EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAF...

By BetlEldoan

3M 116K 5.1K

Amerikadan Yunanistana uzayan bir aşkın hikayesi. Korkun, tutkunun ve aşkın dansına hazır olun.. Belki de yal... More

EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA
1.BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
GELECEK BÖLÜMDEN KESİTLER
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
DUYURU
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
YENİ HİKAYE!
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
FİNAL
GAVUR DAMAT (DUYURU)
İMZA GÜNÜ VE DUYURU!!
YENİ HİKAYE!&DUYURU
O SEN DEĞİLDİN (ATOS SERİSİ :3) DUYURU
HİCRAN
ÜZÜMLÜ KEK (YENİ HİKAYE)
UNUTULMAZ (YENİ HİKAYE)

22. BÖLÜM

69.9K 3.2K 95
By BetlEldoan

Kısa bir aradan sonra herkese merhaba :) Umarım vote ve yorumlarınızla beni mutlu edersiniz, geçen bölüme gelen yorumlar ve beğeniler çok iyiydi umarım aynı performansı görürüz :)


Bütün bir gün boyunca dudaklarını ısırmak, derin derin düşünmekten başka hiçbir şey yapmamıştı. Ah bir de Alex'in ona attığı imalı bakışlara somurtmak vardı. Bu konuda bir harikaydı ya. Alex ne zaman onu sıkıştırmaya kalsa elinde ki tabaktan bir çatal pasta alıp onun ağzına tıkıyor ve söyleniyordu. Az evvel ki çatal ise son parçaydı. Artık onu susturacak pasta da kalmamıştı. Kahretsin dedi içinden. O kadar büyük parçaları onun boğazına tıkmadan önce düşünmeliydi. Aptallığına bir son verdi ve düşünmek için biraz daha düşündü. Alex zorlukla pastasını yuttu ve öfkeyle kızın koluna girdi.

"İçim dışım pasta oldu Kızıl!"

"Fazla kaloriye maruz kalmamak için sana yediriyorum" dedi Kate hızlıca. Alex gözlerini biraz kıstı ve hırlar gibi devam etti.

"Umarım bu pastaya değecek kadar mükemmel bir hediyen vardır."

Kate adamın gözlerinde her zaman gördüğünü yoğun tutudan daha fazlasını görünce koruyla inler gibi oldu. Kimsenin duyamaya şekilde mırıldandı.

"Bu sefer pasta niyetini beni yemede.."

"Ne dedin?" dedi Alex merakla. Kateyi hiç bu kadar telaşlı ve farklı görmemişti.

"Yok- yok bir şey!" dedi Kate hızlıca.

"Güzel.." dedi Alex başını sallayarak. Hilal saatine baktı daha sonra büyük babaya doğru yürüdü.

"Büyük baba Nil'in uyku saati geldi.."

"Ne çabuk!" dedi Hector hızlıca. Küçük torunu onun tek eğlencesi haline gelmişti. Nil hayır dermiş gibi başını salladı ve kollarını büyük babasına doladı.

"Lütfen anne, biraz daha biraz daha.."

"Olmaz Nil, sonra uyku düzenin şaşıyor annecim. Üzme beni" dedi Hilal. Aslında üzme beni lafı Nil ve Hilal arasında ki gizli bir şeydi. Bundan bir yıl öncesine kadar Nil annesine her babam nerede diye sorduğunda Hilal ağlayarak Üzme beni Nil derdi ve küçük kız annesinin ağlamaması  için bir daha konuşmamak üzere susardı. Eskiden gelen bir şeydi, bu yüzden midir bilinmez Nil annesinin her ağladığında onunla birlikte ağlardı.

"Hadi büyük anneye ve büyük babaya iyi geceler de"

"İyi geceler" dedi Nil coşkuyla. Hera içtiği şarabı bir kenara bıraktı ve gülümsedi.

"Sana da kurabiyem.."

Chistian Hilalin tam arkasındaydı beraber geceye ilk elveda diyen çift olmuşlardı.

"Yarın okula gelecek misin?" dedi Jes Nikoya doğru.

"Bilmiyorum" dedi Niko ellerini savurur gibi

"İyi gelmezsen gelme, biraz hava alırım." Dedi gülümseyerek Jes hızlıca. Niko aniden kaşlarını çattı ve öfkeyle işaret parmağını salladı.

"Sen ancak havanı alırsın! Yarın bensiz o okulun bahçesine bile uğrayamazsın!"

"Niye benimle mi geleceksin yoksa?" dedi Jes şaşkınlıkla.

"Evet! Bende o üniversite okuyorum küçük kardeşim!"

Hector oturduğu yerden doğruldu ve şaşkınlıkla gözlerini iki kez kırptı.

"Az evvel bu velet okula gideceğini mi söyledi!"

"Öyle dedi sanırım baba" dedi Dimitri şaşkınlıkla. Hera korkuyla ellini oğlunun alnına yerleştirdi.

"Hayatım! İyi misin, ateş de yok ama-" Niko annesine kötü bir bakış attı lakin Hera onu tekrar kontrol etti.

"Sen ve okul öyle mi?" dedi Alex gülerek. Kate ailenin bir anda değişen havasını anlayamadı. Nikonun okula gitmesi neden bu kadar tuaftı ki?

"Niye gidemez miyim?" dedi Niko öfkeyle.

"Ah Dimitri, gözlerim yaşardı. Oğlumuz okula gidecek, hemde kendi arzusuyla" dedi Hera. Kadın cebinden çıkardığı mendile olmayan gözyaşlarını siler gibi yaptı, bu davranışı herkese kocaman bir kahkaha attırdı. Yalnızca Kate ve Niko hariç.

"Okula gitmek konusunda çok ciddiyim" dedi Niko sert bir şekilde.

"Bunu iki sene aynı sınıfta kalıp, silah zoruyla okuldan atılmamak için uğraşan adam mı söylüyor?" dedi Alex

"İki sene mi?" dedi Kate şaşkınlıkla. Niko önemsiz dermiş gibi ellerini savurdu.

"Sadece 2 sene ne var bunda?"

"Evet, ben ikinci sınıfım ama sen hala birinci sınıfsın" dedi Jes gülerek.

"Kes şunu!" dedi Niko öfkeyle.

"Kafası en iyi çalışan Niko ama o da okula gitmeye üşeniyor"

"Üşenmiyorum ihtiyar" dedi Niko aniden.

"Sadece okulda ilgimi çekecek kadar güzel bacaklar ve kalçalar yok-"

"Ah bunu bu terbiyesizliği! Kesinlikle babasına çekmiş!" dedi Hera bağırarak. Kate son anda şarabını geri çıkaramamak için çırpındı. Gülmemek için ise dudaklarını ısırdı.

"Size doyun olmaz canım ailem fakat benim yarım okulum gitme gibi bir sıkıntım var.." Niko hızlıca ayaklandı ve herkese iyi geceler gülümsemesinden dağıttı.

"Gece erken bitecek sanırım" dedi Jes ayaklanırken. Alex hiç sanmıyorum diye mırıldandı. Kate adamın söyledikleriyle alı al oldu.

"Tekrar doğum günün kutlu olsun abicim" dedi genç kız abisine sarılırken. Alex kızı bir bebekmiş gibi kucakladı.

"İyi geceler" dedi Kate gülümseyerek.

"Size de.."

Hector saate baktı ve söylendi.

"Hera bana zorla o ilaçları bu akşam verme, bir tavuk gibi uyuyorum!"

"Ama kalbiniz için gerekli baba.." dedi Hera. Hector bastonun yere vurdu ve söylenerek devam etti.

"Sana inatçı bir kadınla evleneme dedim Dimitri! Annene benziyor.."

"Herayla ilk tanıştığında bana 'Senin hakkından ancak bu gelir' demiştin baba.." dedi adam gülerek.

"Yanılmışım! Hepimizin hakkından geliyor!" dedi yaşlı adam aksi bir şekilde. Hera ağzı dolu bir kahkahayı atarken Alex kızı çekiştirmekle uğraşıyordu.

"Alex!" dedi Kate söylenerek.

"Onların atışmaları sabaha yol alır! Bizim işimiz daha acil" Alex kızı kolundan çekiştirerek iki kanatlı merdivenlere yönlerdirdi.

"Size iyi geceler!" dedi Alex hızlıca.

"Aa! Ne çabuk, daha 1910 şarabını bile açmadık" Hera elinde ki açılmamış şarabı göstererek.

"İşimiz var" dedi adam hızlıca. Kate adama kaşlarını çattı.

"Ama sen bayılırsın hayatım, senin damak zevkine uygun" dedi Hera heyecanala. 

"Ben daha lezzetli şeyler biliyorum anne, size iyi geceler.."

"İyi gecel-" Kate daha lafını tamamlamadan Alex onu kucakladı.

"Alex!"

"Bizimle ilgilenmezler, her zaman böyle bir saatten sonra bütün aile bir atışmaya girer. Bu aynı sürekli penaltılara kalan rakip iki takım gibi. Sürekli skor aynı" Kate adamın bu yoruma gülümsedi. Aklının bir köşesine bunu yazdı, en kısa zamanda twet atmalıydı. Takipçilerinin mükemmel Atos ailesinden haberdar olmalıydılar. Adam kızı yatak odasına götürürken Kate söylendi.

"İndir beni! İki bacağım ve harika topuklu ayakkabılarım var"

"Topuklularını yok sayarsak cehenneme atarlar beni.." dedi Alex gülerek.

"Çantalarımı, kıyafetlerimi, ek kartları hımm.. sonra-" Kız düşünüyor gibi elini başına götürdü. Alex onun bu haline gülerek bakıyordu.

"Heh! Özel tasarımları, podyum günlerini, sosyete haberleri ki en önemlisi! Onları da unutmayalım sevgilim.." dedi genç kız gülerek. Alex kollarından aşağıya doğru sallınan kızıl saçlara baktı. 

"Yakında senin yüzünden yanacağım" dedi inler gibi.

Kate elini adamın yüzüne yerleştirdi ve gülerek mırıldandı.

"Sen daha ne gördün ki..."

"Kate dayanamıyorum bak eğer buda bir oyunsa-"

"Off..." dedi Kate.

"Kapıyı aç mafya bozuntusu, bir saatdir kollarındayım." diye isyan etti Kate.

"Sen kollarımdan bundan sonra bakalım hiç çıkabilecek misin" dedi Alex gülerek.

Kate iç savaşında kendi özgür iradesine yenik düşmüştü. Eğer değer verdiğine inandığı bu adam onu seviyorsa o da cesur olmak zorundaydı. Üzülmek yahutta acı çekmek bu saatten sonra bir kenarındaydı. Gerçekten sevdiğine inandığı bir adam varsa o da Alexdi. Hiç kimseye duymadığı kıskançlığı ona karşı duyordu. O kadınla birlikte olduğu düşüncesi bile canını sıkıyordu. Bu zamana kadar sakladığı her şeyi ona sunmasında bir yanlışlık yoktu, aksine Alex ona aşıktı ve evliydiler. Evliliğin getirdiği bazı şeyler vardı..

Alex kıza karşı gülümsedi ve ayağıyla kapıyı büyük bir gürültüyle kapattı. Bir kez daha reddedilirse sonları hiç hayırlı olmazdı. Adam kızı dört kişinin bile rahatlıkla sığabileceği yatağa doğru bıraktı. Kate soğuk soğuk terler atıyordu. Şimdi ona nasıl gerçeği söylecekti ki! Hem ona inanır mıydı, şimdiye kadar onu bu yalanla binlerce kez tahrik etmişti. Adam gri gözlerini puslu bir duman rengine bırakmıştı yavaşça eğildi ve kızla aynı seviyeye indi.

"Hediyelere bayılırım kızıl, hele ki bu hediye sensen.." Alex kızın dolgun dudaklarına sımsıcak bir öpücük kondurdu genç kız tek elini havaya kaldırdı ve aniden ondan geri çekildi. Alex gözlerini öfkeyle açtı.

"Gene ne var!"

"Önce sana söylemem gereken şeyi dinle" dedi Kate nefes nefese. Alex başını salladı ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

"Biz ne zaman bu iş için hareketlensek sen o çeneni açıp anı bozuyorsun! Bu sefer olmaz-"

"Alex!" dedi Kate iki eli havada.

"Önemli dedim.." diye inledi. Alex pekala dermiş gibi geri çekil de iki kolunu birbirine doladı.

"Sana sadece 5 dakika veriyorum, sadece 5 dakika!"

"Tamam." Kate ayaklandı. Adam yatağın köşesine geçti ve yavaşça oturdu, şimdi Kate ayakta o ise yatakta oturur vaziyetteydi. Genç kız telaşla bir oyana bir buyana gidip geliyordu. Adam kızın huzursuz hareketlerinden rahatsız oldu.

"Neden bu kadar huzursuz kızıl?" dedi sakin bir şekilde.

"Cümleyi nasıl kuracağımı bilmiyorum.."

"Bir yerden başla, nasıl olsa 5 dakikanı doldurmak istersin" diye söylendi. Genç kız iki elini saçlarına daldırdı ve geri çekildi. Şimdi adamın tam karşısındaydı işte.

"Bana çok kızmayacağına ve anlayış göstereceğine söz ver!" dedi Kate. Adam kızın mavi gözlerine baktı, belli ki bir halt yemişti ve şimdide ondan korkuyordu. Yüzünü astı ve ses tonunu olabildiğince yumuşa tutmaya çalıştı.

"Gene ne halt yedin.."

"Bir şey yemedim sadece bana yardımcı olacaksın" 

"Bir çocuğun falan mı var?" dedi Alex öfkeyle. Kate gözlerini kocaman açtı. Adam bu kadar stresin arasında ona en mantıklı gelen şeyi söylemişti. Kate içinden haykırdı.

"Tanrı korusun! Bu da nereden çıktı!"

"Çocuk olmaması iyi" dedi Alex hızlıca. Kate heh dermiş gibi omuzlarını sirkeledi.

"Pekala çabuk anlat, zamanın azalıyor" dedi saatini göstererek. Kate derin bir nefes alıp verdi.

"Sana daha önce hiçbir erkekle yakın bir ilişkim olmadığımı söylesem ne dersin?" dedi hızlıca. Alex donuk bir şekilde kıza baktı, neydi bu?

"Ne?" dedi hayretle.

"Duydun beni, daha önce hiçbir erkek hayatımda yeri olmasa hatta ilişki bile olmasa.."

"Kızıl beni eski sevgililerin ve ilişkilerin hakkında mı deniyorsun!" dedi adam öfkeyle.

"Hayır mankafa! Sadece düşün! Bir adam bile olmasa.."

"Öyle bir ihtimal ok, hatırladığım kadarıyla sevgili ve ilişki güncellemen Yunanistan dış borçları kadar kabarık ve dalgalı.."

Kate içinden sabır diledi. Ne bekliyordu ki, adama hep yalan söylemişti tabi ki şimdi ona inanmazdı.

"Alex, sadece beş saniye bunu düşün. Beni ilk öpen erkeğin sen olduğunu söylerken çok ciddiydim!"

Adam geri çekildi ve kızı inceledi. Eski erkek arkadaşı adının Rick olduğunu hatırlıyordu onların düzmece bir ilişkilerini hatırladı ve biraz kafa yordu. Kate kimsenin dokunmadığını, sadece hayal kurmasıyla bile kendisini farklı hissetti. Kate diğer ilişkileriyle kabul etmişti ama başka kimsenin ona dokunmaması onu özel hissettirmişti..

"Bilmiyorum" dedi Alex sessizliğin ardından. Genç kız dolan gözlerini adamdan kaçırdı.

"Neyi bilmiyorsun?"

"Ben seni böyle kabul ettim Kızıl, diğer adamlar umurum da bile değil.."

"Ama beni özel isterdin" bu bir soruydu aslında. Alex'in onu her şeyiyle kabul etmesi kendisine delicesine bir mutluluk vermişti.

"Evet, bu özle hissettirdi ama sen zaten bana hep özelsin Kate" dedi adam hiç düşünmede. Kate gülümsedi, dudaklarında her zaman olan o kurnaz, eğlenceli gülümsemeden daha fazlası vardı. Aşk..

"Alex" dedi Kate.

"..."

"Ben daha önce hiçbir erkekle seninle olduğum kadar yakın olmadım.."

"..."

Sessizlik. Kocaman bir sessizlik oluştı. Kate adamın duman rengine bürünmüş gözlerine baktı ellerini ona doğru uzattı.

"Beni ilk öpen erkek sendin, hatta ilk seninle uyudum.."

"Ne?" dedi adam kuru bir ses tonuyla. Aklında binlece ışık yanmıştı aynı anda. Ne demekti bu? Kate şimdi bakire miydi yani?

"Ben bakireyim" dedi Kate hızlıca. Alex gülmek istedi hemde saatlerce, günlerce bu konu yüzünden kavgalar etmişlerdi. Kimi zaman eski erkekleri düşünüp çıldırıcak seviyeye gelirdi. Yani şimdi Katenin hayatına hiçbir adam girmemişti.

"Ya o-söylediklerin" dedi Alex. Alex hızlıca ayaklandı. Kızla burun burunaydılar. Kate utanır gibi başını eğdi.

"Beni deli ettiğin içindi."

"Bana yalan mı söyledin yani!" dedi adam hayretle.

"Evet! Hak etmiştin, sürekli beni olmayan insanlarla üzdün durdun"

"Kate, tanrı aşkına kadın! Sen benimle dalga mı geçiyorsun! Benin yaşadığım o ızdırabı biliyor musun? Bunun nasıl zor kabullendiğimi!"

Zırhına kuşanmış gibi öfkeli savaşçı gibiydiler. Alex kızın söylediği şeyleri sindiremiyordu. Kate ise Alexle yaptığı savaşa yenik düşmüştü basit bir evliliği bu adam yüzünden gözünde büyütmüştü ve.. Ve ona aşık olmuştu. Aşık mı? dedi kalbi isyan eder gibi hızlı atarken. Alex'e aşık mı olmuştu? Ne zaman! diye haykırdı kalbi bir kez daha, ne zaman bu deli adama bu kadar yakın hissetmişti, hangi ara onu kıskanmış ve kabullenmişti. Ne zaman ona olan hisleri artık canını yakmaya başlamıştı? Ve neden ona kimseyle birlikte olmadığını itiraf etmişti? Neden? dedi kalbi bir kez daha. Çünkü aşıksında ondan diye söylendi iç sesi. Evet, Alexe aşık olmuştu. Onun saçma takıntılarına, gözlerine, kıskançlığına bile aşıktı. Ailesine bile hayrandı. Adam kızın her saniye başı değişen yüzüne baktı. Nedensizce öfke yaşıyordu, öfkesiyle aynı seviye mutluluk. Buna inanmıyordu..

"Yani bakiresin öyle mi?"

Kate dili yutmuş gibi başını salladı.

"Hayatında benden başka bir adam olmadı.."

"Olmadı" dedi Kate sessiz bir şekilde.

"Beni boşu boşuna delirttin öyle mi?" dedi isyan eden bir tonda.

"Sende beni deli ettin unutma!" diye çemkirdi genç kız. Adam derin bir nefes alıp verdi. Böyle bir şeyi hayatta beklemiyordu, aslında ne beklediğine o bile bilmiyordu. Kate buydu işte en ufak şeyde bile onu şaşırtıyordu. Basit değilim ben diye ağlamıştı bir keresinde. Basit değildi o, hiçbir zaman basit biri olmamıştı. Dişlirini ve tırnaklarını ona geçirmekten kimi zaman geri durmak, sürekli atışma halindeydi. Onu deli edeceğini bilele bile, bundan zevk alala ona karşı konardı. Alex aniden yaşadığı mutlula hayır diyemedi. Ona ait olan bir kızıl..

"Neden daha önce söylemedin?" dedi Alex en sonunda.

"Söylesem ne değişecekti, sen bana inanacak mıydın!" diye siyan etti kadın.

"Ama şuanda sana inandığımı düşünüyorsun öyle mi?" dedi şaşkınlıkla.

"Evet, çünkü sen- çünkü sen-" Alex kızın incecik beline kollarını dolandı ve onu yanına çekti, dudaklarına sınırsız bir öpücük bırakırken söylendi.

"Çünkü ben seni seviyorum, değil mi?"

Kate ellerini adamın yüzüne doğru okşar gibi sürdü.

"Evet, beni seviyorsun. Değil mi?" dedi uyarı dolu bir sesle. Alex güldü ve geri çekildi.

"Sana tapıyorum sevgilim.."

Kate daha ne olduğunu anlamadan Alex kızı kucaklayıp yatağa doğru bıraktı. Kızın beyaz tenine dudaklarını geçirirken kesik kesik konuştu.

"Sadece .."

"Benimsin.."

"Sadece.."

"Bana aitsin-"

"Al-ex" kate kollarını adamın boynuna doladı ve Alex alnını kızın alnına doğru dayadı.

"Sana bir tek ben dokunabilirim" dedi adam sert bir şekilde. Kate admanın ellerini düz karnında hissetti. Adam hiç çekinmeden sabah üzerine koşu için geçirdiği kırmızı tişörtü çıkarmıştı. Alex kızın pembe iç çamaşırlarına beğeniyle baktı, Kate ise kendini utançtan siyah çarşafla boğmak istedi.

"İzlemen bittiyse devam et.." diye haykırdı Kate en sonunda. Alex kızın lafıyla şen bir kahkahayı bastı.

"Hala bana ait oluşuna inanmıyorum kızıl, sadece bana ait olmana.."

Kate huzursuzca yan tarafa baktı. Alex başını eğdi hep yapmak istediği şeyi yaptı. Kızın düz karnından boynuna doğru öpücükleri aralıksız yerleştirdi. Kate soğuk tenine değen, sıcak ıslak öpücüklerle hareketlendi. İnlememek için başını salladı ve dudaklarını ısırdı. Alex'in tutkusunu her ikisini ateşlerde yakmaya yetiyordu. Alex kızın boyun çıkıntısını iki kez öptü ve geri çekildi.

"Gözlerini aç kızıl, her ayrıntıyı hatırlamanı istiyorum" dedi Adam. Kate gözlerinin kapalı olduğunun farkında bile değildi. Alex kızın mavi gözlerine baktı. Uzun kirpik dipleri sanki saçının  rengine boyanmış gibiydi.

"Beni alevlere atan sensin kadın" dedi adam söylenir gibi. Kate adama hiç söylemeyeceği bir şeyi söyledi. Onun utanmaz hareketleri ikisini de özür kılıyordu sanki.

"O halde beraber yanalım.."

Alex kıza doğru dudaklarını geçirdi. Her saniye büyüyen bu enerji bitmek bükenmek bilmiyordu. Bütün bir geceyi alan bu tuttu onların birbirlerine ne kadar muhtaç ve aç olduklarının canlı kanıtıydı sanki. Kate adamın ısırmalarına, inlemelerine ve haykırışlarına zaman geçtikçe sanki daha çok alışıyor daha çok cesaretleşiyordu. Alex'in üzerinde ki gömleği bir hamlede çıkarmasına kahkahlarla izlemişti.

"Gülme.." dedi adam yoğun bir sesle. Kate onu kendisine doğru çekti. Alex hiç durmaksızın ellerini kızın iki bacak arasına yerleştirdi ve altında ki basit taytını çıkardı.

"Bir daha her yerini saran şeyleri giyme" dedi Alex sert bir şekilde.

"Niyeymiş o?" dedi Kate hızlıca.

"Vücut hatlarını milletin hafızasında istemiyorum da onda. Sadece-" Adam kafasına doğru vurdu.

"Benim hafızamda sen olmalısın.."

Kate tekrar yerine doğru yatarken söylendi.

"Kıskanç mafya mı oldun şimdi de?"

Alex kızın bacaklarını okşar gibi ellerini uzattığında gülümsedi.

"Ben hep kıskançtım zaten.."

Kate bir şey dahi söyleyemeden adam onun ellerini bir şekilde başının üzerinde kavradı. Kate ellerinin bağlı bir durumda adamı izledi.

"Seni bağlamamı istemiyorsan benimle yatağımızda atışma.." dedi gülerek. Kate gözlerini devirdi ve adam yalancı bir öfkeyle onun boynunu ısırdı.

"Seni sabaha kadar dişlerimle damgalayacağım."

"Terbiyesiz diye Nikoya diyorlar ama bence abisi daha beter" diye söylendi Kate.

"Ah kızıl! sana o terimin sözcük anlamını canlı kanlı bir vaziyette bu akşam öğreteceğim.."

Genç kız gülmemek için dudaklarını ısıracakken Alex ondan önce davrandı ve onun dudaklarına dişlerini geçirdi.

"Dudaklarını ısırmaya bayılıyorum.." diye inledi Alex. Kate uzun tırnaklarını hiç düşünmeden adamın çıplak sırtına doğru geçirdi. Sırtında oluşan kızarılıklığın farkında bile değildi Alex, acıyı hissettiği yoğun zevk dalgaları yüzünden hissetmiyordu.

"Seni ilk gördüğümde ne dedim biliyor musun?" dedi Alex.

"Bunu yatağa atmalıyım mı?" dedi Kate tek kaşını havaya kaldırıp.

"Evet, ama ikinci görüşümde bu benim olmalı dedim.." dedi gülerek.

"Senin miyim peki şimdi?" dedi Kate gülerek.

"Tamamen-" Alex elini kızın göğsüne doğru yerleştirdi ve diğer eliyle de sütyenin kamçısını açtı.

"Benimsin" diye devam etti..

Genç kız adamın bir başkaldırışa benzeyen yoğun aşkına bütün bir gece zevkle kabullendi. İnledi, hatta kimi zaman onun ismi dudaklarından nidalarla çıktı.

"Alex.." diye her inleyinşin de Alex kızı kendisine daha çok bastırdı. Aşkın iki taraf da da yoğun geçen, yorucu bir gece olmuştu. Alex kızı sabahın ilk ışıklarında zor bıraktı. Kate hissettiği acının sadece beş saniye sürmesine şaşırmıştı ama sonradan gelen zevk dalgaları onu susturmamıştı. Alex ise hala ona ait olan Kate inanamıyordu. Eğer bu gece onun olduğunun ispatı olan o kanı yatakta görmeseydi zor inanırdı bu duruma. Genç kız kendi terine karışan adamın göğsünde derin bir uykuya çoktan dalmıştı. Alex kızdan kopmadan önce mırıldandı.

"En mükemmel doğum günü hediyemdin.."


Continue Reading

You'll Also Like

2.7M 144K 16
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
87.4K 5.1K 16
"ya siz kafayı mı yediniz çocuk daha o çocuk iki gün önce papucu yırtıldı diye ağlayan kızı gelmiş bana koynuna al diyorsunuz o yetmezmiş gibi bid...
230K 19.6K 37
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
Leyla By Jutenya_

General Fiction

1.3M 76.8K 37
İhanet kategorisinde 1. Sırada Adam dehşetler içerisinde karısını izliyordu. Karısı kırdığı aynanın sivri bir parçasını almış. Boğazında tutuyordu...