5

533 74 19
                                    

Ertesi gün Jimin, evde kalmaya karar verdi. Günün çoğunluğunu odasında geçirdi ve uyandıktan yaklaşık altı saat sonra telefonunu eline aldı. 

Taehyung'un önceki gece gönderdiği mesaja baktı. Başparmağı amaçsızca klavyenin üzerinde gezindi ve ne yazacağını düşündü.

Gönderen: Jimin (16.43)
(Merhaba)

Taehyung: 
(Heyyy!)
(Sen uyurken mesaj atmış olmalıyım sana)

Jimin şaşkına döndü. Hayatında hiç bu kadar hızlı yanıt almamıştı.

Jimin:
(Evet)
(Çok sık "hey" diyorsun Taehyung)

Taehyung:
(Biliyorum! aslında bu benim tarzım)

Jimin, kısa mesajlarıyla bile Taehyung'un coşkusunu hissedebiliyordu. Jimin ile, yıllardır mesajlaşacak bir arkadaşı yokmuş gibi konuşuyordu.

Taehyung:
(Bugün nasılsın?)

Jimin:
(İyiyim, teşekkür ederim... Sadece.. basketbol ile ilgili bir şeylere bakıyorum..."

Taehyung:
(BASKEBOL?! Sen de mi basketbolu seviyorsun? BİRLİKTE OYNAMALIYIZ.)

Jimin gözlerini kısarak telefona baktı. Taehyung'un heyecanı attığı mesajdan bile hissediliyordu. Ona ayak uydurmak biraz zordu ve Jimin bunun devamlı olarak böyle olacağını düşünüyordu.

Jimin:
(Ah, tabii. Yani şey, hastaneden çıkmana izin verecekler mi?)

Taehyung:
(Sanırım. Hala dolaşabilirim ve gitmek istediğim yere gidebilirim. Ben de tek yanlış olan şey uyuyamıyor olmam)

Jimin kaşlarını çattı. Taehyung'un mesajlarından kaynaklanan bilgisizliğini hissedebiliyordu. Sırf uyumakta zorlandığı için falan mı hastaneye kaldırıldığını düşünüyordu? Sahip olduğu hastalığın adını çok iyi biliyordu. Öyleyse tüm durumu hakkında nasıl bu kadar neşeli olabiliyordu? Neden durumunun ciddiyetinin farkında değildi?

Tabii... Taehyung kasıtlı olarak aptal rolü yapmıyorsa. Öyle olmalı.

Değil mi?

Jimin telefonunu sıktı. Öyle olmalıydı..

Jimin:
(O zaman sanırım bundan bir iki hafta sonra seni hastaneye ziyarete geleceğim. Gidebileceğimiz bir spor salonu biliyorum...)

Taehyung:
(BİR HAFTA MI İKİ HAFTA MI?)

Jimin:
(Çok mu uzun bir süre? Muhtemelen yeniden planlayabilirim...)

Taehyung:
(Hayır, sorun değil. Sanırım o kadar uzun süre bekleyebilirim, zamanım var.)

Zamanım var. Sözcükler Jimin'in kafasında yüksek sesle söylenmiş gibi yankılandı. Kaşlarını hafifçe çatarak ekrana baktı. Taehyung onun durumunda olan hastaların yaşam sürelerini biliyor muydu? Gerçekten aptalı mı oynuyordu? Ne tür bir adamdı?

Kayıtsızlık meraka dönüştü ve Jimin'e kendisini yeni arkadaşına yaklaştıran şeyin merak olduğunu düşündürttü.

Jimin:
(Harika, görüşürüz o zaman.)

in another life | vminOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz