15

369 58 23
                                    

Bu bölümden önce yavaş/duygulandırıcı bir şarkı açmanızı tavsiye ederim. Ben şarkı bıraktım ama onu dinleyip dinlememek size kalmış ♡

Vücudu uyuşturan o soğuk günde, 3 Ocak 20.04 saatlerinde ilk kar düştü Seul'e. Bunu ilk fark eden kişi Taehyung olmasına rağmen, yorum yapan son kişi de o olmuştu.

Jimin laptop'undan kafasını kaldırdığında yoğun kar yağışını görmüş, gözleri parıldamıştı heyecanla. Güzel haberleri verebilmek için bakışlarını Taehyung'a yönlendirdiğinde ise, mutluluktan yerinde duramayan hâlini hayal ederken, yorgun ve tepkisiz ifadesiyle karşılaşmıştı.

Jimin kaşlarını çattı.

"Taehyung? Görmüyor musun?"

Laptop ekranından kafasını kaldırıp dikkatini Jimin'e verdi:

"Ne?..."

"Karı görmüyor musun? Dışarıda kar yağıyor."

Taehyung kafasını pencereye çevirdi yavaşça. Jimin haklıydı, gerçekten de kar yağıyordu... ancak bu Taehyung'un ilgisini çekmedi. Doğrusunu söylemek gerekirse en ufak bir neşe belirtisi yoktu yüzünde. Hafifçe omuz silkip belki de otuzuncu kez izlediği filme devam etmek için laptop'a döndürdü başını tekrardan.

Jimin şaşkına dönmüştü.

"Kar yağışını heyecanla bekliyorsun sanıyordum. İstediğin şey bu değil miydi?..."

Göz kapakları ağır çekimde kapanıp tekrar açıldı ve duyulması güç bir tonda konuşmaya çalıştı Taehyung:

"Mmh-... Zaten... h-hep yağıyor."

Tam o sırada olan biteni anlamanın şokuyla aralanmıştı Jimin'in dudakları. Taehyung'un halüsinasyonları hayatının o kadar büyük bir kısmını kaplamıştı ki, dışarıda yağan karı da bir halüsinasyon sanıyor olmalıydı. Kesik bir nefes çekti içine Jimin.

"Bu bir halüsinasyon değil Taehyung, gerçekten kar yağıyor."

Taehyung bir kez daha baktı pencerenin ötesine. Gözlerinde öyle bir özlem duygusu gizliydi ki, Jimin daha fazla bakmaya katlanamadı. Dışarıya daha rahat göz atabilmek için kalan bir gıdımlık enerjisiyle yatakta kendini biraz daha yukarı çekti Taehyung. Merak ediyordu da, acaba gerçek miydi yoksa değil mi? Taehyung artık gerçeklikle sahteliği ayırt edemiyor oluşundan nefret ediyordu.

"Dur, sana göstereyim." Jimin oturduğu yerden kalktı ve pencere kenarına doğru yürüdü. Camı hafifçe aralayıp içeriye buz gibi soğuk rüzgârların dolmasına, değdikleri her şeyin sıcaklığını çalmasına izin verdi.

Taehyung'un teni ürpermiş, tüyleri diken diken olmuştu rüzgâr karşısında. Kalın battaniyeyi üstüne çekti iyice.

Jimin, avuç içine Taehyung'a gösterebileceği kadar kar doldurduktan sonra pencereyi hışımla kapatmıştı. Şimdiden erimeye başlayan karı sıkıca tutarak Taehyung'a götürdü alel-acele. Taehyung ise büyük bir hevesle uzatmıştı ellerini.

"Bak, gördün mü?" Jimin küçük, bembeyaz kar topunu Taehyung'un avucuna yerleştirdi. Nefesi kesilmiş, bakakalmıştı ellerinde hızla eriyen buz yığınına. Bir parmağıyla üstüne bastırıp parçalanışını izledi. Minik kar taneleri, elinin sıcaklığında bozulup geriye küçük bir su birinkintisi bırakmıştı.

Sert bir nefes kaçtı Taehyung'un dudaklarından. Gözleri olabildiğince büyüdü coşkuyla.

"Jimin!"

in another life | vminحيث تعيش القصص. اكتشف الآن