan Ateşi
35. Büyük Oyun - FİNAL -
Duyuru-2
Yeni Hikayem

20. Engel Yok

242 20 3
By dogukanyaldiz

Dohu şokun etkisini atlatmaya çalışıyor , bir yandan da açlıktan titreyen bacaklarını engellemeye çalışıyor, pekte başarılı olamıyordu. Dohu'nun çantayı kurcalayıp , bağırışlarından sonra Ayso ve Anıl'da yanına koşmuş çantada kitapları bulmaya çalışmışlardı . Harita dahi yoktu çantada. Bundan sonra ne yapacakları hakkında kimsenin bir fikri yoktu. Mert atıldı aniden,

"Bu nasıl olabilir!? "

Dohu üzerindeki şoku bir nebze olsa da atlatarak ,

"Anıl söyledi ya işte ! Şenol'un işi bu! Nereden bulacağız şimdi o pisliği!?"

Anıl bu konuda bilgi sahibi olduğunu hissettirerek,
"Şenol manyağı tek başına gelmez. Adamlarını yollamıştır! "

Dohu,
"E orası zaten onun tarikatıysa adam yollamasına gerek kalmaz. Haritayı da almışlar ! Biz sığınak merkezini de bulamayız ki artık!"

Mert konuşmaya dahil olurken , Ayso'nun mavi göz bebeklerinin ortasındaki siyahlık el fenerinin loş ışığından kaynaklı büyümüş, tünelin soğuğundan yanakları kızarmıştı.

"Dohu ,zaten elimizde kitaplar yokken sığınak merkezine gitsek ne olacak?"

Ayso'da katıldı en son konuşmaya.
"Yahu artık feryat etmeyi bırakında bundan sonra ne yapacağımız konusunda tartışın!"

Anıl,
"Ayso haklı beyler. Önümüze bakmamız gerekiyor..."

Tam o sırada Dohu ,gözlerini sapladığı tünelin karanlığında kendilerinden başka soluk alan ve verdiği nefes soğuk havaya karışırken beyaz bir buhar veren biri olduğunu sezimleyerek birden ayağa fırladı.

"Orada biri var! " diye sıçradı.   Aysolar ne olduğunu anlamadan adam kendilerine doğru yaklaşıp yüzünü belli etti.

Bu adam Şenol'du!

Elinde ki altıpatları Dohulara doğrulturak aynı zamanda hışımla konuşmaya başladı.

" Kızım nerede!? Sizin yüzünüzden her şeyimi, sığınağımı, tarikatımı ,adamlarımı her şeyimi kaybettim! Bir altıpatlara muhtaç kaldım! Şimdi tek varlığımın , kızımın nerede olduğunu söyleyin bana ! Hemen!"

Şenol elindeki silahı etrafındaki Dohuların üzerinde gezdiriyordu. Sığınağın bu bölümüne nasıl gelmişti orası muammaydı. Söylediklerinden anlaşılana göre kuyulu tarikat onun da değildi. Dohuların geldiği doğrultudan onları takip etmesi imkansızdı çünkü o zaman yukarıdaki canavara yem olması içten bile değildi. Bu adam sığınak hakkında çok şey biliyordu anlaşılan. Nede olsa kaç yıl kitapları ellerinde bulundurmuştu. Çok tuhaf ki bu adam Göktürkçe bilen sayılı kişilerden birisiydi.

Dohu , Aysoların yüzlerine bakmadan konuşmaya başladı. Şimdi direk Şenol'la göz teması kuruyordu. İrem'in hiç bir zaman kendini affetmeyeceğini düşünerek başladı konuşmaya.

"Kızın gördüğün gibi aramızda değil. Ama hemen telaşlanma! Onu esir olarak tanıdığımız birilerine bıraktık. Kızın güvende . Şimdi o silahı indirirsen daha iyi konuşabiliriz. Zira silah doğrultulmuş bir insan olmak düşündüğün kadar kolay bir iş değil dostum."

Dohu'nun bu kadar rahat konuşmasının sebebini kimse anlayamamıştı. Yalnız, Dohu konuşmasında İrem'le ilgili yalanlar söylerken vicdanıyla büyük bir savaş vermişti. Karşısında , İrem'in babası dururken ondan tüm gerçekleri saklamak onu üzsede tek tesellisi göreviydi. Bu görev tüm insanlık için önemliydi.

Şenol sesini biraz daha alçaltıp , elindeki altıpatları sallayarak konuşmasına devam etti.

"Hemen bana onların yerini şimdi, hemen söylüyorsun ! Yoksa sonu kötü olacak! "

Kendisinin hâl ve hareketlerine ne olduğunu kendi bile anlayamayan Dohu, pis pis sırıtıp derin bir iç çekerek şöyle devam etti konuşmaya;

" Hey dostum... Bize bir şey yaparsan kızının yerini sonsuza dek öğrenemeyeceksin. O yüzden biraz sakin ol. Senden bir şey isteyeceğim..."

Şenol , Dohu'nun bu sözlerine sinirlenerek , loş fener ışığında belli olan yüzünde ki çizgileri daha da sıklaştırarak başladı konuşmasına.

"Sen ne diyorsun !? Ne istemesinden bahsediyorsun hâlâ!"

"Yapma Şenol... Hâlâ hırslarına yenik düşmüş bir adam olduğunu anlamadım mı sanıyorsun ? Kitapları senin aldığını biliyorum. Ver kitabı , al kızını... Bize rol yapıp kandıracağını mı sandın ? Dediğim gibi ver kitabı , al kızını. "
Dohu çok soğukkanlı konuşuyordu. Bu işe de yaramıyor değildi.

Şenol şimdi sevgisine yenik düşmüştü. Kendi kızından değerli ne olabilirdi ki? Kızıyla birlikte huzurlu bir şekilde yaşam sürmek ne kadar da güzel olurdu ama. Bunları düşünerek silahını Dohulara doğrultmaya devam etti fakat sırt çantasını yere indirerek içindeki iki kitabı çıkardı. Aslında üç olmalıydı fakat Mert birini kaçarken düşürmüştü. Zaten o kitapta sığınak hayatının ilk yıllarıyla alakalı olduğu için Dohularda pek önem vermemişti.

Şenol iki kitabı çıkararak Dohu'ya uzattı. Fırlatmaması Dohu'nun işine gelmişti. Dohu , Şenol'un kısa kalın ellerinden alırken aldığı kitapların kalın ve sert kapağından faydalanarak kitapları Şenol'un yüzüne geçiriverdi. Şenol düşerken ateş etsede çok şükür kurşun kimseyi bulmadı. Dohu kitabı vurur vurmaz Mertlerde atağa kalkarak Şenol'un elinden silahı aldı. Anıl, Mert'in elinden silahı aniden alarak tetiğe bastı. Kurşun hızla hedefine doğru ilerliyordu.

______________________________________
Oy vermeyi ve görüşlerinizi yorumda belirtmeyi unutmayınız. :)

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 74.5K 63
#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülüm...
3.1M 46.6K 11
'Umudun gece ise, ay'a tutun.' ∞ (15/08/2018; Başlama tarihi.)
4.1M 119K 73
Lamia: Ayrılık ay dönümümüz kutlu olsun. Mirza: Lamia şaka mısın? Mirza: Sen terkettin beni.
14.9K 425 2
❝𝖹𝖺𝗆𝖺𝗇 𝖻𝖺𝗓𝖾𝗇 𝗄𝖺𝗍𝗂𝗅𝖽𝗂𝗋, 𝗒𝖺𝗌̧𝖺𝗇𝗆ı𝗌̧𝗅ı𝗄𝗅𝖺𝗋ı𝗇ı 𝗈̈𝗅𝖽𝗎̈𝗋𝗎̈𝗋.❞ ********** O geceyi hatırlıyor musun? Gece süsü meleğin...