Arabayı park etmesiyle önce kendi daha sonra etraftan dolaşarak beni indirdi arabadan.
Yol boyunca hem sarhoşluğun vermiş olan etkisiyle hemde mayışmışlıkla Aras'a tutundum.
Oda anlamış olcaktı ki elini belime koyup ona yaslanmamı sağladı.
Dışarıdan biri görecek olsa bizi sevgili sanacağına emindim.
Beni yürütmesine izin verdiğimde kontrolüm tamamen onun elindeydi.
"Şimdi odama geçene kadar tıp oynayacağız tamam mı?"
Tamam anlamında kafamı sallayıp yürümeye devam ettik. Anahtarı cebinden tekte çıkarıp sessiz olmaya çalışarak kapıyı araladı. Ayakkabılarımızı çıkartıp beni daha dikkatli tutarak merdivenlere yönlendirdi.
Etraf karanlık olduğu için görememiştim ama dışardan göründüğü kadar. Müstakil ve dublex bir evdi. En üstte çatı katı vardı ve merdivenlerden çıktığımız üzere orası onun odasıydı.
Koridorun sonundaki odaya geldiğimizde kapıyı açıp bedenlerimizi içeri soktu. Ardımızdan kapıyı kapatıp kilitledi. Neden kilitlediğini anlamamıştım ama çok fazlada üstelemedim.
Odasındaki lambaderleri açıp ortama hoş ve sıcak bir görüntü oluşturdu. Ben ise ortada sokak lambası gibi dikiliyordum.
"Niye dikiliyorsun öyle?" Diye sorduğunda boş bakışlarımı üzerine çevirdim.
"Ha?" Gülüp bana doğru yaklaştı.
Ceketimi çıkarıp odada ki tekli koltuğun üzerine attı. Ben ise hâlâ bir tepki vermiyor ve onu izliyordum.
Kolumdan tutup beni yatağa oturttu bu sefer. Kendisi dolabına yönelip bir kaç kıyafet çıkarttı.
Tişörtünün eteklerinden tutup rahatlıkla çıkardığında ışığın izin verdiği kadarıyla gördüğüm mükemmel vücudu karşısında önce dudaklarımı yalayıp daha sonra ısırdım. Zaten sarhoşluğun hâlâ verdiği etki azda olsa devam ediyordu. Bu yüzden etkilenmiştik ben ve efecik.
Gözlerinin ucuyla bana bakıp dudağının kenarı kıvrıldı. Utançla kafamı çevirip gözlerimi vücudundan ayırdım.
Ayak seslerini duyduğumda kalbim öyle bir hızlı atmaya başlamıştı ki bunu nasıl tarif etmeliydim bilmiyorum.
Yanıma oturduğunda yanağımdan bir makas alıp konuştu. "Ne oldu?"
"Bir şey olmadı vücudunun bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim." Sanırım daha ne kadar utanabilirim diye kendimi sınıyordum.
Birleştirdiğim ellerimden tekini alıp kendi vücuduna koyup bana bakmaya başlamıştı. Ölecektim şu an.
"Dokunabilirsin benim için sorun değil." Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Nasıl olsa izin vermişti değil mi?
Elimi vücudunda hareket ettirmeye başladığımda bana her zaman gösterdiği gülücüğünü gösterdi tekrar.
Elimin altında hissettiğim o ten o kadar sıcaktı ki bir o kadar yumuşak ve güzel. Yutkunup gözlerimi tekrar onun gözlerine diktim.
Smut alarmı rahatsız olacaklar bitti yazdığım yere atlayabilir.
Yavaş yavaş bana yaklaştığında kalbim göğüs kafesimi parçalamak istiyormuşçasına hızlanmıştı.
Dudaklarımın üstünde hissettiğim baskı ile gözlerim kapanırken. Dudaklarım onu bekliyormuş gibi hareket etmeye başlamıştı.
Elleri benim tişörtümün eteklerini tuttuğunda dudaklarımızı kısa süre ayırıp kendi tişörtünün yanına yolladı.
Öpüşmemiz her geçen an ateşlenirken yatağa uzanıp benim kucağına oturmamı sağladı. Elleri kalçamı bulduğunda kot pantolonumun üzerinde sıkıp ufakta olsa inlememe sebep oldu.
Hoşuna gitmiş olacak ki anında pantolonumu çözmüş ve üzerimden çıkarmıştı ellerimi pantolonun düğmelerine atıp çıkarmasını sağladım.
Dudaklarımızın kısa ayrılmasıyla ikimizinki de çoktan kızarmış ve yüksek ihtimal yarın şiş olacaktı.
Şimdi ikimizde iç çamaşırlarımızlaydık tekrar kucağına yerleşip kalçamı kalkmış olan büyük ve kalın aletinin üstüne oturdum.
Kafasını yatağa bastırıp inlemesiyle boynunu açığa çıkarmıştı. Dudaklarımı boynuna yöneltip ufakça ısırıp emdim.
"Siktir efe ah."
Aldığım tepki ile dudaklarım kıvrılırken bir kaç defa aynısını yaptım.
Elleri boxerımın içinden kalçama yönelirken bende boynuna yarına mor olacak izler bırakıyordum.
Beni aniden belimden kavrayıp yerlerimizi değiştirirken dudaklarında sinsi bir gülüş mevcuttu.
Önce benim sonra kendi boxerını çıkarıp bacak arama yerleşti. Dudaklarıma eğilip derin ve sert bir öpücük alırken aynı zamanda parmakları deliğimin etrafında gezdiriyordu.
Alt dudağını ısırıp çektiğimde istediğimi anlamış olacak ki ilk parmağını içine yolladı.
Yüzümü buruşturup alt dudağını daha sert ısırmıştım. İnleyip parmağını çıkarıp tekrar içime yolladığında sesli ve biraz yüksek sesle inledim.
Anında elimle ağzımı kapattığımda diğer eliyle elimi çekti. "Ailemin odası en alt katta bizi duymazlar rahat olabilirsin."
Biraz daha rahatlayıp hissettiğim iki ve üçüncü parmaklarla daha acı dolu bir inleme bıraktım.
Parmaklarıyla beni yeteri kadar hazırladığında önce benim deliğime daha sonra kendine kayganlaştırıcı sürüp aletinin başına deliğime yasladı.
Üzerime doğru eğilip gözlerimizi birbirine kenetlediğinde içime yavaşça girmeye başladı.
Başını sokup tepkime bakmak için bekledi bir tepki vermediğimi görünce sokmaya devam etti. Her ittirişinde ağzımın açılıp inlemem artmaya başlamıştı.
En sonunda hepsini birden kökleyip anda birden dudaklarıma yapışmasıyla acı dolu inlemem boğuk bir şekilde olmuştu.
Gözlerimden akan bir yaşa engel olamayıp acının geçmesini bekledi.
Dudaklarından hıncımı almak için hem ısırıp hem öpüyordum. O ise bu halime gülümseyerek karşılık veriyordu.
Yeteri kadar alıştığıma kanaat getirip içimde hareket etmeye başladı. Yavaş olan hareketleri acım zevke dönüştükçe hızlanmıştı.
Her bana çarpışında çıkan ses ve birbirine karışan inlemelerimiz daha çok azdırırken. Tek elimi kendi aletime atıp çekmeye başlamıştım.
İçimdeki hareketleri hızlanıp kasılırken geleceğini anlamış ve daha hızlı çekmeye başlamıştım.
İkimizde inleyerek boşaldığımızda içimde hissettiğim sıcaklıkla kendimi yatağa iyice bıraktım.
Bitti
İçimde bir kaç kez daha hareket edip çıkmadan eğilip dudaklarıma yapıştı. Kollarımı boynuna dolayıp öpüşmemizi daha da derinleştirdim.
Bu sefer yavaş ve daha derin öpüşüyorduk. Ellerini saçlarımda gezdirip beni kucağına çekti.
Odasının kapısına doğru hareket edip kilidi açarak aynı katta olan banyosu olduğunu tahmin ettiğim odaya doğru ilerledi.
Şu an ailesi bizi böyle bassa aşırı komik olurdu sanırım rezillik birbirinizi merdivenlerin sonunda bulurduk herhalde.
Beni kucağından indirip suyu ayarladıktan sonra yanına çekti. Önce beni sonra kendini temizleyip havluyla kuruladıktan sonra elini belime koyup odasına doğru yürüdük.
Çok fazla tanımadığım biriyle hatta neredeyse hiç tanımadığım biriyle ilk geceden sevişmem ne kadar doğruydu bilmiyorum. Belki de yarın yüzüme bile bakmayacaktı bir daha birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi yapacaktık bunların hepsi bir riskti ama artık akışa bırakmak en iyisi sanırım.
Odaya girdiğimizde ardımızdan tekrar kapıyı kilitledi.
Boxerımı alıp tekrar üstüme geçirdim. Hâlâ tek bir kelime bile etmemişti.
"İstersen gideyim ben?" Aferin efe oğlum böyle mal mal sorular sormaya devam et.
"Saçmalama efe geç yatağa hadi uyuyalım az önce bayağı enerji kaybettik." Yanaklarımın kızardığına emindim ama bu onu görmüyordu şanslıydım.
Yatağın bir ucuna yattım ikimizde öylece tavana bakarak yatıyorduk. İlk hamleyi ondan bekliyordum aksi taktirde tüm gece böyle kalabilirim. Gerçi çocuk ne hamlesi yapıcaktı ki sevgili triplerine girdim iyice.
"İyi geceler." Diyip yan bir şekilde ona dönerek yattın.
Oda aynı şekilde dönüp. "İyi geceler." Dedi.
Bundan sonra ne olacağını nasıl hareket edeceğimizi bilmiyordum.
Bir bölümün daha sonuna geldik. İleriki bölümlerde siz görürsünüz bakayım.
Bölümü sevdiniz mi???