İNTİZAR(VATAN AŞIKLARI)

By iremin_dunyasii

101K 4.1K 693

Kadın, karlı dağların manzarasına bakarken elindeki sigarayı ateşledi. Arkasından gelen kokuyla burunun direğ... More

•1•
•2•
•3•
•5•
•4•
•6•
•7•
•8•
•9•
•10•
•12•
•13•
•14•
•15•
•16•
•17•
•18•
•19•
•20•
•21•
•22•
•23•
•24•
•25•
YENİ KURGU
•26•
•27•
•28•
•29•
•30•
•31•
•32•
•33•
•34•
İnkisar-ı Hayal
Yeni Kurgu:342📌
•35•
•36•
36. Bölüm Kesit

•11•

3.7K 208 5
By iremin_dunyasii

Şarkı bölümle ilgili değil, sevdiğim bir şarkıyı paylaşmak istedim sadece. =)

•••

Önceki bölümden hatırlatma:

"Üzerimi değiştirdikten sonra yatağa girip telofonumu elime almıştım.

Cihan'dan gelem 18 tane cevapsız çağrı vardı. Neden üst üste aramıştı. Önemli bir şey olsaydı asansörde söylerdi herhalde değil mi?

Asansörde meraklı gözükmemek adına sormamıştım ama şimdi merakım ağır basmıştı. Yaklaşık bir saat yatakta dönüp durduktan sonra ağrı kesici etkisini göstermiş ve gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Uykuya teslim olurken dahi son düşündüğüm şey Cihan'ın neden o kadar aradığıydı..."

•••

Sabah zil ve vurulan kapı sesiyle gözümü açmıştım. Gözlerimi açıp outurur pozisyona geldikten sonra kendime gelmek için biraz süre tanımıştım.

Biraz ayıldığıma kanaat getirince ayaklanıp kapıya gitmiş ve çekmeden silahımı almayı unutmamıştım. Silahımı arkama alırken kapıyı açmış ve karşımda hiç beklemediğim bir görüntü görmüştüm.

•••

-Bu saate okulda olman gerekmiyor muydu senin?

Başını suçlulukla eğerken sessiz kalmıştı. Üstündeki okul firmasından yola çıkarak okuldan kaçtığını anlamıştım.

-Ve ayrıca ne olursa olsun bir daha okuldan kaçmamak konusunda da anlaştığımızı hatırlıyorum.

Çakmak çakmak olan gözlerini direkt bana dikerek konuşmaya başlamıştı.

-Ama Umay Abla,okuldaki çocukları konuşurken duydum. Dediler ki oturduğun mahallede bir asker kadına saldırı düzenlenmiş, ölmüş. Ben,ben çok kor-korktum.

Sonlara doğru hıçkıra ağlamaya başlayan Fikret'le yanına oturup göğsüme çekmiş ve sıkı sıkı sarmıştım.

-Şşş,bak iyiyim. Ağlama. Hem ben sizi bırakır gider miyim hiç?

Sözlerim yeterli gelmezken elimdeki kozu kullanmaya karar vermiştim.

-Ve böyle ağlamaya devam edersen Ecrin seni beğenmez haberin olsun.

Sözüm işe yaramış ve sonunda dikkatini çekebilmiştim. Ağlamaktan kızaran gözleriyle bana bakarken tombul yanaklarındaki yaşları silip saçlarına bir öpücük bırakmıştım. Tam bu sırada çalmaya başlayan telefonla birlikte ayağa kalkıp sehpanın üzerindeki telofonumu almıştım. Arayan kişi yurt müdürü Azra Hanım'dı.

-Buyurun Azra Hanım.

-Umay Hanım,biraz önce Fikret'in okulundan aradılarda. Okuldan ağlayarak kaçmış. Bende sizin durmunuzu öğrenmiş olabileceğini düşündüm. Belki sizin yanınızdadır diye aramıştım.

Sesi oldukça tedirgin geliyordu. Azra Hanım'ı yaklaşık olarak 4 yıldır tanıyordum ama yurttaki temeli daha uzun bir süreyi kapsıyordu. Benim izlenimlerim dışında da zaten çalışanlarda memnundu.

Çünkü işinin gerçekten hakkını veren,yurttaki her çocuğu evladı gibi gören ve yeri geldiğinde otoriter bir müdür yeri geldiğinde cıvıl cıvıl bir oyun arkadaşıydı çocuklara. Bu zaman zarfında bu tip olaylara çok kez şahit olmuştum.

-Azra Hanım,merak etmeyin Fikret benim yanımda, güvende. Kusura bakmayın onu öyle görünce aramak aklıma gelmedi.

-Ah hayır önemli değil,o iyi olsun yeter.

Duvardaki saate baktığımda neredeyse öğlen olduğunu görmüştüm. Zaten Fikret sabahçıydı ve okulunun bitmesine bir saat kadar bir süre vardı. Bu yüzden aklıma gelen fikirle konuşmuştum.

-Azra Hanım zaten okulunun bitmesine bir saat falan kaldı. Sizin için bir mahsuru yoksa Fikret'le biraz zaman geçirebilir miyim?

-Tabiki,bir problem yok. Bu arada geçmiş olsun tekrardan. Müsait olmazsınız diye aramak istememiştim. Daha iyi misiniz?

Dün sabah geçmiş olsun mesajı atmıştı bende kısa bir şekilde cevap vermiştim.

-Teşekkür ederim,daha iyiyim.

(Şimdi araya şöyle reklam olarak giriyorum özür dileyerek. Pamuk eller yıldızlara ve yorumlara...)

•••

Telefonu kapattıktan sonra Fikret'le birlikte dışarıya çıkmış ve çocuklara birkaç parça kıyafet almıştım.

Fikret çocukların zevklerini bildiği için işimiz daha hızlı ve eğlenceli olmuştu.

Şimdi ise merdivenle AVM'nin en üst katına çıkıyorduk. Evden çıkmadan önce aç olup olmadığını sormuş ama karşılığında hayır cevabını almıştım.

-Ne yemek istersin bakalım?

Aç mısın diye sormamıştım çünkü Fikret öyle herşeyini rahatça söyleyebilen bir çocuk değildi maalesef. Bu yüzden aç olsa dahi söylemezdi.

Yemek istemiyorum desede uzun ısrarlarım sonucu ağzından pizza çıkmıştı.

Şimdi ise pizzasını önüne koymuş yemesini bekliyordum. Heyecanla bir dilimini eline aldıktan sonra ağzına götürürken bir anda durakladı.

-Beğenmedin mi,neden yemiyorsun?

-Şey,bunu oraya görürsek beraber yesek?

Kastettiği yetimhanedeki arkadaşlarıydı. Hepsinin arasında özel bir bağ vardı. Aslında bir araya geldiklerinde hepsi tabiri caizse kedi-köpek gibiydiler. Ama ne olursa olsun birbirlerini her zaman düşünüp,kollarlardı. Herşeyi de birlikte yapmak istiyorlardı.

Düşüncesinin güzelliğine gerçekten kalbimi birakmıştım. Bencilce davranmak yerine onları düşünmesi kalbinin temizliğindendi.

Yavaşça tebessüm ederek çalışanların olduğu bölümü işaret ederek konuşmuştum.

-Biraz önce konuştum,onlarada götüreceğiz tabiki ama abilerin işi uzun sürer sen acıkırsan diye önden bunu aldık.

Söylediklerimle gözlerinin içi gülerken bende mutluluğuna tebessüm ettim.

•••

Ellerimizdeki paketleri bagaja yerleştirdikten sonra arabaya geçmiştik.

Arkadaşlarına da götüreceğimi söyledikten sonra pizzanın bir dilimine dahi dokunmadan diğerlerinin hazırlanmasını sabırla beklemişti.

Arkadaşlarıyla birlikte yemek istemişti.

Bende öyle zevk alacağını bildiğim için fazla üstelememiştim.

•••

Çocuklarla baya zaman geçirmiştik. Onların yanına geldiğimde enerjileriyle unuttuğum ağrım araba sürerken bana kendisini hatırlatıyordu.

Daha ne kadar araba sürebilirdim bilmiyorum çünkü yavaştan ayağım uyuşmaya başlamış ve araba kullanmam güçleşmişti.

Aradan yaklaşık beş dakika geçtikten sonra mecalim tamamen tükendiğinde arabayı sağa çekmiş ve başımı direksiyona yaslamış kafamı toparlamaya ve ağrımın geçmesini beklemeye başlamıştım.

Geçmiyordu,kahretsin geçmiyordu ağrı. Geçmek şöyle dursun her saniye daha da artıyordu.

Böyle eve gidemezdim, başımı yola çevirdiğimde ise yolların bomboş olduğunu görmüştüm. Tabi boş olurdu saat gece on!

Bu saate yapabileceğim tek şey taksi çağırmaktı. Bu yüzden yolcu koltuğunda duran çantadan telefonumu aldığımda şarjının bittiğini farkettim.

Ne kadar şanslı bir insandım ben böyle ya!

Geçen ay bozulan çakmaklığı yaptırmadığım için kendime binlerce küfür savurdum.

Sinir krizi geçirmeme az, çok az kalmıştı. Hırsla elimi direksiyona geçirmiştim.

Böyle boş boş sabahı beklemek yerine bence biraz uyuyabilirdim. Kapıyı kilitledikden sonra koltuğu arkaya yatırıp yavaşça gözlerimi yumudum.

•••

Bölümle ilgili görüş ve önerilerinizi belirtirseniz mutlu olurum.

Gidişatı nasıl buluyorsunuz?

Kitabın büyümesi için panolarınızda paylaşır mısınız lütfen?

Sağlıcakla kalın.🖤

Bu arada,ithaf isterseniz buraya yazabilirsiniz. :)


27/08/2022,Cmt

Continue Reading

You'll Also Like

1M 56.4K 42
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
303K 19.1K 48
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
126K 2.4K 45
En yakın arkadaşımın abisi mi? Beni gerçekten seviyor muydu? Peki ben ona karşı birşeyler hissediyor muydum? Uyarı: küfürlü ve +18 sahneler vardır.
180K 16.5K 46
Kerem Aktürkoğlu & Kumsal Yıldız