⚜️12⚜️

53.8K 1.7K 72
                                    

Herşey allak bullak olmuştu. Kafam 1 milyon sanki öylesine dümdüz yürüyordum.

Ne yani herşey bu kadar basitmiydi ? Oyuna mı geldik biz ?! O maziler , o hatıralar ! Hepsi bir oyun yüzündenmiydi ?!
Düşüncelerimi bölen kıçımda titreyen telefonum oldu.
Hiç ekrana bakmaya tenezzül etmeden direk açtım.

"Efendim ?"

"Akay neredesin sen !? Ahraz nerdeyse gelmek üzere ! Sen yoksun ortada !"

"Yağız bey ben gelemeyeceğim . Ama fırsat bulursam bir ara uğrarım."

"Ne demek gelemiyeceğim !? Kızım o kadar uğraştın ! Mekanı falan hazırladın ! Şimdi neden gelmiyorsun ?"

"Kendimi iyi hissetmiyorum. Tekrar özür dilerim Yağız bey."

Daha fazla uzatmadan telefonu kapattım.
Ama yalan değildi. Kendimi iyi hissetmiyorum.

Neyse çarşıya çıkmışken Ahraz beyin hediyesini de alayım. Fırsat bulamamıştım ki  hediye bakmaya da. Ama ne alacağım ? Neyse geze geze buluruz bir şeyler.

....

"Amca bak vallahi bende asistanım !  Az buçuk maaşım var  ! Acı bana ! Gel anlaşalım işte 50 liraya !"

"Yok evladım kurtarmaz ! Olsa verme mi !? Ben zarar ederim !"

"Amca n'olursun ! Bak zarar falan etmezsin ! Bi sefercik ya ! Bak müşteride bulurum ben sana ! Bütün mahalleyi toplar gönderirim sana !"

Şuan da ne mi yapıyorum ? Tabiki de pazarlık ! Çarşıda tezgahları gezerken gördüğüm yüzüğü almak istedim.
Ama adam tutturdu 55 den aşağıya inmem diye !

Ne !? Bakmayın öyle ! Bende bir asistanım sonuçta ne kadar dayıcağızım koskoca Madenci şirketler zincirinin sahibi olsada paramın kıymetini bilmeliyim !

Neden yüzük diye soracak olursanız . Ahraz beyin  yüzüklere bayağı bir ilgisi vardı. Özelliklede tarihi değer  taşıyanlara  . Hatta bi ara koleksiyon yaptığını bile öğrenmiştim.

"Kızım ! Alıcaksan al ! Almiyacaksan meşgul etme beni ! İşim gücüm var ! Allah Allah !"

"Aman be amca ! Ne pinti çıktın yahu ! Alıyorum ! Ama sana müşteri göndermiyecem ! Hıh !"

Parayı verip tekrar yola koyuldum. Ah ah ! İçim gitti o 5 liraya !
Ama Allah var güzel yüzüktü ha !

.......

Eve geldiğimde direk odama çıkmıştım. Hediyemi alıp yarın ki takacağım çantanın içine koyup hazırladım.

Üzerime gri bir tayt üzerinde beyaz askılı atletimi giyip aşağıya indim.

Dayım koltuğuna oturmuş çayını yudumlarken Minada Arasla ilgileniyordu.

"Ayyy benim aşkım uyanmış mı ? Ay ben seni yemez miyim !? "

Arası kucağıma alıp öpmeye başladım . Ama aklıma bir anda dank ! etti .

"Dayı bu çocuk büyüyünce bana ne diyecek !?"

"Hala !"

"Teyze !"

"Ha ?"

"Hala diyecek güzelim !"

"Hayır ! Teyze diyecek Akaycım."

"Nerden Teyzesi oluyormuş ?"

"Nerden halası oluyormuş ?!"

"Ay tamam ! Sorduguma pişman ettiniz beni ha ! Vaz geçtim ne derse desin !"

"O zaman bizi niye uğraştırıyorsun kız !?"

"Hay demez olaydım !"

.....

"Hayatım bize biraz müsaade edebilir misin ?"

"Tabi hayatım."

Mina salondan çıktıktan sonra dayıma bakıp "Hayırdır ?" Bakışı attım.

"Şimdi sana söyliyeceklerimi iyi dinle güzelim. Hemen kestirip atma . Tamamı ?"

"Tamam da konu nedir ?"

"Baban. Şirketin %50 hissesi senin üzerine olduğu için hisseleri senden almak istiyor."

"Hayır !"

"İyi düşün Akay ! Sakin ol önce ."

Tabiki de vermeyecektim ! O hisseleri annemden kalmıştı bana  ! Zaten %30 luk bir hakkım vardı ama annem kendi hakkınıda bana brakmıştı.
Hele aramız bozukken kesinlikle vermem !

"Bu konuyu uzatmıyalım dayı ! Ver-mi-ye-ce-ğim ! O hisseler annemden kaldı bana ! Babama o şirket için bir sürü borca girdi dayı ! Kendi hisselerini hipotek ettirdi ! Bende verirsem ! Bunları da hipotek eder !"

Dayım suskun bir şekilde bana bakıyordu.

"Yine borca girdi değilmi?"

Sessiz kaldığına göre doğru bildim.

"Umrumda değil ! Ne hali varsa görsün ! Biraz sıkıya düşüşün de belki aklı başına gelir !"

Canlarım yeni bir bölümle karşınızdayım. Bu sefer sizden yorum istiyorum lütfen ! Lütfennnnn ! Bu bölümü nasıl buldunuz ? Fikirleriniz nelerdir merak ediyorum !

PATRON vs ASİSTAN Where stories live. Discover now