54. Bölüm

3.1K 206 208
                                    

arkadaslar tuana'yı çok seviyom. hep mutlu ol tuana, sen mutlu olunca ben de oluyom 🥺🥺🥺

ithaf: wheeininthedark 🖤
***

Korkudan vücudumun titrediğini hissediyordum. Kafama dayalı bir silah vardı ve ben arkamı dönecek cesareti kendimde bulamıyordum. Alex'in böyle bir şey yapacağını cidden hiç düşünmüyordum. Hayatımızdan siktir olup gittiğine kendimi inandırmıştım. 

"Ne o küçük kız, korkuyor musun yoksa?"

Hayır amk ne korkması? Altı üstü kafama silah dayadın, bir de ailemi manyak gibi sandalyeye bağladın. Korkulacak bir şey göremiyorum ben.

"A-Alex"

"Tam üstüne bastın küçük kız. Cidden hayatınızdan bu kadar kolay çıkacağımı düşünmüş müydün?"

Evet cidden bunu düşünmüştüm, bu kadar manyak bir herif olduğunu bilmiyordum.

Silahı omzuma koyup beni sertçe ileri doğru itti, acıdan inlemiştim. Karl sinirli bir şekilde sandalyeden kendini kurtarmaya çalışıyordu. Düştüğüm yerden zorlukla kalktım ve ona doğru döndüm. Yüzünde alaycıl bir sırıtış vardı. Yanağında yeni oluşmuş bir yara izi vardı. Bunu annemin yaptığından emindim. Yanağındaki izle daha çok psikopata benziyordu. Delirmiş olmalıydı ve kesinlikle tedavi görmeliydi.

"Hastalıklı orospu çocuğunun tekisin"

Hangi cesaretle bunu söyledim bilmiyorum ama söylemiştim. Yüzündeki sırıtış silinmiş bana doğru ilerlemişti. Korkuyla geriye doğru birkaç adım attım. Bu psikopatta öldürme potansiyeli vardı. Kelimeleri seçerken dikkat etmem, çenemi tutmam gerekiyordu.

"Bu cesaretin sana fena pahalıya patlayacak küçük kız. Elimdeki silahı gözüne sokmam mı lazım?"

Gözüme sokar mısın bilmem ama benim onu senin götüne sokmak istediğim bir gerçek. Kolumdan sertçe tutarak boştaki sandalyeye beni bıraktı. Cidden güçlü birisiydi, kolumu sanki kırmış gibi acımasının başka bir açıklaması olamazdı. Silahını pantolonunun içine soktuktan sonra ipleri aldı ve beni sandalyeye sabitledi. Umarım silah içinde patlardı.

"Amacın ne tam olarak? Böyle yaparak Perrie'nin tekrardan sana döneceğini falan mı düşünüyorsun? Komikmiş. Bundan sonra ne olacağını sana söyliyeyim mi? Tutuklanacaksın ve ömrün hapishanede geçecek. Ya da ne bileyim deliler hastanesine de gidebilirsin mesela"

Çenemi kapalı tutmam konusunda kendimi uyarsam da bunu yapamıyordum. Yüzüne eklediği sırıtış kaşlarımı çatmama sebep oldu. Ona hapishanede sürüneceğini söylüyordum ve o da sadece gülüyor muydu? Cidden delirmiş olmalıydı.

"Belki de amacım sadece seni öldürmektir küçük kız. Madem ömrümü hapishanede geçireceğim, bunun için iyi bir suç işleyeyim bari değil mi?"

Annem ve Karl'ın dehşetle bana baktığının farkındaydım. Kendim de en az onlar kadar dehşet içerisindeydim. Ölümle tehdit ediliyordum resmen. Ölümden korkmazdım ama Perrie'yi bir daha göremeyecek olmam içime büyük bir korku düşürmüştü. Yaklaşık 2 aydır birlikteydik. Bu rüyayı sadece 2 ay yaşamış olmak istemiyordum.

"Alex saçmalama, beni öldürerek eline ne geçecek?"

Sesim korkudan titriyordu. Kahkaha atmaya başlaması ise onun ne kadar deli olduğunu gösteriyordu. 2 yıl boyunca Perrie'ye bir şey yapmaması bir mucizeydi. Onun sevgilime zarar verme ihtimali bile kalbimi sızlattı.

"İçimdeki sana karşı olan öfkeyi susturabilir. Evlenecek olduğum sevgilimle berabersin Jade, bu durum kalbimi acıtıyor"

Şizofren olmalıydı. Evet, onun durumunu sadece bu açıklardı.

math teacher | jerrieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin