Bir Günlük Hükümdar (SY)

67-Kurtuluş

Özet: Laura ve Arthur, zaman büyücüsünü bulmaya çalışırlar. Gur ise zindandan çıkmaya çalışmaktadır. James direniş grubundan olduğunu itiraf eder ve Laura'dan yardım ister. Gur hapisten kaçmaya çalışır ve diğerlerinin yardımıyla başarır. Hep birlikte hana giderler. Laura, Gur'un büyü yapmasını engelleyen bilekliği çıkarmak ister ama başaramaz.

*** Yeni Bölüm ***

Laura bilekliği tutup büyü mırıldanmaya başladı. Büyünün sonuna geldiğinde bileklik parlamaya başladı. Son kelimeyi söyler söylemez bileklikten muazzam bir güç salındı ve odadaki herkesi kenarlara fırlattı.

Laura zerre kadar etkilenmemiş olan bilekliğe bakıp, yattığı yerden homurdandı.

"Becerikli kahpe."

"Şimdi ne olacak?"

"Bir yol bulacağız Arthur. Gur'un gücüne ihtiyacımız var."

"Moralinizi bozmak istemem ama gücümü geri alsam bile tam olarak size yardım edemem" dedi Gur.

Arthur endişeli bir şekilde adama baktı. "Ne demek istiyorsun?"

"Sizi zamanda ileri geri götürebilirim ama alternatif geleceğe götüremem. Onu ancak Hâkime'nin yaptığı büyüyü bozarsak başarabilirim."

"Yani seni boşuna mı kurtardık" dedi kadın. Gur alınmış gibi, "istersen geri döneyim" dedi.

"Saçmalamayın da bir çözüm yolu bulalım."

Arthur'un ciddi tavırları diğerlerini de etkilemişti. Gur tecrübeli bir büyücüydü. Büyükusta Mekrile'in zamanında, ondan çok faydalanmıştı. Bilekliğin nasıl çıkarılabileceğini bilmiyordu ama nasıl yapıldığını görmüştü.

Mekrile, yoldan çıkan bir talebesinin büyü yapmasını engellemek için benzer bir bileklik yapmıştı ve talebesi ömrü boyunca bir daha büyü yapamayarak yaşamak zorunda kalmıştı. "Keşke ondan büyüyü kaldırmanın yolunu öğrenseydim" diye düşündü.

"Bir yolu var ama Gur razı olmayabilir."

"Nedir Laura?"

"Kolunu keselim."

"Yavaş gel kızım, bu kol bana lazım. Üstelik işe yarayacağının garantisi yok."

"Senin fikrin ne ihtiyar?" diye sordu Laura.

"Hâkime'yi yakalayıp bunu çıkarmasını sağlamak."

"Kolay olmayacağını biliyoruz." Arthur, sözlerindeki inançsızlığı hissettirdi.

Aniden kapı çalındığında hepsi birden irkildiler. Arthur kapıya yönelirken, Laura bir büyü mırıldanmaya başladı.

Gur kendisini geriye çekip gölgelere saklandı. Arthur hızla kapıyı açıp, gelen kişiyi içeri çekti. Dengesini kaybeden misafir yere düştü. Üzerindeki kıyafetten kim olduğu anlaşılmayan kişiye karşı temkinli olarak yaklaşan Arthur, hançerini doğrultarak sordu.

"Kimsin?"

Yerdeki kişi kukuletasını geriye iterek kızıl saçlarını açığa çıkardı.

"Liz! Burada ne işin var?"

"Arthur, demek doğruymuş. Bu insanlarla birliktesin."

"Dur bakalım kızıl" dedi Laura. "Burada olduğumuzu nereden biliyorsun?"

"Direnişten biri sizi handa gördüğünü söyledi. Daha doğrusu bağıra çağıra Arthur'u arayan birini gördüğünü."

Hep birlikte Gur'a baktılar. Gur, ne yapabilirdim ki bakışı atıp omuzlarını silkti. Arthur kızın yerden kalkmasını sağladı.