math teacher | jerrie

66. Bölüm

ithaf: ceeraaunophilee 🖤
***

Karşımdaki kızların sarılışını izliyordum. Perrie kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Bir şey mi oldu bebeğim?"

Bu kızın otobüs durağında bana şalını veren kız olduğundan adım kadar emindim. Su yeşili gözlerini unutmam elde değildi. Ve ismi de hatırladığım kadarıyla Darla'ydı. Yani bu kız kesin oydu. Caitlin'in arkadaşı ve Perrie'nin onu tanıması ise nasıl bir tesadüftü böyle?

"Bir şey olmadı" dedim gülümsemeye çalışarak.

Kaşları çatılmıştı, artık her hareketimi ezbere biliyordu. Yalnız kaldığımız bir zaman bu durumu kurcalayacağını biliyordum. Ona otobüs durağındaki olayı anlatmamıştım. Anlatacak kadar önemli de görmemiştim zaten. Şu an karşımda olmasa kızı bir daha hatırlayacağımı da sanmıyordum.

Sonunda sarılmalarını bitirdiklerinde bize dönmüşlerdi. Darla'nın bakışları benim üzerimdeydi.

"Selam Perrie"

"Hey Darla"

Perrie ile de kısa bir sarılma gerçekleştirdiler. Ardından bana döndü. Tanıyormuş veya tanımıyormuş gibi mi yapacaktı bilmiyordum. Ona ayak uyduracaktım.

"Ben Darla ve sen de?"

Uzattığı elini kavradım. Benim elime karşın onun eli soğuktu. Temas ettiğimizde irkildim.

"Jade"

Garip bir bakışmanın ardından elini geri çekti. Perrie'nin sevgilisiyim gibi bir şey demeyecektim. Bunu diyecek birisi varsa o da Perrie'ydi. Onu zor durumda bırakmak istemiyordum. Söylemek için uygun görürse o söylerdi zaten.

"Jade, senin arkadaşın mı Caitlin?"

Caitlin kısa bir sürelik Perrie'ye baktı. Elini elimle kenetlemesi ise beklemediğim bir hareketti. Midem kasılmıştı, heyecanlanmıştım. Bu yaptığına ayrı bir düşmüştüm sanırım.

"Hayır, onlar da yeni tanışıyorlar aslında. Jade benim sevgilim"

Ses tonundaki tını beni sahiplendiğini o kadar çok belli ediyordu ki bayılacak gibi hissediyordum. Şu an dudaklarına, yüzünün her tarafına öpücük kondurmak istiyordum. Sevgilim dediğini duyduktan sonra içimde oluşan mutluluğu hiçbir şekilde tarif edemezdim.

"Anladım" dedi küçük bir gülümsemeyle.

Bunu beklemediği aşırı belliydi. Su yeşili gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum.

"Neyse ben çok açım, heralde kardeşine güzel bir yerde yemek ısmarlarsın"

"Seni doyurabilecek bir mekan henüz yapıldı mı bilmiyorum ama evet ısmarlayabilirim"

Caitlin kaşlarını çatıp dudaklarını büzmüş ve ablasının omzuna hafif bir şekilde vurmuştum. Aralarındaki ilişki Karl ve benimkine benzer gibiydi. Perrie Caitlin'in elindeki bavulu almış, kolunu belime dolamıştı. Bavulu yerde sürerken beni arabaya doğru yönlendirdi. Karnıma değen parmakları yavaş bir şekilde o bölgeyi okşuyordu. Tişörtümün üstünden dokunsa bile alev alıyordum. Birkaç santim benden uzun olduğu için rahatlıkla kafamı omzuna koyabiliyordum.

"Perrie, seni cidden çok seviyorum. Sevgilim diye sahiplenmen böyle azıcık ucundan hoşuma gitmiş olabilir ve seni öpmemek için kendimi zor tutmuş olabilirim"

Aynen Jade, azıcık ucundan.

"Hemen beni öpmelisin"

"Olmaz utanırım"