Leonard'ın uyanmasını beklemeyen grup ilerlemeye devam etti. Arthur sürekli olarak Liz'e zarar gelmesi endişesiyle kendi kendine boğuşuyordu. Leonard'ın teklifini kabul ederse, Liz'i kurtarabilirdi ama adama güvenmiyordu.
"Keşke bu ikilemden çıkmama yardım edecek bir olsaydı" diye düşünürken, grubun aniden durmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı.
"Efendim, buradan sonra dikkatli olmalıyız, dar bir koridordan geçeceğiz. Meşaleleri çoğaltmamız gerektiğini düşünüyorum."
"Peki James" dedi Toren. "Muhafızlar, herkes birer meşale yaksın. Her kuytuya, tavana bakın, sürprizlerle karşılaşmayalım."
"Emredersiniz" diyen muhafızlar emri yerine getirmeye başladılar. Meşaleler çoğaldıkça ortalık daha aydınlık olmuştu. Grup yürüyüşüne devam etti.
"Durun!" dedi bir muhafız. "Efendim önümüzde karanlık bir bulut gibi engel var. Meşalelerin ışığı bile aydınlatamıyor."
Toren öne geçerek muhafızın işaret ettiği yöne baktı. Koridoru kaplayan kapkara bir bulut vardı. Sürekli şekil değiştirmesine rağmen, koridorun genişliğini tamamen kapatıyordu. Yanından geçme ihtimali yoktu.
"Geri dönelim, gereksiz risklere girmeyelim."
Toren'in emri ile geri döndüklerinde arkalarında da benzer bir kara bulut olduğunu gördüler. İleri ya da geri gidemiyorlardı.
"Bu Leo'nun kiraladığı bir büyücünün işi olmalı Arthur. Hareket etmemizi tavsiye etmiyorum."
"Burada ne kadar dikilip bekleyeceğiz Toren?"
"Haklısın" diyen Toren buluta biraz daha yaklaştı.
"Dur! Daha ileri gitme. Onun ne olduğunu bilmiyoruz."
Arthur'un ihtarına karşın Toren ilerlemeye devam etti. "Ben içinden geçmeyi deneyeceğim. Karşıya geçmeyi başarırsam size seslenirim."
Kimsenin engellemesine imkân vermeden ileri yürüdü ve bulutun içine girdi. Karanlık hızla Toren'i yutmuştu. Herhangi bir ses duymak için kulak kesilen grup sadece kendi nefeslerini duyuyordu.
Sıkıntılı bir bekleyişten sonra bir ses duyuldu. "Ben iyiyim." Bu Toren'in sesiydi. "yaklaşık yirmi adım sonra buluttan çıkıyorsunuz."
Arthur, adamın iyi olmasına sevinmişti. Tuzak olarak düşündüğü bulutun bir probleme yol açmaması üzerine ilerleme başladırlar. Grup dikkatli adımlarla buluta girdi.
Meşalelerin alevini hissediyorlardı ama hiçbir ışık gözükmüyordu. Elleri ile duvarı kılavuz tutarak ilerleyen grup, yaklaşık yirmi adım attıktan sonra teker teker buluttan çıktılar.
Her çıkanı izleyen Toren bir sorun çıkmaması üzerine rahatlamıştı. Fakat çıkan grubun içinde Arthur yoktu.
"Adayı gördünüz mü? Buluta girdiğine emin misiniz?"
Liderin sorusu üzerine sekiz muhafız birbirlerine baktılar. "Evet efendim, grubun ortasında olduğu için beşinci olarak onun girdiğini gördük" dedi grubun arkasındaki muhafızlar.
"Hemen geri dönün ve bulutun içine girin. Elinizle yoklayarak bulun onu. Hemen!"
Toren'in kükremesi muhafızları harekete geçirmişti. Muhafızlar arkalarını dönüp buluta bir kez daha girmek için adım attıklarında, bulutun hızla kaybolduğunu gördüler.
"Efendim, bulut kayboldu. Koridorda kimse yok."
"Arthur! Arthur!"
Toren'in sesine cevap gelmemesi üzerine grup endişeye kapıldı. Adayı koruyamadıkları, görevlerini yerine getiremedikleri için üzülüyorlardı.
Toren muhafızlarla birlikte geldikleri yolu geri koşarak adayı aramaya başladı. Seslenmeleri de işe yaramıyordu.
Çaresizlik içinde yere çöken Toren'in yanına gelen James, "endişelenmeyin efendim. Aday güçlü biri, başının çaresine bakacaktır. Biz aramaya devam edelim, kendinizi suçlamayın lütfen" dedi.
Toren, elini uzatan James'in yardımıyla ayağa kalktı. "Haklısın, hızlı adımlar grup halinde aramaya başlayın" emrini verdi.
Muhafızlar koşar adım geldikleri yolu geri gittiler, fakat Arthur'un izin e rastlamadılar.
Leonard'ın işi olduğunu düşünen Toren, bir yandan Arthur'u ararken bir yandan da Leonard'a rastlama ümidini taşıyordu.
"Eğer bu da senin işinse Leo, seni kendi ellerimle cezalandıracağım!" diye bağırdı.
Muhafızların geçtikleri yerleri kontrol etmelerine rağmen bir şey bulamamaları üzerine, grubun morali bozuldu.
"Şimdi ne yapacağız efendim. Rapor vermemiz gerekmez mi?"
"Hayır James, rapor verirsek adayın testi geçemediğini düşünüp iptal ederler. Arthur'u mutlaka bulacağız."
"Peki efendim."
Gölgelerden muhafızları izleyen biri, adamların çaresizliği karşısında gülümsedi. "Bir grup aptal adayı koruyamadı" dedi.
-DEVAM EDECEK-
Yayımlanma tarihi: 31.05.2015
Y.N: Bölümü beğendiyseniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Soru 1: Gölgede saklanan kim olabilir?
Soru 2: Arthur nasıl kayboldu?