BEDEL | BXB

By LordOfStory

2.5M 200K 120K

[Tamamlandı] Bu sadece bir berdel değildi, aynı zamanda başkalarının hayatı karşılığında hayatımı hiçe sayar... More

1. Bölüm"BE(r)DEL"
2. Bölüm"Alışveriş"
3. Bölüm"Düğün"
4. Bölüm"İlk Sabah"
5. Bölüm"Karışık Durumlar"
6. Bölüm"Berzan Ağa'nın Eşi"
7. Bölüm"Bilinmeyen Hastalık"
9. Bölüm"Duygular"
10. Bölüm"İlk Adım"
11. Bölüm"Kalpten Gelen"
12. Bölüm"Gizlenen Duygular"
13. Bölüm"Bastırılamayan His"
14. Bölüm"Karşılık"
15. Bölüm"Farkına Varmak"
16. Bölüm"Hülyalı Haller"
17. Bölüm"Gerçekler"
18. Bölüm"Randevu"
19. Bölüm"Farklı Bakış"
20. Bölüm"Gerçek Eş"
21. Bölüm"Evrilen Hisler"
22. Bölüm"Patlama Noktası"
23. Bölüm"Sınırlar"
24. Bölüm"Özür"
25. Bölüm"Isınan Kalpler"
26. Bölüm"Dayanmak Güç"
27. Bölüm"O'nsuz"
28. Bölüm"Balayı Part:1"
29. Bölüm"Balayı Part:2"
30. Bölüm"Balayı Part:3"
31. Bölüm"Konağa Dönüş"
32. Bölüm"Geçmişin Gölgesi"
33. Bölüm"Kriz"
34. Bölüm"İyi Niyet"
35. Bölüm"Eriyen Buzlar"
36. Bölüm"Göz Hapsi"
37. Bölüm"Yüzleşme"
38. Bölüm"Takıntı"
39. Bölüm"Kalp Kırıklığı"
40. Bölüm"Acının Tatlı Tebessümü"
41. Bölüm"Kıskançlık"
42. Bölüm"Seçim"
43. Bölüm"İpler Gerildi"
44. Bölüm"Geriye Kalan"
45. Bölüm"İkilem"
46. Bölüm"Kapanmayan Yaralar Acıtır"
47. Bölüm"Dürüst"
48. Bölüm"Korku"
49. Bölüm"Arsız"
50. Bölüm"Yıkılış"
51. Bölüm"Vanilya"
52. Bölüm"Veda"
53. Bölüm"Yeni Ev"
54. Bölüm"Bebek"
55. Bölüm"Son'a 1 Kala'
FİNAL

8. Bölüm"Beklenmeyen"

46.1K 3.8K 1.4K
By LordOfStory


Gözlerimi aralarken bir anda içime düşen bu ürpertinin beni dürtermiş gibi uyandırmasına anlam veremedim fakat gözlerimi kırpıştırarak araladım. Burnuma dolan bu kokunun yabancı olduğu aşikardı lakin bir o kadar da tanıdıktı. Yeni uyanmama rağmen derince içime çekmeme neden olan bu kokunun sahibinin sıcak tenini hissediyordum.

Hava yeni aydınlanıyordu. Hatta okunan sabah ezanının sesini duyduğumda bu yüzden uyandığımı anladım tedirgin uykumdan.

Gözlerimin önüne gelen görüntü ile kocaman açıldı gözlerim. Hızla yattığım yerden doğruldum fakat bir şey beni engelledi. O da bileğimi geceden beri kavramış adamdı. Hâlâ bırakmamıştı. Zaten burada uyuyakalmamın nedeni de buydu.

Büyük çift kişilik yatakta uyuyan Berzan'ın hemen yanında uyuyakalmıştım. Üzerimize örtülü yorganla kaşlarımı çattım çünkü ben bile bile girmemiştim bu yatağa. Üzerimi de örttüğümü hatırlamıyordum.

Yatağın içinde oturur pozisyona geldiğimde tekrar bakışlarımı onun uyuyan yüzüne çevirdim. Kömür siyahı saçları beyaz çarşaflı yastığın üzerine dökülmüştü. Siyah uzun kirpikleri tane taneydi. Gözleri kapalıyken uzunluğu net bir şekilde belli oluyordu. Kapalı dudakları kalemle çizilmiş gibiydi. Bir iç çektim.

Elimi acıtan bileğime götürdüm. Geceden beri sıkıca kavradığı için iz kaldığını düşünüyordum. Elimi parmaklarına atıp teker teker açtığımda gevşeyen tutuşu ile bileğimi ondan çektim ve elini nazikçe bıraktım yatağın üzerine. Kendi bileğime baktığımda loş ışıklı ortamda kızardığını görebiliyordum.

Gece yaşanan olay aklıma gelince tekrardan düşünceler sardı zihnimi. Neden böyle bir şey olduğunu ona soracaktım. Beni terslemeseydi doğru düzgün cevap vereceğini düşünüyordum.

İstemsizce elimi kalbime götürdüm. Saçma bir şekilde hızlanmıştı. Onunla aynı yatakta yatmak anlamsız bir heyecanı baş gösterdi içimde.

Bakışlarım bileğimi ovduğum elimdeki alyansıma kaydı. Sonra kafamı çevirip onun elindeki alyansa baktım. Buna alışamadağımı fark etmiştim.

Bir nefes verip onun açılan bedenine yorganı güzelce örttüm ve temkinli hareketler ile yataktan indim.

Telefonumdaki saate baktığımda alarmımın çalmasına az kaldığını fark edip uyumaktan vazgeçtim. Sınav saatim oldukça erken olduğu için alarmı da erkene kurmuştum.

Dolaba doğru ilerlerken kapaklarını iki yana açtım. Bu sırada yatakta hışırtı sesleri gelince omzumun üzerinden arkaya baktım. Uyanmıştı.

"İyi misin?" diye sordum yanına doğru adımlarken.

Siyah kaşlarını çatmış, elini şakaklarına götürmüştü. Yüzü rahatsız bir şekilde buruşurken yeşile çalan gözlerini açtı ve bana baktı.

Ses vermediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. Bir süre ne diyeceğimi bilemeden öylece yüzüne baktım.

"Gece galiba nöbet geçirdin. Şimdi nasılsın? Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye sordum.

Elini alnından çekti ve kısılı gözleriyle bana bakmaya devam etti.

"Korktun mu?"

Kaşlarımı çattım. "Hım?"

"Seni korkuttum mu?" diye sordu bu sefer. "Benden korktun mu?"

Kaşlarım gevşerken dudaklarımı araladım. "Korktum tabii ama senden değil, sana bir şey olursa falan diye." dediğimde bundan farklı anlamlar çıkabileceğini sonradan fark ettim. Bu yüzden hemen "Yani kim olursa olsun endişelenirim, bir şey olsun istemem." diye toparladım, boğazımı temizleyip kaçamak bakışlar ile baktım.

"Anladım." dedi sadece.

Ellerini yatağa yaslayıp içinde doğruldu. Elleriyle yüzünü sıvazladıktan sonra beni süzdü şöyle bir.

"Okula mı hazırlanıyorsun?"

"Evet. Sınavım var da erken saatte." dedim.

"İstersen ben bırakayım seni." dediğinde nedensizce heyecanlandım. Çekingen bir şekilde ona bakarken o ise bana aynı katı yüz ifadesiyle bakıyordu. "Kahvaltıyı dışarıda ederiz, tabii sen istersen. Teşekkür mahiyetinde kabul edersin."

"Teşekkürlük bir durum yok." dedim.

"Olsun." dedi.

"Tamam o zaman." diye mırıldandım ve arkamı dönüp dolaba ilerledim.

Bugün iyi tarafından mı kalkmıştı?

Ben üzerimi hızlıca giyinip hazırlandıktan sonra o da giyindi. Kahvaltıdan sonra şirkete gideceği için resmi giyinmişti. Üzerindeki siyah gömleği ona çok yakışıyordu, boynundaki siyah kravat da yakışmıştı, altında yine siyah üzerine tam oturan kumaş pantolonu vardı.

Beraber odadan çıktığımızda nedense ilk kez evli gibi hissediyordum ve bu tuhaftı.

Salonda hazırlanan kahvaltı masasını gördüm. Çalışanlar hazırlamaya başlamıştı.

"Hayırlı sabahlar." dedi Berzan salondaki Hasan ağa, Numan dede, Yusuf abi, Haluk abi ve Kadir abiye.

"Oo hayırlı sabahlar." dedi Hasan ağa. Hepsinin bakışları ikimizin üzerindeydi. Ben de hayırlı sabahlar diyerek gülümsedim hepsine.

"Nereye böyle?" diye sordu Kadir abi.

"Biz kahvaltıyı dışarıda edeceğiz, size afiyet olsun." dedi Berzan soğuk bir sesle.

Yine şaşkın bakışlar... Berzanın benimle ve evliliğimizle ilgili dediği her şey neden ev halkını şaşırtıyordu bu kadar hala anlamış değildim.

Bana yandan bir bakış atıp konağın kapısına yöneldiğinde ben de peşinden gittim. Konaktan çıktıktan sonra arabaya bindik ve onun bildiği güzel bir yere doğru ilerledik.

-

Elimdeki notlarım ile dudaklarımdan silinmeyen gülümsemin farkında olmadan konağın kapısından içeriye girdim.

Sabahki kahvaltı hiç beklemediğim bir şekilde güzel geçmişti. Onunla sohbet etmiştik. Bu hiç evli çiftlerin ettiği türden sohbetler değildi. Birbirimizi ilk kez görmüş ve tanımış gibi, daha çok tanımaya yönelik sohbet etmiştik. Birbirimizi ilk kez görmemiştik tabii fakat tanıdığımız pek söylenemezdi.

Katıydı her zamanki gibi fakat sorduğum sorulara cevap vermişti. Dün yanında olduğum için müteşekkirdi. Bu kadar vefalı olacağını tahmin etmezdim.

Kahvaltıdan sonra okula bırakmıştı beni. Sınavım için de iyi şanslar dilediğinde nedense iyi hissetmiştim. Sonuç olarak sınavım da güzel geçince konağa geldim.

"Oooo, kimler gelmiş." diyerek avluya çıkan Züleyha ablanın sesiyle ona baktım. Üzerindeki şık elbisesi ve her zamanki bakımlı haliyle, oldukça abartılı çektiği siyah göz kaleminin etkisiyle öne çıkan gözlerini bana dikmişti.

Şule abla da arkasından geldi. Kuzenlerden en küçük, benimle yaşıt olan Arjin de arkadan geldi.

"Bakıyoruz da artık bizimle kahvaltı edilmiyor. Rahatsız mı oluyorsunuz?" diye sordu Züleyha abla.

Kaşlarımı çattım. "Alakası yok, Berzan öyle isteyince gittik." dedim.

"İkiniz de bu evliliği istemiyordunuz, ona şaşırdık biz. Hani Berzan abi biraz şey ya..." deyip laf sokar gibi imada bulundu. "E sende zaten çok gençsin, bir şeyden anlamıyorsun. Yanlış anlama canım benim, iyi anlaşmanıza sevindim."

Dişlerimi sıktım. Böyle imalı ve laf sokar gibi konuşmaları canımı sıkmaya başlamıştı artık. İki haftadır her gün bunların dedikodularını ve laf sokmalarını duymak bıktırmıştı.

Ağızlarına artık laf vermek istemiyordum.

"Evet, ısındık birbirimize. Mutluyuz da. Nikahta keramet vardır derler ya, hah aynen öyle oldu." dedim yapmacık bir gülümseme ile.

Üçü de kaşlarını çatarak bakıyordu bana.

"Yani içiniz rahat olsun, aklınız bizde kalmasın. Biz birbirimize alıştık." dedim.

"Ayrı yerlerde yatarak mı alıştınız birbirinize?" diye sordu pis bir gülümseme ile.

Kaşlarım gevşedi. Bir dakika, onlar bizim yatak odamızı mı gözetlemişti biz yokken?

Rahatsızca bir nefes verdim. Kafayı bana takmışlardı, kesindi bu. Aslında kafayı Berzan'a takmışlardı. Kadir abi de dahil kuzenler de sevmiyordu. Onu sevmedikleri için bana karşı da cephe alıyorlardı. Mutlu olmamızı istemiyorlar gibiydi.

Aslında bununla ilgili bir tahminim vardı. O da şirketin daha çok söz sahibi ve hisse sahibi olanın Berzan olmasıydı. Ayrıca aşiretler arasında saygı duyulan bir ağa olmasıydı. Bunlar hiçbirinin hoşuna gitmiyor gibiydi.

"Başkalarının yatak odasını sorgulamak size kalmadı. Benim de dahil kimsenin haddine düşmez başkalarının evlilik hayatı. O yüzden rica ediyorum, bir daha yatak odamızı gözetlemeyin." dedim sakin kalmaya çalışarak.

"Bana bak hele," dedi Züleyha abla üzerime gelirken. Sinirlenmiş duruyordu fakat geri adım atmadım. "Ne diyorsun sen? İşimiz gücümüz yok sizi mi gözetleyeceğiz? Nuran odanızı temizlerken anlamış bir güzel her şeyi. Kandırma boşuna."

Omuzlarımı dikleştirdim.

"Bu sizi niye bu kadar ilgilendiriyor? Kandırsam ne kandırmasam ne? Neden merak ediyorsunuz?" diye sordum.

"Çünkü Berzan abinin aklında da, gönlünde de başkası var. Onu böyle unutup da sana aşık olmaz, bildiğimizden konuşuyoruz." diyen Şule abla ile hızla ona döndüm.

Yüzümdeki ifadeden tatmin olmuş olacak ki az önceki siniri kayboldu Züleyha ablanın.

"Üzülmeyesin diye sustuk ama madem böyle çemkiriyorsun bize, git kocana da çemkir. Ha ama bizden bir şeyler duyduğunu söylersen bu konağı sana dar ederiz, haberin ola." dedi tehditvari şekilde tonlarken.

Çok kötü hissettim. Bu gerçek bir evlilik olmayabilirdi, aramızda bir şey de yoktu fakat bunu duymak içimde bir şeylerin kırılmasına neden olmuştu.

Bu evliliğe ikimiz de zorunlu kılındık fakat onun yüreğinde başkasını olması moralimi bozdu. Başkasına aşık biriyle evli olmak istemiyordum. Demek ki ondan dolayı bana böyle sert davranıyordu. Benim yüzümden aşık olduğu kişiyle evlenememişti belki de.

"Ne oluyor burada?" diyerek avluya çıkan Meliha nene ile herkes ona baktı.

"Bir şey yok ana, laflıyorduk." dedi Züleyha abla. Üçü de bana şöyle bir bakıp konaktan içeriye girdiler.

Olduğum yerde öylece dikilirken Meliha nene bana doğru yaklaştı. Kaşları çatık, buruşuk yüzündeki mimikleri meraklıydı.

"İyi misin oğlum?" diye sordu.

Nasıl bir ifade vardı yüzümde bilmiyordum ama endişeli konuşmuştu.

"İyiyim nene." dedim ve hışımla konağa doğru adımladım.

İçimi sıkıştıran hisle koşarak merdivenlere yöneldim. Koridorun köşesini dönerken çarptığım sert beden ile afallayarak geri çekildim. Haluk abiydi.

"Allah," dedi o da şaşkınlıkla. Benimle göz göze gelince "İyi misin?" diye sordu.

Kafamı salladım. "Kusura bakma." dedim ve tam gideceğim sırada bileğimi tutup durdurdu, ona bakmamı sağladı.

"Neyin var? Moralin mi bozuk? Abimle mi bir şeyler oldu aranızda?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım.

"Neden herkes bizim aramızda olan şeyleri bu kadar merak ediyor?!" diye sordum biraz sesimi yükselterek.

Anlık çıkışımı beklemediği için afalladı ve gözlerini kırpıştırdı.

"Ben..."

Konuşmak için ağzını aralamıştı ki ben onu dinlemeden koşar adımlarla yatak odasına girdim ve sertçe kapıyı kapattım.

Continue Reading

You'll Also Like

DEVA By Khalesi

General Fiction

1.3M 147K 48
[TAMAMLANDI] Bela'nın devam kitabı.
12.5K 1.3K 21
Kollarımı hareketsiz bedenine daha sıkı sardım. Dakikalar önce, her şey bitmişti. Kaybetmiştik. Beraber kaybetmiştik. "Sana gelme demiştim. Neden?" d...
4.1M 356K 77
[TAMAMLANDI] Siirt'den kaçıp İstanbul'a sığınan bir Kürt ailesi, tamamı ülkücü olan mahalleye düşer.
1.4M 54.7K 26
(18+ cinsellik ve şiddet içerir.) Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar...