AŞIĞIM DİYORUM+18|Texting

Galing kay kedidenkorkarim

1.4M 54.5K 13.8K

0536*******:Yer fıstığının içine karışmış antep fıstığı gibisin, 0536*******:Neşe katıyorsun hayatıma, 0536**... Higit pa

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
Ufacık Bir Soru
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
ÇİFT FOTOĞRAFLARI
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5

3.5

14.5K 642 647
Galing kay kedidenkorkarim

Sınır tam geçilmedi ama bölüm atmayalı uzun zaman oldu o yüzdenn hemen atayım dedim.

Yazardan;

Bir insanın kalbinin durması dışarıda bekleyen üç kişinin de kalbini durdurabilir miydi?Sanki nefes alamıyor gibi hissettirebilir miydi?

Ayçine bir şey olma ihtimali iyice onları korkuturken Sinan Sudeyi sakinleştirmeye çalışıyordu kendisi hıçkıra hıçkıra ağlarken.

Çağlar ise bedenini taşıyamıyormuş gibi yere çökmüş başını ellerine arasına almış sallanıyordu.Gözünden yaşlar düşerken 'iyi olacak' diye sayıklıyordu.İçindeki sıkıntıyı geçiremeyince kendi kendine saymaya başladı.Küçükken annesinden kaçıp yatağın altına girince yaptığı gibi saymaya başladı.O zamanlar bu sayma işi kendini rahatlatırken şimdi niye içini daha çok boğuyordu?

Nefes alamıyordu,kesinlikle nefes alamıyordu.Ayçin gözünü açmadan iyi olduğunu bilmeden rahat nefes alamayacaktı.

Daha kendini tamamen affettirmeden gitmesine izin veremezdi.

Aniden ayağa kalkıp yoğun bakımın kapısının önüne geldi.Kaç gündür bir şey yemediği için kalktığı gibi başı dönmüş bayılacak gibi olmuştu.

Şuan ne hissettiğini nasıl olduğunu bile bilmezken tek isteği Ayçinin oradan çıkmasıydı.

Elleri yumruk olurken krize girmiş gibi kapıya vurmaya başladı."Ayçin oradan kalk bunu bizim için yapmazsanda kendin için yap.Beni sensiz bırakma,beni kimsesiz bırakma."Kendi kendine konuşurken gözünden akan yaşlar hızlandı.

"Kendimi affettiremeden bizi bırakma canımın içi.Ben kimsesizim Ayçin kimsem yok benim bide beni sensiz bırakma buna dayanamam."Son sözlerini bağırarak söylerken Sinan hemen yanına koştu.

Kapıya vurmasını engellemeye çalışırken Çağlar titremeye başlamıştı."Beni bırakma,beni kimsesiz bırakma."Deli gibi kapıya vururken sessiz sessiz mırıldanıyordu.Olduğu yerden,hayattan soyutlanmıştı.

Sinan onu sarsarak kendine getirmeye çalışırken Çağlar Sinan'ı bile farketmiyordu.

"Yapma kardeşim kendini bu kadar bırakma.Ayçin bu halini görse daha çok üzülecek,yapma."Çağlar hâlâ Sinan'ı görmeyip daha çok titremeye başlayınca Sinan'ın attığı yumruk ile kafası yan tarafına düştü.

"Kendine gel Çağlar,kendini böyle hırpalamanın kime faydası var?Böyle olunca Ayçin o masadan kalkacak mı? Eğer öyle bir şey varsa söyle hepimiz kendimizi bırakalım yeter ki Ayçin dönsün."

Çağlar kafasını kaldırıp yaşlı gözlerle Sinana baktı.

"Yapma kardeşim bunu hem kendine hem bize yapma."deyip Çağları kendine çekerek sarıldı.

Kocaman adam sanki küçücük bir çocuktan farksız olmuştu.

"Sinan ben onsuz yaşayamam.Her şeye katlandım,katlanırım.Şurada öleceğimi bilsem sesim çıkmaz Ayçin kurtulacaksa ama ona bir şey olursa buna katlanamam."Hıçkırarak ağlamaya başlayınca Sinanında göz yaşları hızlandı.

Yoğun bakımın kapısı açılınca hızla ayrılarak çıkan doktora döndülder.

'Ne olur iyi bir şey söylesin.'Oradaki üç kişinin de içinden geçirdiği cümleler buydu.

"Hastamız dayanıklı çıktı.Ameliyat sorunlu geçsede kurtuldu.Açıkçası kurtulacağı aklımın ucundan bile geçmezken o hayata öyle bir tutundu ki hepimizi şoka uğrattı."Doktorun dedikleriyle Çağlar kahkaha atmaya başladı.Öyle gülüyordu ki yaşlar kurumadan yeni göz yaşları yerini almıştı.Mutluluktan ağlanır mıydı?

"Hayata tutunmuş diyor Sinan,kurtuldu diyor."Yanındaki Sinana sıkıca sarılırken Sudede yanlarına gelip onlara sarıldı.

O yoğun bakım kapısının önü kimilerini diri diri toprağa gömerken kimilerinede tekrar hayata dair umut aşılıyordu.

"Birazdan odaya alırız hastamızı ama birazcık daha misafirimiz olacak.Çok zor bir ameliyattı söylediğim gibi aman dikkat edin en ufak bile strese girmesin kalbi çok yoruldu.Ben size yine bilgilendirme yaparım.İyi günler."diyerek yanlarından ayrıldı doktor.

Çağlar sıkıntıyla bir nefes verip ayrıldı.Şimdi kafası karışmıştı hep Ayçinin yanında kalmak istiyordu ama o kendini istemezse diyede düşünüyordu.Doktor en ufak stresten bile uzak duracak dediği içinde korkuyordu.

Belkide en doğrusu bir kere görüp bir daha odaya girmeden camdan izlemekti.

Kendi kendine yanlış kararlar almamak için Sinan ve Sudeye sormak isteyince onlara doğru döndü."Sizce Ayçinin yanında hep durmam onu stres sokup üzer mi?Eğer öyle bir durum olursa bir kere odaya girerim benimde yanında olduğumu hisseder sonrasında da camın önünden ona belli etmeden izlerim."diyerek surat ifadelerini izledi.

Sinan sıkıntıyla yüzünü sıvazladı."Kardeşim bilmiyorum seni yanında hissetmesi ona iyi de gelebilir ama olanlarda açık ortada kararsız kaldım açıkçası."Sudede Sinan'ı onayladı.

"İlk yanına girelim ne zaman uyanacak bakalım hal ve hareketlerine göre karar alırız abi."deyip yanıma gelerek sıkıca sarıldı.

Hayatımı iki kadına borçluydum.Eğer pes etmemişsem onlar sayesindeydi.Biri sol tarafımsa bir diğeri sağ tarafımdı.Her şeyden önce onlar gelirdi.

Onların arasında kalmak isteyeceğim en son şey bile değildi bunun için bile her gün dua ediyordum.

Hafif gülümseyip Sudeye sıkıca sarılarak saçına öpücük kondurdum.

"Bizi bırakmadı ya abi ne olursa olsun o yeter bize."

Öyleydi,o nefes alsın gerekirse ben o toprağın altına girerdim.

Ayçinden;

Ölmekten ilk defa korkmuştum.Kendim için arkamda bıraktıklarım için korkmuştum.Bilirdim çünkü birini gelmeyeceğini bile bile beklemek,özlemek nasıl bir duygu.

O duygu insana keşke ölsem de kurtulsam dedirtiyordu.

Tutunmuştum hayata yine bir şekilde rüyamda beni bekleyen üç kişinin elini tutmuştum tam o anda yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım.

Kalbimin acısı çok büyüktü.Ruhsal olarak mı fiziksel olarak mı tam anlayamıyordum.Kendimi aşırı yorgun hissediyordum, parmağımı kıpırdatacak halim bile yoktu.

Gözlerimi yavaş yavaş aralarken beyaz ışığa alışması için bir kaç kez kırptım.Boğazım kurumuştu sanki günlerdir su içmiyor gibiydim.

"S-Su."Sesim kendime bile zor gelirken biri aniden hareketlendi o tarafa doğru döndüğümde Sinan'ın aceleyle su doldurduğunu gördüm.Belimden hafifçe destek vererek beni azıcık da olsa kaldırıp suyu içirdi.

Her yerimde kablolar bağlıydı.Diğer tarafimda Sude geçerek elimi tuttu.Odaya bakışlarımı çevirdiğimde kapının önünde pişmanlıkla bana bakan Çağları gördüm.Yanıma gelmemek için kendini sıkıyordu elleri iki tarafında yumruk olmuştu.Gözünden bir damla yaş akınca daha fazla ona bakmayarak bakışlarımı Sude ve Sinana çevirdim.

Acı yine kalbimin orta yerine düşmüştü.Çağların küçüklüğünü düşündüm.Herkesten kaçıp annesine sığınması gereken yaşta annesinden kaçmıştı.

"Ağrın var mı canımın içi? Nasıl hissediyorsun kendini?"Sinana bakışlarımı çevirdiğimde hem üzüntüyle hem korkuyla bana baktığını gördüm.Her zaman ona bu korkuyu yaşatan bendim.

"İyiyim sorun yok sadece birazcık ağrım var ama geçer."Gülümseyip elimi öpünce gözlerim doldu.

"Özür dilerim abi yine aynı korkuyu sana yaşattım çok özür dilerim."dedim dolu gözlerle.

"Şştt bunu yapma işte senin ne suçun var Ayçin?Sen bilerek mi düşüyorsun bu hastanelere?Benim sinirim kendime koruyamıyorum seni hiçbir şeyden herkes parçalayıp gidiyor."Odada sessizlik olurken yutkundum.

Çağlar biraz yaklaşarak yatağın ucunda durdu.

"Tutundun hayata,beni sensiz bırakmadın.Beni hiçbir zaman bırakma olur mu?Ben bir daha bu korkuyu yaşarsam dayanamam."dedi titreyen sesiyle.Dokunmak istiyordu dokunamıyordu.

Dolu gözlerle gözlerinin içine baktım.Bir cevabım yoktu.Ne diyebilirdim ki zaten?

Cevap vermeyeceğimi anlayınca kapıya doğru ilerledi."Ben doktoru çağırayım uyandığında haberim olsun geleceğim yanına demişti."Bir şey dememize fırsat vermeden odadan çıkınca suratım acıyla buruştu.Böyle oldukça kalbim sızlıyordu ama elimden bir şey gelmiyordu.

Ne yapacaktım ben?

Hemen hiçbir şey olmamış gibi her şeyi unutamazdım.Sebepler vardı ama işte sadece vardı.Kabullenemiyordum.

Zaman gerekiyordu belki eskisi gibi olamazdık tekrardan ama böyle de olmazdık.

Her zaman bu soğukluğu aramızda hissettikçe içim parçalanıyordu.Bana yakın olmaya çalışması ama benden geri bir dönüş görmeyince kendini geri çekmesini gördükçe boğuluyordum.

Kendi kendime düşüncelere dalarken doktor ve Çağların odaya girmesiyle onlara çevirdim bakışlarımı.

"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Ayçin hanım?Çok zorlu bir ameliyattan çıktınız."Diyerek gülümsedi.Saçlarına hafif hafif aklar düşmüştü.

"İyi gibiyim diyebilirim.Çok fazla ağrım yok ama sanırım bu sakinleştiriciden kaynaklanıyor.Elimi kaldırmaya bile halim yok açıkçası kafamda kazan gibi."Dediklerimi gülümseyerek dinledi.

"Dediğiniz gibi bu verdiğimiz sakinleştiricilerden kaynaklanıyor.Eğer sakinleştirici vermezsek çok kuvvetli ağrınız olacak bir kaç gün böyle idare etmeniz gerekiyor.Çoğu olaya bile tepki vermeye bilirsiniz.Sizden istediğim en ufak bile stresten uzak durun.Kalbiniz çok yoruldu.Ben tekrardan gelirim görüşmek üzere."Elindeki dosyanın içindeki kağıda bir şeyler yazıp odadan çıktı.

'En ufak stresten bile uzak durun.' Gülmeye başlayınca garip garip bakmaya başladılar.Doktorun kurduğu cümleyi  düşündükçe gülesim geliyordu.

Allah aşkına benim hayatımda stres eksik olur muydu hiç?

Bir kaç saniye sonra hissettiğim ağrı ile gülmeyi kestim.Yavaş yavaş uykum geliyordu zaten yine.

Çağları odada göremeyince endişeyle Sinanlara baktım.Bir şey mi olmuştu?

"Dışarı çıktı Ayçinim çatma kaşlarını öyle sen.Zaten eğer rahatsız olacaksan o içeriye girmeyecek."deyince yutkunup başka tarafa baktım.

Rahatsız olmazdım ama onu gördükçe aramızdaki mesafe gözümün önüne gelerek beni daha çok üzüyordu.

Hiçbir şey demeden gözlerimi kapattım.Uyku iyice bastırmıştı.

^^

Nasılsınıızz bakalım bebeklerim

Bizi çok güzel bölümler bekliyor emin olabilirsiniizz aklımda güzel fikirler var ama finalede az kaldı.

Nasıl buldunuz bölümü?

Sınır:550 oy 600 yorum

öpüyorum hepinizi 😚

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

87.6K 2.7K 37
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz nie peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öde...
25.3M 902K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
333K 28.6K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
880K 57.7K 49
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...