MÜNFERİT //TEXTİNG

Par AdenSakaa

22.9K 2.7K 2.2K

Havuzun rengi kan kırmızısı. Havuzun içinde bir kadın. Havuzun içinde ölmek üzere olan bir kadın. ✨ 0538*:... Plus

Giriş
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44- Final
Osi'den Devam... Yeni Kitap duyurusu

32

404 46 92
Par AdenSakaa

Babam bana hep "Kalbinin ritimlerini doğru attıran adam, hayatının ritmidir." derdi. Önceden anlamazdım.

Ne demek istedin baba, diyerek kaç gece onu darladığımı hatırlamıyorum bile. Babam o zamanlar açıklamaya çalışsaydı dahi anlamazmışım.

Bazı cümleler açıklanmazdı. Bazı cümleleri anlamaktan da öte, yaşamak gerekirdi.

Ders kitaplarında hep 'Anlama' komutunun beynin yaptığı yazılırdı. Peki hissedilmesi gereken duyguların, hissedilip anlaşılması gereken duyguları neden beyin anlamıyordu? Ders kitapları eksikti. Anlama görevi sadece beyne değil kalbe de ait bir görevdi.

Aşık olduğumuzu anlamazdık mesela. Hissederdik. Ben Eray'ı hissediyorum. Ben Eray'ı kalbimin en ucra köşelerinde bile hissederken onu sevdiğimi anlamamıştım mesela. Ama hissetmiştim hep. Bu hissi beyin sevmemiş ve reddetmişti. Bu yüzden hislerimi hep reddetmiştim. Bugün ise beynim kalbime mağlup olmuştu. Kalbim bu savaşı kazanmıştı.

Ben, Eray'ı sevdiğimi hissedebiliyordum.

Aynadan son kez görüntüme bakıp küçük çantamı masanın üzerinden aldım. Çantamın içine koyduğum ruju çıkarıp biraz daha sürdüm. Dolgun dudaklarıma biraz daha sürdüğüm ruj ile daha da gözler önüne gelmişti.

(Pantolonu siyah hayal edin.
Kızımız Regl oldu. Malesef kombin değişti.)

İlk kez dudaklarımı birinin öpmesini istiyordum. Acaba Eray'ın dudakları dudaklarımın üzerinde nasıl dururdu?

Düşüncem ile hızla gözlerimi aynadan çekip ruju çantaya tıktım. "Hepsi regl azgınlığı! Hayır yani başka bir açıklaması olamaz!" aynadaki görüntüme baktım. "Acaba ben gerçekten de mi azgınım ya?" başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Ben ne azgın olacağım ya! Eray olsun!" Bir an son cümlem ile azgın Eray'ı düşündüm.

Evden tövbeler çeke çeke çıktım. Bugün yaptığım iki hatayı dışarı çıkınca fark etmiştim. Birincisi azgınken Eray ile buluşmam ikincisi ise reglken bisiklete binmek.

Eray'ın bahsettiği kafeye doğru sürüp heyecanımı gizlemeye çalıştım. Bu Eray'ı sevdiğimi kabul ettikten sonra onunla ilk karşılaşmam.

"Tanrım! Lütfen aptal bir harekette bulunmayayım."

Eray dışardaki banklardan birine oturmuş elindeki telefona bakıyordu. Ona doğru yaklaştığımda bisikletin sesini duymuş gibi hızla başını çevirip ilk önce bisiklete sonra ise bana baktı. Gözleri uzun bir ara bu iki eylemi gerçekleştirmişti. Sürekli aynı işlemi yapıyordu.

Bisikletimden inip onu bir köşeye bıraktım. Eraya yaklaştığımda hala bisiklete bakıyordu. Önünde durdum. "Eray ben geldim."

Beni duymadı. Elimi omzuna koyup tekrardan ona seslendim. "Eray! İyi misin?" yine yanıt vermeyince diğer elimi de omzuna koyup onu sartım. "Hey! Kendine gel. Sana sesleniyorum Eray!"

Eray bir rüyadan uyanıyormuş gibi ilk önce irkildi. Sonra başını hızla bana çevirdi. "Bisikletini değiştirmemişsin." Şaşkın bakışlarına şaşkın bakışlarım eşlik etti. "Sen nerden biliyorsun?"

Elini kaldırıp parmağı ile bisikletimi işaret etti. "Bu,o günkü bisiklet."

Yanına oturdum. "Hangi gün Eray?"

Derin bir şekilde yutkunup bahsettiği güne geri dönmüş gibiydi. "Evden kaçmayı denediğim gün." Sesi boğuklaştı. "An-annemin ölmek üzere olduğu gün."

15.09.2020

"Eray! Anneciğim. Sofra hazır. Üstünü değiştirip gel." Alt kattan gelen ses ile çocuk elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Musluğu açıp buz gibi suyla elini yüzünü yıkadıktan sonra karşısında duran havluya elini uzatıp iyice yüzünü duruladı.

Havluyu yerine astıktan sonra aynaya yüzünü yaklaştırdı. Çenesini izlemeye başladı. Düne göre daha fazla sakalları vardı. Bunu hemen fark etmişti. Onun için sakallarının çıkması çok önemliydi.

Sakallarının çıkması, büyüdüğü anlamına gelirdi. Büyürse annesini kurtarabilirdi canavarlardan.

Elini çenesindeki sakallara atıp dedesinin ovduğu gibi ovmaya başladı.

Onun gibi olmak istiyordu, onun gibi olmak için büyümesi gerekirdi.

Alt kata indiğinde annesini tek görmeyi dilemişti ama Tanrı onu bu kez duyamamıştı. Babası ve babaannesi de orda oturuyorlardı. Annesi yemek için onu bekliyordu. Diğerleri ikinci tabaklarına dahi geçmişti.

Onları boş verip sandalyesine kuruldu. "Günaydın."

"Günaydın,oğlum." Annesinin tatlı sesini duyduğu an yüzünde kocaman bir gülümseme peyda oldu.

"Günaydınmışmış! Bu saatte evin erkeğinin evde ne işi var! Senin köpek gibi çalışman gerekirdi! Benim oğlumun ise artık dinlenmesi!" Yaşlı kadın yine bir kahvaltı sofrasını zehir etmeye ant içmişti."Siz ikinizin doğduğu güne lanet olsun da kurtulalım."

Annesi sustu. Susmak zorundaydı eğer konuşsaydı sonu ağır olurdu.

Annesinin bedeninde yeniden istemediği renkler olmaması için Eray sustu. Annesi gibi o da sustu.

Evin babası Rıfat elindeki bıçağı ve çatalı masaya bırakıp dudağındaki kirleri peçete yardımı ile sildi. İki kolunu masaya yaslayıp oğluna döndü. "Bugün okulu arayacağım. Okulu açıktan okursun. Benimle beraber çalışacaksın."

Eray'ın kalbi atmayı dahi unutmuştu. Ne demişti babası? Artık okul yok mu? Olmaz. Okul olmalıydı. Okul annesini kurtarabileceği tek seçeneğiydi. Annesi için tüm çabası. Onun için yılllardır susuyor, başını önüne eğip her şeyi sineye çekiyordu. Eray'ın kalbi hızlanmaya başladı bu kez. Olmaz. O annesini kurtaracaktı. Annesi hak ettiği bir yaşamda mutlu olacaktı. O ve Eray. Sadece ikisi.

"Seninle beraber çalışacakmışım? Üstelik okulu da bırakacakmışım?" Eray da masaya doğru eğilip babasına biraz daha yaklaştı. "Sıkıysa dene bunu. Annemi senin gibi bir şerefsizden kurtaracak yolumu elimden alırsan bu ihtiyar cadıyı öldürmem iki saniyemi almaz. Haaa! Polise gidip de beni şikayet de edemezsin çünkü sonunda zararlı çıkan da sen olursun!"

Annesi biliyordu. Oğlunun iplerini bir gün elinden kaçıracağını biliyordu. Bilmediği sonucuydu. "Eray, sus lütfen."

"Rıfatt! Oğlum, duydun mu beni ölümle tehdit etti. Hem de bu sürtük yüzünden." Yaşlı kadının çığlığı andıran sesinden sonra Eray dayanamadı. Hızla ayağa kalkıp masanın üzerinden boynunu tuttu.

"Bir daha anneme hakaret edersen seni öldürürüm. Yaşatmam. Kimin sürtük olduğunu da herkes biliyor! Babamın bu şirketi nasıl elde ettiğini biraz anlatsana!"

Eray yaşlı kadının ölmesini çok istiyordu. Ama onu kendisi öldüremezdi. Çünkü öyle bir şey olursa annesi yalnız kalır ve bu adam annesine daha kötülerini yaşatırdı.

Kadının boğazını sıkan elini gevşetti. Elini yavaşça teninden ayırdı. Bir anlık öfkesi yüzünden annesine bir şey olacağını hissetti. Belki de hissetmedi, biliyordu.

Babasına dönüp baktı. Bu süre zarfı boyunca sadece oturan babasına. Annesini öldürseydi dahi kılını kıpırdatmazdı. Ama sonuçları...

Onun olayı buydu. Her şeyin gerçekleşmesini bekler bu sırada kolunu dahi kıpırdatmazdı. Sonra da en büyük cezaları verirdi.

Ayağa kalktı. Sırtını dönüp yürümeye başladı. "Odana çık."

Annesi bunu duyduğu an ne olacağını biliyordu. Ellerini yüzüne koydu. Derin derin nefesler alıp vermeye çalıştı.

"Hadsizler. Oğlum hakkettiği cezayı verecek o piçe." yaşlı cadının sözlerinden sonra bu kez sinirlerini yatıştıramayan Eray'ın annesi olmuştu.

Ellerini yüzünden indirip yaşlı kadının boğazını sıktı. Nefes borusunu sıkıp yüzünü, yüzüne yaklaştırıp fısıldadı. "Eğer oğluma bir şey olursa seni bu kadar kolay bir ölüm bekliyor olmaz. Acı çeke çeke öldürürüm ve bil bakalım benim sonum ne olur." kadın kahkaha attı. "Hiçbir şey. Ben aynı şekilde devam ederim ve bu da oğlun sayesinde olur. Oğlunun sahte rapoları yüzünden." Biraz daha yaklaştı, biraz daha sesini kıstı. "Unutma deliler hapse girmez, ihtiyar ve ben senin sonun olurken çok eğlenirim."

İhtiyar kadını hızla bıraktığı gibi oğlunun odasına doğru koştu. Göreceklerinden korkuyordu olacaklardan da.

Merdivenleri ikişer ikişer çıktı. Açık oda kapısından içeri girdiği an Tanrı'nın ona bahşettiği tüm gücü kaybettiğini hissetti. Oğlu gözlerinin önünde ölmek üzereydi.





01.09.2023
Bu bölümler aslında daha uzun ama ben böleceğim malesef.
İyi okumalar.

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

758K 28.7K 91
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
814K 34.3K 50
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
1K 241 15
"Ayağa qalx,telefonun işığını aç və ətrafa bax...Səni görürəm..."
2M 87.9K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...