PALYAÇO [GAY]

נכתב על ידי izmaritkizi0

170K 10.9K 3.8K

Dünya yansa umrunda olmayan, Hayatı laylaylom yaşayan bir çocuk Batı Günay. Hayata gözlerini açtığı andan ber... עוד

NOT
One
Two
Three
Four
KARAKTERLER
Five
Six
Seven
Eight
Nine
Ten
Eleven
Twelve
Thirteen
Fourteen
Fifteen
Sixteen
Seventeen
Eighteen
Nineteen
Twenty
Twenty one
Twenty two
Twenty three
Twenty four
Twenty five
Twenty six
Twenty seven
Twenty nine
Thirty
Thirty one
Thirty two
Thirty three
Thirty four
Thirty five
Thirty six
Thirty seven
Thirty eight
Thirty nine
Forty
Forty one
Forty two
Forty three
Forty four
Forty five
Forty six
Forty seven
Forty eight
Forty nine
Fifty
Fifty one
Fifty two
✨💥
Fifty three
Fifty four

Twenty eight

2.4K 205 92
נכתב על ידי izmaritkizi0

Oy ve yorumlarınız beni mutlu eder...(Gizli okuyucular neden gizli? Neyden ve kimden gizleniyonuz?)

" ☘️Zaten üzemezler demiştin üzmem değil...☘️"

______

Şahin bir saatten fazladır ayağımın altındaki bombayı inceliyordu.Zaman geçtikçe daha fazla zorlanıyordum.Ayağımı kaldıramamak,sadece bir yere sabit tutmak çok zordu.Ama tek bir şey vardı ki çok enteresandı.

Korkmuyordum.

Gerçekten korkmuyordum.Sıkılmıştım sadece.Hatta bazen ayağımı çekip koşmaya mı başlasam diye düşünmüştüm.Bunu dile getirdiğimde ise Şahin ters bir bakış atmış, Zafer de 'kaldır da daha bir adım atamadan hepimiz tahtalı köye gidelim' demişti.

Bu arada ben küçükken tahtalı köyü,tamamen tahtadan yapılmış bir köy zannediyordum.Evler,arabalar bütün nesneler tahtadan olan masallardaki gibi bir köy...

" Tamam şöyle yapıyoruz..." Şahin ayağımın dibinden doğrulup kalktığında bakışlarım onu buldu.Zafer'e dönüp " İçerideki piçi buraya getir! "dedi. Zafer bir kafa hareketiyle onaylayıp içeri girdi.

" Ne yapacaksın?" diye sordum son derece normal bir sesle.Gözlerini kısıp yüzüme baktı.

" Sen neden bu kadar rahatsın?" diye sordu." Önce sorumun cevabını alayım" dedim baygın bir bakış atıp.

" Az sonra alacaksın sorunun cevabını merak etme." dedi ve göz kırptı.
"Şimdi ben bir cevap alayım."

" Az sonra alırsın sende cevabını o zaman." dedim bende ve onun gibi göz kırptım.Güldüğünde gülüşünü saklamak istedim.Bu adamın gülüşü bendeki bütün algıları dağıtıyordu yeminle.Şahin'e toplum içinde gülmek yasaklanmalıydı. Sadece bana gülmesi yasal olmalıydı.

Zafer içeriden Arda'nın ayağından sürüyerek çıktığında şaşkınlıkla baktım. Şahin benim kadar şaşırmasa da neden böyle çıkardığını merak ediyor gibiydi.

Zafer nefes nefese sürüyerek yanımıza geldi ve Arda'nın tuttuğu bacaklarını ittirerek sert bir şekilde yere bıraktı.Ona olan bakışlarımızı görünce kaşlarını çatarak baygın olan Arda'ya baktı.

" Eşek ölüsü gibi şerefsiz." dediğinde gülesim gelmişti. " Kaldıramadım"

Ben gülümserken Şahin bana döndü.Bakışları ilk gülümsememe takıldı ardından yavaşça gözlerime çıktı.

"Birazdan kurtuluyorsun,seni kurtarırsam ödülüm ne?"

Kaşlarım havalanırken çapkınca gülümsedim." Sen bir kurtarda ödülün hazır." dedim gözlerine bakarak.

" Öyle mi?"

" Öyle tabi..."

Cebinden bir çakı çıkarıp açtı.Eğilip bombayla uğraşmaya başladığı sırada bizimkilere döndüm.Kendi aralarında konuşmayı bırakmışlardı ve pür dikkat bizi izliyorlardı. Endişeli gözlerle...

" Batı hakkını helal et lan" Batuhan'ın konuşmasıyla ona baktım.

" Ölmeyeceğim Batuhan, ne helallik alıyorsun oğlum." dedim göz devirerek.Hemen de öldürüp taputa koymuşlardı amına...

" Yok lan ondan değil,az önce yanlışlıkla götünü elledim ya o yüzden."

Bulunduğum durumu umursamayarak kocaman bir kahkaha attım. Batuhan konuşmasını bitirir bitirmez Şahin kafasını kaldırıp korkunç bir bakış atmıştı o tarafa doğru.Neyse ki üzerinde durmayıp veya sorgulamayıp işine geri dönmüştü. Yoksa Batuhan için iyi şeyler olmayabilirdi.

" Bunun helallikle ne alakası var peki?" diye sordum gülerek.
" Ama yinede helal olsun kardeşim,sende helal et "

"Olsun lan namus sonuçta şakaya gelmez." dedi o da gülerek." Bende helal ettim kardeşim."

" Sende helal et lan"

" Helal olsun,sende helal et abi."

İçlerinde bir helallik muhabbeti dönmeye başladığında kıkırdadım. Herkes birbirinden helallik almaya başlamıştı.

" Batı? " Yumuşak sesiyle adımı söylediğinde kafamı aşağı eğip Şahin'e baktım.

" Sana söylediğimde yavaşça ayağını kaldır güzelim tamam mı?" Gülüşüm yavaşça ciddiyete evrildiğinde gergince kafamı salladım.İşte bu aşama çok gericiydi!

Şahin elindeki çakıyı yan bir şekilde ayağımın altına sokmuştu.Bombayla ayağımın arasında kalıyordu ve aşağı doğru bastırarak bombanın pimine ağırlık uyguluyordu.

" Kaldır güzelim, sakince."

Yutkundum.Ayağımı yavaş yavaş yukarıya kaldırırken fazla adrenalinden kendi kalbimin atışını hissediyordum.

Ayağımı tamamen kaldırdım.Patlama falan yoktu. Hepimiz de gayet hayattaydık.Bomba patlamadığına göre Şahin başarmıştı.

" Zafer getir bakalım şu arkadaşı." dediğinde kaşlarım havalandı ve ne yapacağını izledim.

Zafer yine sürüyerek Arda'yı tamamen Şahin'in yanına getirdi ve kollarının altından tutarak biraz kaldırdı.

" Elimi biraz kenara çekeceğim." dedi Şahin.Bombaya çakıyla baskı yapmaya devam ederken elini yana kaydırdı. "Bırak şu şerefsizi bombanın üstüne!"

Ağzım 'O' şeklini aldı.Arda'nın sonu kendi tuzağıya olacaktı.Bizim sonumuzu getirmek için kurduğu tuzak kendi sonu olacaktı.

Zafer Arda'yı hafif kaldırarak,yüz üstü bir şekilde bomba göğüs kafesinin ortasına denk gelecek şekilde yatırdı.

" Tamam oldu."  Şahin çakıyla beraber elini bombadan çekti.Doğrulduğunda gözleri direkt beni buldu. Elindeki çakıyı kapatıp arka cebine atarken yanıma doğru yürüdü.Yıllardır görüşmemişiz gibi beni kendine çekerek sarıldığında anında kollarımı ona doladım. Parfüm olmayan kokusunu içime çektim.

Burnunu boynumda hissettiğimde huylandım.Derince koklayıp öptüğünde gülümseyerek ensesindeki saçlarına parmaklarımı geçirdim ve yavaş yavaş okşadım.

" Bir daha seni tehlikeye atan Şahin'i siksinler!"

Gülmemek için alt dudağımı ısırdım.
" Tamam geçti işte, bak hayattayız.Hem sen demedin mi zaten bu son operasyonum diye."

Hâlâ sarılırken kafasını salladı.
"Ama sende dikkat edeceksin." dedim kızgın bir ses tonunda. "Arkanı kollayacak bir sevgilin olmayacak bak ona göre." diye devam ettim dalgayla.

" Ederim" dedi keyifli bir sesle."Sevgilimi benden mahrum bırakmam,ayıptır söylemesi çok seviyorda beni o bakımdan."

" Peki bundan şeyin haberi var mı?" dedim ve kollarımı boynundan çekerek gözlerime baktım.
"Sevgilinin?"

"Olmaz mı,bizzat kendisi söyledi" dedi bilmiş bilmiş.Koyu kahveleri elalarıma kilitlenmişken ellerimi tekrardan boynuna sarıp dudaklarına yaklaştım.Dudağının ortasındaki küçük bene bakıp gülümsedim.Dudaklarını diliyle ıslattığında yutkundum.

Sıcak nefesi dudaklarımı yalayıp geçerken gözlerimi kapatıp orta kalınlıkta ki dudaklarına dudaklarımı bastırdım.Anında karşılık alırken beni daha da kendine çekti.Vücutlarımız bir bütün olmuşken yetmemiş gibi bende kendimi ona bastırdım.Kolları belimde beni sıkı sıkı tutuyordu.Boynundaki kollarımı yüzüne çıkardım.Yanaklarına dokunarak,kirli sakallarını okşayarak ateş gibi yanan dudaklarını öpmeye devam ettim.Dudakları cayır cayır yanıyordu.Alt dudağımı,üst dudağımı sert olmaktan çekinmeden kıstırarak emiyordu.Sıcak dilini arada dudağıma sürüyordu ve beni dönüşü olmayan bir yola sokuyordu.

Islak öpücüklerimiz daha da alevlenmeye başladığında kumarhanenin bahçesinde olduğumuzu ve bizimkilerin gözünün önünde olduğumuzu hatırlayınca gözlerimi panikle açtım ve hiç istemesem de dudaklarından ayrıldım.Şahin'de gözlerini açtı ve dudağının kenarında oluşan minik tebessümle yüzüme baktı.Kolu hâlâ belimdeydi ve yüzlerimiz yakındı.

" Bunu neye borçluyuz?" diye sordu.Omuz silktim." Seni kurtarırsam ödülüm ne diye sormuştun." dedim ve dudağımı yaladım. Dudaklarımda Şahin'in dudaklarının tadı kalmıştı.

Koyu kahveleri yoğun bir haldeydi ve ben bunun arzudan olduğunu biliyordum.Bu da beni bir fena yapıyordu vallahi.

"Beğendin mi bari ödülümü?" diye sordum kafamı yana eğerek.

Yüzüme doğru eğildiğinde gözlerimi kapatmamak için direndim.Çenemi tutarak yukarı kaldırdı ve aynı saniye dudaklarıma kapandı.Alt dudağımı acıtacak şekilde emip bıraktı.Alt dudağım tatlı bir sızıyla sızlarken ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım.

" Sence?"

Yüzüm kızarırken kafamı başka yöne çevirerek bakışlarımı kaçırdım. Kafamı çevirdiğim yönde bizimkilerin üzerimizdeki şaşkın bakışlarını görünce kendime geldim. Hepsi şaşkın yüz ifadesiyle kıpırdamadan bize bakıyordu.

Şahin benim baktığım yere bakınca onu gören anında bir şeylerle ilgileniyormuş gibi yapmaya başlamıştı.Zafer yerde bir şey arıyormuş gibi yere bakarken,kimisi ayakkabısını siliyormuş gibi yapıyor,kimisi de sanki gökyüzünde tuhaf bir şey varmış gibi yukarı bakıyordu.

Tekin ise elleri cebindeydi ve bize arkası dönüktü.

" Böyle ödüllere alıştırma beni, hep isterim sonra.Bırakamam." dedi muzip bir ses tonunda.Bedenim ateş alev yanıyordu.Göz kırptığında gülümsedim.

Arkamı dönüp bombanın üzerindeki bedene baktım. Şahin'in hafızasını kaybetmesine,beni unutmasına sebep olan,canımıza kasteden kişi...

" Şimdi sadece buradan çıkması kaldı." dedi Şahin etrafa bakarak.Gözlerini kısmıştı.Gözlerini kısıp etrafa baktığında genelde bir şeyler düşünüyordu. Ya da bir plan yapıyordu.

"Nasıl çıkacağız ki?" diye sordum merakla. Bir süre cevap vermedi ve bir noktaya bakarak öylece düşündü.

Dakikalar sonra bakışlarını yavaşça bana çevirip gülümsediğinde ise bir fikri olduğunu anlamıştım.

__

" Günaydınlar efendim rahat uyudunuz mu?"

Bombanın üzerindeki hareketlenip  gözlerini açan Arda'yı görünce alayla konuştum. Sabah'ın erken saatleriydi ve hiçbirimiz gözümüzü sıkmamıştık.Gözümüzden uyku akıyordu.Bi ara Şahin'in kucağında beş-on dakika şekerleme yapmıştım ama gerginlikten uzun süre uyuyamamıştım.

Arda yüz üstü yattığı yerde hareketlenmek isteyince "Şşşh sakin" diyen Şahin'i duydum. "Altında bomba var, kıpırdama derim."

Arda gözlerini kırpıştırıp bulunduğu duruma baktı.Kaşları sinirle çatılırken bu duruma nasıl geldiğini sorguluyor gibiydi.

"Kendi kurduğun tuzağa düştün Arda!" Şahin eliyle hepimize geri gidin işareti yaptı.
"Sonun geldi..."

Hepimiz kumarhanenin bahçesinde gidebildiğimiz kadar geriye gittik.En son bahçenin duvarının önünde durduk.

"Şimdi cehennem ol git..." deyip Arda'ya arkasını döndü. Arda öfkeyle bağırarak Şahin'e bir şeyler söylüyordu ama Şahin dahil hiçbirimiz umursamıyoruk.

En son duyduğum"Allah belanı versin Şahin!" diye bağırmasıydı.

Şahin yanımıza gelip önümüzde durdu. Elini beline atıp tabancasını çıkardığında birbirimize iyice yaklaştık ve bir insan kümesi oluşturduk.

Tabancayı Arda'ya doğru tuttu ve ateş etti.Kolundan vurulan adam acıyla kolunu tutarken bombaya baskısını devam ettiriyordu.

"YAPMA LAN!"

Bir kurşun daha.Diğer koluna.

"NE YAPARSAN YAP ÇIKAMAYACAKSINIZ LAN BURDAN!"

Sağ ve sol bacağına birer kurşun.

Arda neredeyse acıdan bayılacak duruma geldiğinde Şahin'in "Öyle mi dersin..." diye mırıldandığını duymuştum.

Şahin "Hazırlanın." dediğinde hepimiz birbirimize tutunarak yere çömeldik.Göz ucuyla Şahin'e baktığımda silahın namlusunu aşağı doğru doğrulttuğunu gördüm.Ne yapacağını bildiğimden şaşırmazken hepimiz üçten geriye saymasını bekliyorduk.

"Üç..."

"İki..."

"Bir..."

Silah sesini duyar duymaz Şahin de yanımıza atladı.Bomba sesi olduğumuz yeri adeta sallarken toprağın bile titrediğini hissetmiştim.Kulaklarım uğulduyordu ve hiçbir şey duymuyordum.Şahin benim üstüme çıkarak siper olduğu için onu görünce direkt boynuna sarıldım.Hepimiz birbirimize kalkan olmuştuk.Etrafta dağınık toprak parçaları vardı ve her yer toz bulutuyla kaplanmıştı.

"Batı iyi misin?" Şahin yüzümü avcunun arasına almış endişeli bir yüzle bana bakıyordu.Söylediklerini tam net duyamıyordum kulağımın içi çınlıyordu.Havanın tozla kaplanması yüzünden hepimiz nefessiz kalmış gibi öksürüyorduk.

Daha fazla korkmasın diye öksürürken iyiyim der gibi kafamı salladım.Gözlerimi kırpıştırıp kafamı tuttum.Bomba fena benzetmişti bizi.En az etkilenen Şahindi.Bu adam her şeyiyle profesyonel ve deneyimliydi. Ve tabi böyle şeylere alışık olduğu kesindi.Bundan daha kötülerini gördüğüne emindim.

Her seferinde farklı bir özelliğine aşık oluyordum.

" Herkes iyi mi?"

Kimseden öksürük sesleri dışında bir ses çıkmayınca Şahin herkese tek tek bakarak iyi olup olmadıklarını kontrol etti.Sanırım onlarında kulaklarında çınlama vardı ve duymuyorlardı.

"İYİ MİSİN MURAT?" Batuhan muhtemelen kulağında çınlama olduğu için bağırarak konuştuğunda Murat onu duymadı.Herkes kulağını kapatıyor, kafasını tutarak kendine gelmeye çalışıyordu.Batuhan Murat'ın omzuna dokundu.Murat ona dönünce 'iyi misin?' anlamında baş parmağını kaldırdı.Murat gülümserken o da baş parmağını kaldırıp iyi olduğunu belli etti.

Dakikalar sonunda hepimiz biraz daha kendimize geldiğimizde ayağa kalktık. Etrafa baktığımda yerle bir olmuş bir bahçe vardı sadece.

Arda'nın parçası bile kalmamıştı!

Bombayı rahat rahat patlatabilmemizin sebebi eve kurulan bombanın otomatik olması ve sadece dışarıya çıktığımızda patlayacak olmasıydı.Yani başka bir bombanın etkisiyle patlamıyordu.Bu da işimizi kolaylaştırmıştı.

Şahin'in yanına gidip kedi gibi koluna sarıldım.Beni kendine çekip sandalyeye oturdu ve beni de dizine oturttu.Arkam göğsüne yaslı bir şekilde tek dizinde yerimi alırken koluyla belimi sardı sıkıca.

" Hani Arda'yı gözümden düşen her damla için yalvartacaktın?" diye sordum gülerek.

İnanamıyormuş gibi kafasını eğip yüzüme baktı.
" Adamı öldürdüm,dünyadan sildim daha ne yapayım."

" Şaka yaptım..." deyip kıkırdadım.Yanağını yanağıma yasladı.

" Yalvartmak istesem yalvartırdım orası ayrı ama onun gibi bir şerefsiz için yorulmama,efor harcamama değmez.Hakettiği ölümdü ve öldü..."

Burnunu ensemde hissettiğimde "Bebeğim benim..." diye fısıldadı kulağıma.Karizmatik ses tonunun etkisiyle tüylerim diken diken oldu.

"Şahin?"

Nefesini kulağımın arkasında hissederken hmm ladı.

" Buradan nasıl çıkacağımızı buldun mu?" diye sordum masum masum. Artık buradan çıkıp eve gitmek ve saatlerce uyumak istiyordum.Tabiki Şahin'in koynunda...

Kısık gülüş sesi kulağıma doldu.Kulağımın arkasından öptüğünde tenime değen sakalları huylandırdığı için gülerek omuzumu yukarı kaldırdım.

Beni kendine iyice çekip sırtımı göğsüne bastırdı ve çenesini omuzuma koydu.

"Buldum..." dediğinde heyecanlandım.
"Nasıl çıkacağız? Ne buldun? Planın ne?" diye sorularımı peş peşe sıraladım.Bedeni titrediğinde güldüğünü anladım.

"Bir adam..." dedi.Anlamazken devam etmesini bekledim. "...Bizi buradan çıkarabilecek adamı buldum."

" Arda Türkiye'de yok demişti?"

" Anma şunun adını!" dedi aksi bir sesle. Ardından "Var, tabi o şerefsiz bilmiyor nereden bilsin." diye devam etti nefret dolu sesiyle.Sırtımı yasladığım göğsü taş gibi kaskatı olmuştu.

"Kimmiş?"

Derince bir nefes alıp verdi.Ardından dudaklarından çıkan isim ise beynimde tekrar tekrar yankılanırken şaşkınlıkla donup kaldım.

" Recep abi..."




Bölüm Sonu.

Vay vay vay Recep abim be.Eski bombacılardan kim kaldı?

Bölümler hakkında fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim :)






המשך קריאה

You'll Also Like

92.5K 3.3K 18
Adam senelerdir yalnız ve sessiz. Sakin bir sahil ve henüz kıyılarına yaklaşan olmamış. Kadın ise senelerdir dışlanmış ve korkmuş. Kırık bir cam gibi...
147K 7.2K 38
Hayatta kalmaya çalışan bir Melih ve onun zorbası Arda. Keyifli okumalar dilerim ;) 11.01.23 _ ?
13.7K 1K 11
Herkes de olduğu gibi benim içimde de umut kırıntısı vardı ama bende sabır yoktu. Her sabrın sonu selamet derlerdi,bazı sabırların sonu kıyametti,hab...
28.6K 1.8K 25
Jeon jungkook'un babası bir gün onu ünlü mafya Kim Taehyung'a para karşılığında satar! OKUDUYSANIZ BEĞENİN LÜTFEN!!! SemeTae🐯 UkeKook🐰 Texting/Düz...