Bir Günlük Hükümdar (SY)

By Shoanleer

175K 17.8K 3.9K

Benim yaşadığım yerde, her isteyen hükümdar olma hakkına sahiptir. Tabi şartları yerine getirmeyi kabul eders... More

1-Tanıtım
2-Yaş günü
3-Test başvurusu
4-Son gece
5-Meclis üyesi
6-Test başlıyor
7-Korunaklı oda
8-Olayların başlangıcı
9-İlk zayiat
10-Eğitim zamanı
11-Odadan çıkış
12-Yanılsamalar
13-Test odası
14-Lâbirente giriş
15-Sevdiklerinin ölümleri
16-Liz'in bedeni
17-Toren ve Martin
18-Leonard ile karşılaşma
19-Karanlık bulut
20-Kan yemini
21-Duvardan gelen
22-İhanet mi?
23-Sadakat testi
24-Büyücü'nün laneti
25-Dehlizde atışmalar
26-Garip hayvan
27-Dehlizin sonundaki çıkış
28-Arthur'un kaderi
29-Engeller
30-Büyücünün oyunu
31-Taç giyme töreni
32-Kehanet
33-Başrahibin sözleri
34-İkna çalışmaları
35-İşaretler
36-Büyücü ve Arthur
37-Çözüm aşaması
38-Liz'in rüyası
39-Arayış sürüyor
40-Can yoldaşları
41-Yavaşlayan zaman
43-Ağlayan kadın
44-Gizemler artıyor
45-Sıradışı şeyler
46-Rüyanın peşinde
47-Gizemli ışık
48-Karışan zamanlar
49-Sorun, çözümün bir parçası
50-Laura ve Toren
51-Zaman büyücüsü
52-Davetsiz misafir
53-Hayaletler
54-Suçlu yakalanıyor
55-Alfred'e ne oldu?
56-Son hükümdar
57-Arthur'un kararı
58-Verilen karar
59-Kararı uygulamak
60-Beyaz cübbeli kişi
61-Zehir
62-Liz'in seçimi
63-Geçmişi yaşamak
64-Yeniden tanışmak
65-Hâkime'nin zevkleri
66-Gur'u bulmak
67-Kurtuluş
68-Kara büyü
69-Beklenmedik yardım

42-Gizemli çığlık

1.9K 197 48
By Shoanleer

Özet: Laura zaman yavaşlatma büyüsünü yaparken Leonard ve adamını da dâhil eder. Böylece kişi başına beşer sene ömür eksilecektir. Liz ve meclis başkanı konuşmak için gruptan ayrılırlar. Liz gördüğü rüyayı anlatır, başkanla birlikte mezarlığa gitmeyi kabul eder. Toren, Laura'nın duygularından emin olmayı istemektedir.

*** Yeni Bölüm ***


1.Gün - İlk çeyrek

Laura yaptığı büyünün gücü yüzünden halsiz düşmüştü. Bir süre dinlenmesi gerektiğini düşünerek kimseye haber vermeden gizli sığınağına gitti. Aklında tahtın gücünü ele geçirmek için verdiği beş yılın kaybı vardı.

Bunu yaparken çok düşünmüştü ama pişmanlık yavaşça zihnine hücum ediyor ve onu boğuyordu. Belki de Arthur çözümü bulamayacak ve ölecekti. Bu durumda verdiği beş yıl boşa gitmiş olacaktı.

Toren'in ona karşı beslediğine inandığı duyguları kabul etmeye hazır değildi. En azından onu elinde tutabilmeyi isterdi. Eğer onu da elinden kaçırırsa kendisi için yıkım olacağını biliyordu. Liz'i kıskandığını fark etti. Bacak kadar kız iki erkeği de kendisine aşık etmişti. Üstelik kalbinde kimin olduğuna son ana kadar emin olamadan.

Bu düşüncelerle boğuşurken halsizlik vücudunu ele geçirdi ve derin bir uykuya daldı.

Leonard hayatı boyunca bu kadar araştırma yapmadığı halde kendini kitap kurdu gibi hissediyordu. Bir haftanın yeterli olma ihtimali vardı. Fakat Arthur'a açıktan açığa saldırmanın kendisi açısından iyi olmayacağının da farkındaydı. Bir yandan Toren, diğer yandan büyücü Arthur'u koruyacaktı.

Adamı gözlem raporunu getirdiğinde merakla dinlemeye başladı.

"Lordum Arthur odasında kitaplara gömülmüş durumda. Toren onu bir an dahi yalnız bırakmıyor. Şimdilik odaya girmemin imkanı yok."

"Liz ve Alfred ne yapıyor?" diye sordu Leonard. Merak ettiği için değil, sadece hazırlıklı olmak adına.

"Kızın odasında konuştuktan sonra başkan ayrıldı. Kızın odasından sızan ışık söndü. Büyük ihtimalle uyuyordur. Başkan da kendi odasına çekildi."

Adamının eksiksiz raporu keyfini yerine getirmişti. Fakat bir kişinin adının geçmediğini fark edince sordu.

"Büyücü ne yapıyor?"

Adam mahcup bir şekilde başını eğdi. "Üzgünüm efendim, büyücünün yetenekleri yüzünden onu takip edemiyorum. Eksikliğimi mazur görün lütfen."

Adamın haklı olduğunu biliyordu. O kadın şeytana bile pabucunu ters giydirebilirdi. Başını elleri arasına alıp biraz düşündü. Kitapları inceleyerek sonuca ulaşmak düşündüğünden daha çok zaman alacaktı. Bu zamanı başka şekilde değerlendirmeliydi.

Düşmanlarından kurtulmak için bir fırsattı. Bir hafta içerisinde bir sürü düşmanını ortadan kaldırabilirdi. Keyifle kahkaha atmaya başladı. Adamı azarlanmayı beklerken efendisinin kahkaha atması karşısında şaşırdıysa da ardından rahatladı.

Leonard adamına eğilmesini işaret edip kafasındaki planı anlattı.

Arthur işaretlerin anlamını düşünmekten yorulmuştu. Zamanı iyi değerlendirmek istiyordu ama kapalı ortamda kalmaktan yorulmuştu. Toren'in de farkında olmadan uyukladığını görünce temiz hava almak için sarayın dışına çıkmayı düşündü.

Toren'i uyandırmamak için parmak uçlarında hareket ederek kapıya doğru yürümeye başladı.

"Nereye gidiyorsun Arthur?"

Arthur arkasını döndüğünde hırsızlık yapmış bir suçlu gibi yakalandığı için kendisine küfretti. Toren'in uykusunun bu kadar hafif olduğunu bilmiyordu.

"Hava alacaktım, biraz dışarı çıkıyorum."

"Beraber çıkalım Arthur, benim de içeride canım sıkıldı."

Başıyla onaylayan Arthur önden çıkmak istediyse de Toren atik davranıp öne geçti. Dışarıyı kontrol edip Arthur'un gelmesini işaret etti.

Arthur onun aşırı korumacı olduğunu düşünüyordu. Yine de kendi iyiliği için olduğunu bildiğinden ses çıkarmadı. Sarayın ana kapısına ulaştıklarında kapıdaki nöbetçilerin kendilerini fark etmemeleri için başlarını örtüyle gizleyip kapıya doğru koştular. Muhafızlar gelenleri görse de çok yavaş hareket ediyorlardı.

Toren kapıya ilk ulaşan oldu. Açmak için iki kulpu kavradı ve çekti. Hiçbir hareket olmadı. Kapı sanki çiviyle çakılmış gibi sabitti. Tüm gücüyle çekerken Arthur da yardıma geldi. Beraberce asıldılar ama kapı milim kımıldamadı.

Muhafızlar çok yaklaşmıştı. Geri gitmekten başka çareleri yoktu. Diğer yönlere bakan kapılarında aynı olup olmadığını merak eden Arthur, Toren'e kendisini izlemesini söyledi.

"Diğer kapıları kontrol edelim. Eğer saraydan çıkamıyorsak bir sorun var demektir."

"Hem de büyük bir sorun" diye ekledi Toren.

Koşarak diğer yöndeki kapıya ulaştılar. O kapı ve diğer iki yöndeki kapıda açılmadı. Bu işin ardında büyücünün olduğunu düşünen Toren, Laura'ya seslenmeye karar verdi.

"Laura! Laura!"

Normalde alaycı bir tavırla laf sokarak gelmesi gereken kadın ortaya çıkmamıştı. Arthur bile meraklanmıştı. Büyücünün işi olsa gelip onlarla alay etmesi gerekirdi. Kendisi de seslendiğinde yine gelen olmamıştı.

Toren önce kızdı, ardından meraklandı. "Başına bir iş gelmiş olabilir mi?"

Toren'in endişesi Arthur'a da bulaşmıştı. "Bilmiyorum ama saraydan çıkabilmek için ona ihtiyacımız olduğu kesin."

Arthur ve Toren kadına nasıl ulaşabileceklerini bilememenin çaresizliği içinde odaya dönmeye karar verdiler. Koridorlarda dolaşmak tehlikeli olabilirdi.

Liz uyumaya çalıştıysa da bir süre sonra yatakta dönmekten sıkıldı ve kalktı. Küçük ateş kaynağından, büyük bir mumun fitilini yaktı. Üzerini değiştirip Arthur'u görmek için dışarı çıktı. Arthur'un kapısına ulaştığında kapıyı çaldı. İçeriden ses gelmeyince merak edip açtı ve kimsenin olmadığını görünce uzattığı kafasını geri çekti.

Düşünürken elini çenesine koydu. Toren'in de ortada olmaması ikisinin beraber bir yere gittiğini düşündürdü. Saray o kadar boş ve korkunç geliyordu ki bir an önce tanıdık birini görme ihtiyacı hissetti.

Arthur'un annesinin yanına gitmeyi düşündü. Fakat hız farkı yüzünden onunla konuşamazdı. Biri çok yavaş konuşacak diğeri ise çok hızlı. Anlaşmaları mümkün değildi. Üstelik onun bu büyü hakkında bilgisi olmadığı için çok şaşıracağını düşünmeliydi.

Sarayı rastgele dolaşıp onları bulacağını ummuyordu. En iyisi meclis başkanına gitmeliydi. Fakat yaşlı adamın yorgun veya uyuyor olabileceği düşüncesi aklına gelince ondan da vazgeçti. Kafasını boşaltmak için bir şeyler okumayı düşündü. Kütüphaneye gidip bir hikaye kitabı almanın şimdilik en iyi çözüm olduğuna karar verdi.

Arthur ve Toren odaya dönmüşlerdi. Liz'le karşılaşmadıkları için onun uğradığından haberleri olmamıştı. Arthur tekrar kitaplara gömülmeyi düşünürken aklına gelen fikirle durup Toren'e baktı.

"Bana bir söz vermeni istiyorum."

Toren merakla hükümdarına baktı.

"Ne için?"

"Eğer bu bir hafta içerisinde çözümü bulamazsam ve göklerin yargılamasından kurtulamazsam Liz'i..."

"Hayır" dedi Toren, Arthur'un sözünü keserek.

"Daha ne istediğimi duymadın bile."

"Liz'le benim aramda bir şey yok. Sen olsan da, olmasan da, onun sorumluluğunu üstlenemem."

Arthur gülmeye başladı. Toren şaşkınlıkla bakarken Arthur gülmekten yerlere yatıyordu.

"Ben sa-de-ce..." gülmekten konuşamayan Arthur sakinleşene kadar sustu. Sonunda kendine geldiğinde cümlesini tamamladı. "... Liz'i ve annemi alıp saraydan çıkarır mısın diye soracaktım. Onların benim düşmanlarım yüzünden incinmesini istemiyorum. Liz'i ailesine götürebilir misin?"

Toren aşırı tepki verdiği için utanmıştı. Arthur'a Liz'le aramda bir şey yok derken aslında onu hâlâ unutamadığını belli etmişti. Neyse ki Arthur kendisinin ve Liz'in duygularından emindi. Bu yüzden konuya takılmamıştı.

"Peki söz veriyorum, annenin ve Liz'in saraydan çıkıp kendi evlerine dönmelerini sağlayacağım."

"Bu kadar mı?" diye sordu Arthur.

"Ne demek istiyorsun?"

"En azından bir hafta içerisinden başaracağımı, bu tür şeyleri düşünmememi söylersin sanmıştım. İnanmasan bile teselli edeceğini umuyordum."

Toren kıpkırmızı kesilmişti. Sanki Arthur'un zaten başaracağına inanmıyormuş gibi bir izlenim vermişti.

"Ben – yani – tabi inanıyorum, fakat önlem – olarak..."

Arthur dostunun bu kadar utanmasını istemediğinden konuyu değiştirdi.

"Anladım Toren. Sen her zaman ileriyi düşünürsün. Ayrıca benim geleceğimle ilgili olasılıkları dikkate alman güzel. Neyse burada zaman yavaş mı geçiyor nedir? Karnım acıktı."

Zamanın yavaş geçmesi ile ilgili şakası bile Toren'in utanan ifadesini geçirememişti. "Ben gidip mutfaktan yiyecek bir şeyler getireyim" diyerek ayağa kalkan Toren kapıyı açtığında, yüksek sesli bir kadın çığlığı yankılandı.

Sesin normal geldiğine bakılırsa aynı zamanı paylaşanlardan biri olmalıydı. Liz veya Laura'dan biri olacağını düşünen Toren hızla koşmaya başladı. Bir kez daha çığlık duyulduğunda Arthur da Toren'in peşinden hareketlendi.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma tarihi: 01.12.2015

Kelime sayısı: 1245


Continue Reading

You'll Also Like

262K 4.7K 31
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı.Bir an kalbim duracak gibi oldu. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi ve odamın kapısını açt...
182K 15.2K 40
Av oyunlarını bilir misiniz? Hani bir ormana hayvanları salarlar, en hızlı avcıyı bulabilmek için. Avcılar için bir zevk ve güç gösterisi olan bu oyu...
11.1K 832 29
Hiçbir yere ait olamamak mümkün mü? İnsan bir yere ait olabilir mi? Aidiyeti hissetmek için ne yapabilirsiniz? Nelerden vazgeçebilirsiniz? Doğaüstü...
152K 9.7K 53
~Fantastik~ "Öfkenin ve dansın zarafeti, olacak her şeyin sebebi... ~ Yaratıkların kol gezdiği, tehlikenin hüküm sürdüğü dünyada; onları avlamak için...