ZİNCİR | TEXTİNG

By azraaxsea

732K 27.9K 3.3K

0544 *** ****: Ne demişler? 0544 *** ****: Bende ki kalp sende olsa taşıyamazsın. 0544 *** ****: Nerdesin be... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0 !FİNAL!
ÖZEL BÖLÜM

1.2

23.1K 945 246
By azraaxsea

Selamlarr<3

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz çok sevinirim.

Keyifli okumalar.

Instagram hesabımız: azraaxsea

Sapık Hanımefendi: Günaydın Mirza. (11:02)

Mirza: Sana gün yeni mi ayıyor?

Sapık Hanımefendi: Sana da yeni ayması gerekiyordu.

Mirza: Bana güneş doğarken ayıyor.

Sapık Hanımefendi: Tamam işte. Bundan sonra güneşin benim.

Mirza: Tabii, başka ne vardı?

Sapık Hanımefendi: Aklıma geldiğinde söylerim.

Mirza: Neyse. Sana da günaydın Sapık Hanımefendi.

Sapık Hanımefendi: Hâlâ öyle mi kayıtlıyım sende?

Mirza: Evet?

Sapık Hanımefendi: Yakında kim olduğumu öğreniceksin ve sen hâlâ bana sapık hanımefendi diyorsun?

Sapık Hanımefendi: Pes!

Mirza: Tamam ağlama.

Sapık Hanımefendi: Gerçekten pes!

Sapık Hanımefendi adlı kullanıcıyı Minik Tavşan olarak değiştirdiniz.

Mirza: Değiştirdim.

Minik Tavşan: Ne yaptın?

Mirza: Tam seni yansıtan bir isim yaptım.

Mirza: İsmini öğrendiğim gün söylerim.

Minik Tavşan: İyi.

Mirza: Trip mi atıyorsun?

Minik Tavşan: Hayır.

Mirza: Kısa cevaplar veriyorsun, geçiştiriyor gibisin.

Mirza: Kıracak bir şey yapmadım.

Minik Tavşan: Geçiştirmiyorum. Seninle alakalı bir durum değil.

Mirza: Neyin var o zaman?

Görüldü ✓✓

Mirza'ya görüldü atıp sohbetten çıktım, şu an anlatmak istemiyordum. Üzerimde gereksiz bir efkar vardı. Dün geceden beri müzik dinliyordum ve gözüme gram uyku girmemişti.

Odamın kapısı birden açıldığında üzerimdeki örtüyü kafama çekerek daha da yatağa gömüldüm. Kapıyı öyle açmasından abimin geldiğini anlamıştım.

"Daha ne kadar yatmaya devam edeceksin? Yatakla bütünleştin resmen. Kaldır kıçını da krep yiyelim."

"Abi rahat bırak beni!"

"Ne olduğunu da söylemiyorsun ki, Mirza mı bir şey yaptı? Söyle de döveyim onu." Kafama kadar çektiğim örtüyü çekip yataktan kaldırmaya çalıştığında ona karşı direnmedim ve sırtımı yatak başlığına dayadım. Telefonumdan biricik sevdiğin ben olmalıydım sesi geldiğini fark ettiğimde müziği kapattım.

"Mirza yapmadı da.." Abim sorar gözlerle bana bakmaya devam ederken homurdanarak cümleme devam ettim. "Ya şimdi ben kim olduğumu söyleyeceğim ya. Biraz gerildim, içimde sebepsiz bir hüzün var."

"Sakın beni beğenir mi triplerine girme!"

"Beğenir mi?"

"Söz veriyorum beğenmezse onu göz doktoruna götürürüm ve sonra da dayak atarım."

"Dayak niye atıyorsun?"

"Sence bu sordukların mantıklı mı? Güzel bir kızsın ve bunun farkında olduğunu biliyorum. Mirza da bunun farkındadır, umarım öyledir yoksa benden yiyeceği dayaklar var." Son sözleri mırıldanarak söylemişti. Mirza her şekilde dayak yiyecekti yani.

"Mirza bu kadar strese girmemiştir amına koyayım." Beni yataktan çekip omzuna attığında beraber odadan çıktık.

"Küfür etme, ayıp. Babama söylerim acı biber sürer sana." Kafasına vurduğumda beni omzundan düşürmekle tehdit etti, artık bununla korkmadığımı anlaması gerekiyordu ama ona uyup sessizce mutfağa gidip beni bırakmasını bekledim.

Abimin de dediği gibi güzeldim ve bunun oldukça farkındaydım ama düşünmeden duramıyordum işte. Abim beni omzundan indirdiğinde kendi sandalyeme geçtim ve çayımı dudaklarıma götürerek içtim, boş bardağı tekrar çayla doldurdum.

"Mila?"

"Efendim abi?"

"İçtiğin su falan değil, oldukça sıcak bir çay."

"Farkındayım abi, rahat ol sen."

Abim bana garip garip bakarken onu umursamadım ve kahvaltıma devam ettim. Bir yandan kahvaltı yaparken bir yandan da abimin telefonundan açtığı animasyonu izliyorduk, keyfimi yerine getirmek için uğraşıyordu.

Kahvaltımızı bölen abimin telefon sesiydi, babamın aradığını görmüştüm. Aramayı yanıtladığında masadaki boşları tezgaha bırakıyordum.

"Tamam baba. Geliyorum ben." Bana açıklama yapmadan hızlıca mutfaktan çıktığında peşinden ilerledim.

"Güzelim ben askeriyeye geçiyorum, bir sorun varmış. Akşama gelir miyiz bilmiyorum ama telefonun açık olsun." Ceketini giyip giderken saçlarımın üzerine ufak bir öpücük kondurdu ve kapıyı çekip çıktı. Arkasından öyle kalakalırken beklemekten başka çarem yoktu. Mutfağa gidip masayı topladım, bulaşıkları makineye yerleştirerek çalıştırdım. Odamdan battaniye ve yastık alıp salona geçtim, bugünü depresyon günü olarak seçmiştim.

Bilgisayarı kucağıma çekip izlediğim dizide en son kaldığım yeri buldum. Her depresyona girdiğimde bu diziyi izlerdim, 8 sezondu ve ben 4. sezona gelmiştim.

Abimhan: Bu gece gelemiyoruz.

Abimhan: Kapının kilitlerini tam kapatmayı unutma.

Abimhan: Acil bir şey olursa her zaman ki gibi ilk babamı arıyorsun eğer ulaşamazsan beni arıyorsun, bana da ulaşamazsan Mirza'yı arıyorsun.

Mila: Tamam abi sürekli bunu hatırlatmana gerek yok.

Mila: Seviyorum sizi. Çok.

Abimhan: Bizde seni seviyoruz. Çok

Mila:

Abimin sohbetinden çıkarak Instagrama girdim ve gezinmeye başladım. Yaz geliyordu ve herkes post atmaya başlamıştı, ben burada depresyon günü yaparken insanlar eğleniyordu! Hikayelere bakarken gördüğüm şeyle duraksadım, o da hikaye atmıştı...

Görenler Maşallah desin. Nazar değer kocama sonra.

Ağzım şaşkınlıkla açılırken attığı fotoğrafı tekrar tekrar inceledim. Bu fotoğraf hikaye diye atılır mıydı! Takipçilerine girip kimlerin olduğuna baktım. Kız var mıydı bakmam gerekiyordu ben kıskanç bir insandım.

Kız olarak sadece beni takip ettiğini gördüm. Ben bu adama aşık olmayayım da kime olayım? Yüzümde silemediğim gülümsememle birlikte diğer hattıma geçtim ve Mirza'yla olan sohbeti açtım.

Fotoğraftan bahsetmek istiyordum ama zaten anlamıştı daha da anonimcilik oynayarak rezil olmak istemiyordum. Hem de hesabı gizliydi, yani nereden gördün dese açıklayamazdım.

Minik Tavşan: O sevgi en başta.

Minik Tavşan: BENİM HAKKIMDI!

Minik Tavşan: Biricik sevdiğin,

Minik Tavşan: BEN OLMALIYDIM!

Mirza:

Minik Tavşan:

Mirza: Daha iyi misin?

Minik Tavşan: Anlamadım?

Mirza: Sabah bir şey söylemeden gittin, moralin bozuk gibiydi.

Minik Tavşan: Ha, evet. İyiyim iyiyim.

Minik Tavşan: Siz nasılsınız Mirza bey?

Mirza: İyiyim.

Mirza: Birkaç gün sonra daha iyi olurum diye düşünüyorum.

Mirza: Umarım yanılmam.

Minik Tavşan: Neden özel bir gün falan mı?

Mirza: Senin kim olduğunu öğreniyorum.

Mirza: Bundan daha özel bir gün mü var?

Minik Tavşan: Sen bana mı yürüyorsun?

Mirza: Hoşuna gitmedi mi?

Minik Tavşan: Belki.

Minik Tavşan: Yavaş yavaş öğrenirsin.

Mirza: Neyi?

Minik Tavşan: Flörtleşmeyi.

Mirza: Flört mü olucaz?

Minik Tavşan: Direkt nikah kıyalım diyorsan? Ona da tamam.

Mirza: Hayır. Yani öyle demek istemedim.

Mirza: Şaşırdım sadece.

Minik Tavşan: Neye?

Minik Tavşan: Benimle kim olduğumu bilerek flörtleşmeye mi :)

Mirza: Büyük konuşuyorsun.

Minik Tavşan: Sende utanıyorsun.

Mirza: Ben açıkladığın gün görürüm seni.

Mirza: Eminim ki kızarıcaksın ve yerinde duramayacaksın.

Mirza: Çığlık da atamazsın sen şimdi heyecanlanınca.

Mirza: Tüh çok üzüldüm.

Minik Tavşan: Bu dediklerin olmayacak.

Mirza: İstediğin kadar kabullenme sen.

Mirza: Bunları hatta daha fazlasını yaparsın utanınca.

Minik Tavşan: Sende utanıyorsun bir kere!

Mirza: Evet.

Mirza: Bunu inkar etmedim?

Minik Tavşan: Of Mirza of.

Mirza:

Minik Tavşan:

Mirza'yla olan sohbetimizden çıkarak fotoğraflarıma girdim, hikaye atacaktım. Mirza da atmıştı, benim neyim eksikti?

Benim ciddi bir iş yaptığım nerede görülmüştü ki fotoğraflarım da ciddi olacaktı? Kendime söverken bir yandan da düzgün çıktığım bir fotoğrafımı arıyordum. Fotoğraflarımı genelde abim çekerdi, kendisi beni nerede durmamı ayarlar, ışığın hangi taraftan güzel geldiğine göre çekerdi. Benden çok biliyordu böyle işleri.

Sonunda düzgün bir fotoğrafımı bulup hikaye attım. Acaba ne zaman görürdü? Sayfamı yenileyip tekrar hikayeme girdiğimde Mirza'nın baktığını gördüm. Daha 1 dakika olmadı be adam! Ben diyorum size, bu bana kesin aşık.

mirza_atasoy hikayenize cevap verdi.

Daha erken bakmasının şaşkınlığını yaşayamazken üstten gelen bildirime anında tıkladım. Anında tıklamıştım! Hemen mesajına bakmıştım, sanki ondan mesaj bekliyor gibi bir izlenim vermiştim! Yani bu doğru olabilirdi ama onun bilmesin gerek yoktu.

mirza_atasoy: Abin nasıl?

Yazdığı mesaja boş boş bakmaya başladım. Yani, gerçekten mi Mirza? Gerçekten abim mi önemli şu durumda? Alev atsa bundan daha iyi olurdu.

milaöztürkk: İyi çok şükür.

milaöztürkk: Senin abin nasıl?

mirza_atasoy: O da iyi çok şükür.

Sohbetin saçmalığına gülerken mesajına tepki ekledim ve çıktım bu adamın şapşal hallerine ayrı bitiyordum.

Ben telefona dalmışken kapı zili çaldığında kaşlarım çatıldı. Babamlar gelemezdi, arkadaşım yoktu zaten. Mirza da gelmiş olamazdı. Bilgisayarı orta sehpaya koyup battaniyemi üzerimden attım ve kapıya gittim.

Kapı deliğinden baktığımda kargocu olduğunu gördüm, bir şey sipariş etmemiştim. Yine de kapıyı açtım.

"Mila Öztürk?"

"Evet benim?"

"Bu paket size." Kargocu bir şey dememi beklemeden paketi elime tutuşturup hızlıca gitti. Yakın olduğumuz bana bir şey gönderecek kimse yoktu, kimden geldiğini iyice merak etmeye başlamıştım.

Kapıyı kapatıp salona geçtim, paketi masaya bırakıp mutfaktan bıçak aldım. Paket çok da büyük değildi. Paketin kutusunu çıkardığımda altından hediye paketli bir kutu daha çıktığında kaşlarımı çattım. Birisinin benimle taşak geçme ihtimali?

Hediye paketli kutuyu da açtığımda karşımda çikolatalı pasta vardı. Evet çikolatalı pasta ve üzerinde bir not.

"Pastayı seninle yemek vardı şimdi..." Yazıyordu kağıdın arka tarafını çevirdiğim de ise "Afiyet olsun Minik Tavşan." Yazısıyla karşılaştım.

Mirza göndermişti. Anonimin ben olduğundan o kadar emindi ki çikolatalı pastayı yollamıştı. Peki ben bunun altında kalır mıydım? Tabii ki hayır.

Mila: Gönderdiğin pasta için teşekkür ederim.

Mila: Bir gün yaptığım kurabiyeleri yemeye beklerim:)

Instagram: azraaxsea

Bölüm geleceği zaman Instagram'dan duyuru yapıyorum.

Bir sonra ki bölümde görüşürüzz🦊

Continue Reading

You'll Also Like

36.2K 8.9K 33
"Ezgi, sana bir şey söyleyeceğim." Midemde kelebekler uçuşuyordu. Herhalde 100 değil, 1000 tane uçuşuyordu. Başka bir açıklaması olamazdı çünkü. Her...
1.3M 64.2K 33
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
448K 21.1K 48
Hiç beklemediği bir anda baba olan Bora Bey ve hiç beklemediği bir anda iş sahibi olan Sevgili Bakıcı Yasemin.. ** Gözlerimi ağlama sesiyle açtım. G...
126K 9K 42
"ASKER KURGUSUDUR" "NE DEMEK NEDEN YA?" Artık sabrım kalmamıştı buraya kadar. "NE DEMEK NEDEN? YAKTILAR BENİ, KIZGIN BICAKLA KESTİLER HER YERİMİ, TEK...