math teacher | jerrie

22. Bölüm

bir yere civi çakın hem uzun bolum yaziyorum hem erken atıyorum. ama hemen simarmayin, bir dahakine 2 ay sonra bolum yazarsam got gibi kalirsiniz hdjandmzkakd. neyse iyi okumalar 😌
***

Tuvaletin içine sokup kimsenin olmadığından emin olduktan sonra kapıyı örtüp kilitledi. Sevişmek için ortam mı hazırlıyordu? Dünden razıydım buna.

Tekrardan elimden tutup beni muslukların olduğu tarafa doğru çekiştirdi. Elimden tutmaya iyi alışmıştı he. Aslında hiçte şikayetçi değildim. İsterse elimi koparıp ona veririm.

Musluklardan birisini açıp elini ıslattıktan sonra yüzüme sürdü. Ne yaptığını asla sorgulamıyordum. Sessizce izliyordum. Suyun soğukluğu biraz titrememe sebep olsa da sessiz kalmaya devam ettim.

"İyi misin Jade?"

"Evet Bayan Edwards"

Hafif çakırkeyf olmamdan dolayı harfleri ağzımda yuvarlayarak söylemiştim.

"Senin evde tarih sınavına çalışman gerekmiyor mu?"

Doğru ya yarın tarih sınavı vardı ve bu şu an aklıma geliyordu. Bahane olarak bunu öne sürseydim, belki de şu an evdeydim. Ama karşımdaki bu seksi kadını görmeyi tüm sınavlardan kalmama sebep olsa bile tercih ederdim.

"Evet gerekiyor, ama kimin umrunda" dedim omuzlarımı silkerek.

Mümkünmüşcesine kaşları daha çok çatılmıştı. Bu hâli onu daha seksi yapıyordu ve alt taraflarım çoktan sızlamaya başlamıştı. Aklıma hiç masum olmayan görüntüler geliyordu.

"Benim umrumda"

Oha resmen evlenme teklifi etti. Evet kabul ediyorum, sizinle evlenirim.

"O yanınızdaki kız kimdi?"

Sevgilisiyse eğer şuracıkta düşüp bayılırdım. Bir daha da beni uyandıramazlardı. Çatık kaşları yukarı doğru havalanmış ve yüzüne yarım bir sırıtış eklemişti.

"Bana hesap mı soruyorsun Jade?"

Tövbe haşa, ne haddime size hesap  sormak Perrie Hanım.

"Hayır, sadece merak ettim"

"Ally. Yakın bir arkadaşım"

Nasıl da hemen cevap veriyor, böyle yola geleceksin işte. Sarhoşluğun etkisi iç sesimin acayip saçmalamasına sebep olabiliyor.

"Senin bu saatte burda ne işin var?"

Şimdi de o bana hesap soruyordu.

"Reşit olduğumu belirtmek isterim Bayan Edwards"

Sarhoşluğun verdiği deli cesaretle ona doğru yürümeye başlamıştım. Bu niye geri geri gitmiyor ki? Onun da geri geri gitmesi ve benimle duvar arasında kalma anında değil miydik? Hadi ama tüm izlediğim filmlerde ve okuduğum kitaplarda böyle oluyordu.

"Orda ben olmasaydım, o çocuk belki de sana daha farklı şeyler yapacaktı Jade"

Gözünde bariz görünen endişe gülümsememi sağlamıştı.

"Siz gelmeseydiniz de ben gayet güzel idare ediyordum Bayan Edwards"

Eğer o an Bayan Edwards müdahele etmeseydi, çocuğun kolunu ben götüne sokacaktım. Ama o benden önce davranmıştı.

"Neyse, şimdi eve gidip tarih dersine çalışacaksın"

Yanlış mı duymuştum, yoksa az önce bana emir mi vermişti? Otoriter tavırları alt tarafımın daha fazla sızlamasına sebep olmuştu. Yatakta seme olmayı tercih ederdim, ama Bayan Edwards'ın ukesi bile olurdum.