Nazende (bxb)

By queenhurrem

451K 35.5K 10.8K

Yıllardır beni kardeşi yerine koymuş bir adamda takılı kalacak kadar aşıktım. NOT: Hikaye eşcinsel evlilikler... More

bir
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş
otuz altı
otuz yedi
otuz sekiz
otuz dokuz
kırk
kırk bir
kırk iki
kırk üç
kırk dört
kırk beş
kırk altı
kırk yedi

on yedi

9.7K 754 91
By queenhurrem

Odamın ortasına bavulumu bıraktığımda bir gezinin daha ne kadar mükemmel olabileceğiyle ilgili içimden kutlama partisi yapıyordum. İki kişilik odalardan üç tane tuttuğumuz için elbette birileri birileriyle kalacaktı. Ebrar ve Songül zaten bankoydu ama ben Selim'le kalırım sanıyordum. Tabii abimlerin ne kadar katı olduğunu hatırlayana dek...

Birlikte kalmamızı istemediklerinde tam kendimi abimle kalmaya hazırlıyordum ki abim beni çok şaşırtarak Selim'le birlikte odaya çıkmıştı. Açıkçası bunu hiçbirimiz beklemiyorduk ve içimden bir ses neden oraya gittiğini açık açık bilse de öyle olmamasını umuyordum. Çünkü ne abimin ne de en yakın arkadaşımın üzülmesi en son isteyeceğim şeydi. Bu yüzden bulabileceğim ilk boşlukta abimi uyarmalıydım.

Akşam olmak üzereydi. Hepimiz çok yorgunduk. Muhtemelen bugün burayı gezmek ve yemek yemek dışında bir şey yapmazdık. Aşırı acıkmıştım. Şehirlerin içine girip yoldan sapmak istemediğimiz için yol üstündeki bir benzinlikten aldığımız atıştırmalıklarla duruyordum. Tek isteğim bir an önce yemek yemek ve uyumaktı. Ona yardımcı olacağım diye hiç uyumamıştım.

"Ben duşa giriyorum." dedik aynı anda. Birbirimize baktık. Elimdeki malzemeleri sıktım.

Hiçbir şekilde tepki vermesini beklemeden kendimi duşa attım. Arkamdan güldüğünü duydum. Aslında onu bekleyebilirdim çünkü benim duş sürem ona göre çok uzun oluyordu ama bekleyemezdim. Nedense kendimi o kadar yoldan sonra kirli hissediyordum.

Duşa girip onu çıldırtana kadar orada kaldıktan ve tüm rutinimi uyguladıktan sonra tam çıkacaktım ki yanıma havlu almadığımı fark ettim. Muhtemelen çekmecelerden birinde havlu olabilirdi. Çok iyi bir otel tuttuğumuzdan ve buraya daha önce de geldiğimden temizliğine güveniyordum.

Paketi açılmamış bornozlardan birini giyinip önünü sıkıca bağladıktan sonra dışarıya çıktım. Balkon kapısı açıktı, sigaraya çıkmış olmalıydı. Seslenmedim. Bitince gelirdi. Onun yerine üzerimdeki bornozu çıkarıp iç çamaşırlarımı hızlıca giyindim. Altıma açık mavi kot şort ve rengine bayılarak aldığım toz pembe, üzerinde çilekler olan yarım gömleğimi giyindim. Islak saçlarımı kurutmak için banyoya tekrar girecektim ki belimde elini hissedince içim titredi. Dizlerime kadar ürpermiştim.

"Bir saat daha bekleyemem." dedi kulağıma doğru.

Omzumun üstünden baktım ona.
"Kurutma makinesini alacaktım."

"Ben veririm."

Ellerini üstümden çekip banyoya girdi. Kurutma makinesini bana uzattı. Sonra da kapıyı kapattı. Hâlâ kalbim boğazımda atıyordu. Belimdeki sıcaklık hâlâ dizlerimi titretiyordu.

Kurutma makinesiyle saçlarımı kuruladıktan sonra hafif kabarık görüntüsüne baktım. Bu halini seviyordum.

Tam yatağıma uzanmaya gidiyordum ki kapı tıklatıldı.

"Gel!" diye bağırdım.

Selim hızlıca içeriye girdi. Çok mutlu görünüyordu. Altında siyah kot şort üstünde de baskılı beyaz bir tişört vardı.

"Çok yakışmış!" dedik aynı anda.

Sonra gülüştük.

"Hadi lütfen yemek saatini kaçırmayalım. Çok açım."

"Baran şimdi çıkar. Çıkınca gideriz."

Kısa bir an duraksadı. Baran'a Selim bile abi diyordu bu yüzden anlayamamıştı. Ben de zaten ağzımdan kaçırmıştım.

"Tamam o zaman. Abini başımdan al! Aç olduğu için bu kadar sinirli olabilecek bir tek onu gördüm. İnanamıyorum!" dedi öfkeyle.

Abim açken cidden aşırı sinirli oluyordu.

"Abimi bilmem ama benim de o hale gelmeme az kaldı."

"Lobide buluşalım. Yemeğe beraber gideriz. Kızlar daha hazırlanıyor."

"Tamamdır."

Selim gittikten birkaç dakika sonra Baran banyodan çıktı. Altında beyaz bir havlu vardı ama üstü çıplaktı. Arkası bana dönüktü. Fazlasıyla geniş olan sırtına baktım. Baktıkça içim gidiyordu.

Normalde giyineceği zaman beni odadan kovardı ancak şimdi havluyu çıkarmadan iç çamaşırını giyinmişti. Sonra havluyu çıkardı. Gerçekten bu kadar iyi bir vücudunun olması haksızlıktı. Sanırım bu tatilde gerçekten sinir krizi geçirecektim.

Altına siyah bir pantolon üstüne de beyaz bir gömlek geçirdi. Hepsini arkası dönük yapıyordu ve benim onu nasıl da pür dikkat izlediğimden bihaberdi.

Kemerinin sesini duydum. Sonra bana doğru döneceğini hissettiğimde kurutma makinesine dönüp kablosunu topluyor gibi görünmeye çalıştım. Bana dönünce de sanki bakışlarını hissedip başımı kaldırmış gibi gözlerimi gözlerine çıkardım. Başka yerlere bakmamak çok zordu. Gömleğinin düğmesini iliklememişti ve kasları tam anlamıyla ortadaydı. Kendime bakmamam gerektiğini telkinliyordum.

"Abini aradın mı?"

"Az önce Selim geldi ama. Lobiye inecekmişiz."

Başını salladı. Gömleğinin düğmelerini ilikledi.

————

Baran ve abimin sigaradan dönmesini beklerken masadaki telefonumdan gelen mesajları umursamıyordum. Annem yine fotoğraf atayım diye darlıyordu, ona kalsa tüm tatili videoya almam gerekiyordu zaten.

Telefona bakmamak için başımı kaldırdığımda yine aynı çocukla gözgöze geldik. Bu yavaş yavaş garip gelmeye başlamıştı çünkü sürekli baktığını hissediyor veya yakalıyordum. Bir kere daha gözgöze gelirsek masasına gider hayırdır derdim.

Göz devirip Songül'e döndüm. Erhan yine zehir etmeye yeminliydi. Elli kez demiştim, şöyle abimlerden temiz bir dayak yese kendine gelirdi işte de Songül kıyamıyordu. Ebrar da yeni tanıştığı ve arkadaş grubumuzda kesinlikle olmaları gerektiğiyle ilgili üç gün konuşma yaptığımız çocukla konuşuyordu. Çocuk çok iyiydi. Kibardı, yakışıklıydı ve Ebrar'ı önemsiyordu. Onun adına mutluydum. Selim de Allah bilir kaçıncı flörtlüyle sohbet halindeydi... Yani masada tek sap bendim. Bazen bu durumu çok garipsedikleri oluyordu. Çünkü herkesi reddediyordum ve bu zamana kadar bir tek kişiyle bile konuşmamıştım.

Arkadaşlarıma Baran'dan bahsetmemiştim. Bahsetmek de istiyor muydum bilmiyordum. Zaten arada bahsetmeye değecek bir şey de yoktu. Sadece abisine aşık biriydim.

Abimler de yanımıza gelince dışarı çıktık. Biraz gezmeyi planlıyorduk ama nereye gideceğimizi hiçbirimiz bilmiyorduk. Pek hakim olduğumuz yerler de değildi. Sadece Selim biraz biliyordu. Onun tavsiyesiyle sahilde bir yere sürdük arabayı. Denize inen merdivenlerin üstünde piknik yapılacak bir alan vardı. Oraya oturduk.

Sonra unutamayacağım ve hafızama kazınacak kadar güzel geçen bir gece geçirdim o gün. Sevdiğim insanlar ve aşık olduğum adamla çok zevkli geçen bir sohbetin içine girmiştik. Dakikalar nasıl geçmişti yakalayabilmiş değildim. Konu konuyu açmıştı.

En son yol yorgunluğuyla hepimiz geri döndük otel odalarımıza. Yorgunlukla bavuluma eğilip içinden kısa bir şort çıkardım. Hava burada fazlasıyla sıcaktı bu yüzden üstümü giyinmeyi düşünmüyordum. Baran da aynı düşüncede olacak ki üzerindeki gömlek ve pantolondan kurtulup sadece altındaki iç çamaşırıyla yatağa uzandı. Bu görüntü bir an bana kalbimin yerinde olup olmadığını sorgulatmıştı. Bugün beni öldürmeye meyilliydi. Yatağa yüzüstü uzanmışken gözleri kapalıydı. Cam kenarını bana bırakmıştı.

Aslında bana bırakması için tehdit etmiştim ama çok önemli bir detay değildi bence.

Altımdaki şortu gecelik şortla değiştirip gömleğimi de çıkardım. Alt dudağımı ısırıp çekinerek de olsa yanına yanaştım.

"İyi geceler." diye mırıldandım.

Gözlerini hafifçe araladı.
"İyi geceler."

Diz çöküp yanağına eğildim ve dudaklarımı yanağına bastırdım. Dudaklarımın baskısını hissedince gözleri aralanmıştı. Üzerinden çekilip sırtına koyduğum elimle dokunduğum yeri hafifçe okşayıp gülümsedim. Bunları yaparken öyle bir ifade vardı ki suratımda, beni görmeye meyilli olsa sadece bakışımdan bile anlayabilirdi aslında. Tekrar ayağa kalktım ve yatağıma doğru ilerledim. Köşesine oturup bileğimdeki bilekliklerden uyuduğumda bileğime batanları çıkarıp koydum. Sonra da yatağa girdim. Huzurlu bir uyku beni bekliyordu şimdi.

————

benim ilham perime yine kim ne yaptı ya

Continue Reading

You'll Also Like

73.3K 5.3K 42
Kuzeyin soğuk ayazında bedenini titreten rüzgara direnerek yürüyordu. Soğuk rüzgar her estiğinde derisi titreyerek kürkünü hareket ettiriyor ve azala...
934K 43K 97
+18 Duygular değişken ama çok güçlüdürler. Hüzün çok kolay bir şekilde öfkeye evrilebilir. Ya da mutluluk yerini acıya bırakabilir. Peki nefret gerç...
4.6K 304 12
Asker kurgusudur. bir kibrit ile yok olmak varken bir ateş ile kül olur insan. "nasıl böyle gülebiliyorsun"diye sorduğunda gülümsedim. "size demişti...
781K 49.5K 74
[TAMAMLANDI] Birbirlerine düşman iki akraba ailenin zoraki evlendirilen çocukları Deniz ve Aziz'in hikayesi 🖤 Bu kitap'ın geçtiği evrende eşcinsel e...