⚜51⚜

5.4K 157 24
                                    

Issız bir yolun ortasında çaresizce dikilirken zaman belki yüzlere metre önümde ,arkasına  bakmadan yürüyordu. Ben ,küçük bir kız çocuğu zamanın ardında bıraktığı adımlara yetişmek için kırmızı papuçlarımla durak bilmeden koşuyordum. Bir damla suya muhtaç kalan dudaklarım çoktan çatlayıp yerini derin yarıklara bırakan çorak toprak gibi rüzgarın soğuğuna aldırış etmeyi uzun süre önce bırakmıştı.

Dizlerimin dermanı son kırıntısına kadar tükendiğinde adımlarımı kestim. Zaman çoktan sisli yollarda izini kaybetmişti. Önünde durduğum su birikintisine gözlerimi indirdiğimde artık o eski küçük kız çocuğundan eser yoktu. Şimdi aksimde yirmili yaşlarının ortasında bir kadın duruyordu.Bakışlarım aşağıya kaydı. O kırmızı papuçların yerini çoktan çamura buluanan çırılçıplak ayaklarım almıştı. Etraf karanlığa gömüldü ,güneş battı, Ay geceye küstü ,yıldızlar artık parlamadı. Ben yok oldum. Ruhum çoktan yokluğa alıştı...

Belki 2 saate yakın kocamanın yorgun ve uykusuzluğun eserini taşıyan gözündeki morlukları seyre dalmıştım. Barlas Van'dan döneli epeyi olmuştu.Doktorun gelip gelmediğinden bir haberdim .Barlas geldiğinde uyuyordum. Uyandığımda o da baş ucumdaki kanepede rahatsız bir pozisyonda uyuyakalmıştı.Nerdeyse 2 haftadır bu hastanede esir hayatı yaşıyordum. Canımı yakan iğneler,serumlar ve içeriğini bilmediğim yüzlerce ilaç bedenimi halsiz düşürüyordu. Parmağımı kaldıracak mecali bile çoğu zaman bulamıyordum.Rabbimden her vakit sabır ve güç diliyordum. Bebeğimi hayatta tutan tek şey belki de dilimden düşmeyen dualarımın varlığıydı. Bilemiyorum.

Kapının kolu ağır ağır aşağıya kaydığında önce Yağızın saçları ardından bedeninden büyük koca kafasını gördüm. Odayı kısaca yoklayıp munzur gözleri beni yakaladığında önce şaşırıp sonradan vücudunun geri kalanını da içeriye soktu.

"Hanimiş benim uykucu yengeciğim ?"

"Hanimiş  benim zevzek kayınbiraderim."

"Giderim bak ha ?"

"Kapının yerini bildiğini varsayıyorum ?"

"Aşk olsun elinizden gelse karı koca bir olup enik gibi beni sokağa atacaksınız."

"İt yesin ciğer işte kıyamıyoruz bir türlü ."

(Hatırı sayılır kişiler için kullanılan bir söz)

"Ay haspam sende ,sanki ben çok meraklıydım  size."

"Hadi hadi, söyle bakalım ne için geldin yine ?"

"Ha şey ya  Mercan teyzeyi gördüm.Abimin götü devirdiğini görmüş sanırım rahatsız olmasın diye dışarıda oturuyordu bende size göz kulak olacağımı söyleyip onu eve gitmesi için ikna edip buraya geldim.Hoş gerçi bu camışın sabaha kadar ayılacağı yok gibi ."

"Kocama camış deme bak uyandırır salarım üstüne ha !"

"Hoşt kız !  Zaten her an üstüme atlamaya meyilli kısırlaştırmak lazım bunu benden söylemesi ."

"Sus be ! Herifimin zaten canı çıkıyor bütün gün. Garibim kim bilir ne kadar yoruldu .Bide dalga geçiyor üstüne ,velet seni !"

"Daş gibi benim ağabeyim daşş ! Evelallah her şeyin üstesinden gelecek göreceksin."

Yağız bu sözleri söylerken gözlerini bir an bile ağabeyinden ayırmadı.Ona duyduğu sevgi ve hayranlık gözlerinden apaçık okunuyordu.Biz sohbet ederken her ne kadar doktorun  onlarla beraber gelip gelmediğini sormak istesemde karşı taraftan gelecek olan olumsuz bir cevabın yüreğimi burkacağını biliyordum .Şu an için kendimi üzmek istediğim en son şey bile değildi.Bu duruma kafayı daha fazla takmayarak sessiz bir biçimde   Yağızın beni neşelendirmek için düştüğü komik hallerini izliyordum. 

PATRON vs ASİSTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin