özel bölüm

844 92 43
                                    

"Haah, çok yoruldum." Sitemine tezat olarak kendini güzel tebessümüyle attı yataklarına Taehyung. Mavi saçlarıyla yan tarafında uyuyan bedene baktı, ikisi de bugün minikleri için büyük bir koşuşturmaya girmişlerdi.

Kolunu yastık gibi kullanıp sol tarafına döndü ve izlemeye başladı melekten farksız sevgilisini. Kirpikleri titriyor ve sürekli dudağını büzüyordu, tatlı olduğu kadar da komikti ama Taehyung kahkaha atmaya bile üşenir bir hâle gelmişti. Jimin iki gündür ağır bir grip geçirdiği için günün yarısında uyuyordu ve diğer yarısında da dinlenerek bir şeyler yapmaya çalışıyordu, hem çocuklarla hemde eşiyle ilgilendiği için de yorgun düşmüştü.

Her gece yaptığı gibi mavi saçlarını sevdi Taehyung, uyandırmamaya çalışarak dudaklarını alnına değdirdi ve ateşine baktı. Öpmesi içinde bahanesi olmuştu. Yüzünden düşürmediği gülümsemesiyle yüzünü boynuna gömdü ve kolunu beline sardı.

***

Taehyung uyandığında hissettiği sıcaklığın kaybolduğunu fark etmişti önce, sonra ise içeriden gelen sesleri. Günde en az 10 defa duyduğu için alışık olduğu sesleri. Yavaşça kapıya yaklaştı ve koltuğun önünde oturan iki çocuğu izlemeye başladı.

"Uzun, uzun yıllar önce ormanın derinliklerinde küçük yaratıkların yaşadığı gizli bir köy vardı. Onlar kendilerine şirin derlerdi. Çok iyiydiler..."

Taehyung yavaşça içeri girdi ve yaslandıkları koltuğa oturdu. İkisi de fark etmemiş, aksine aşırı odaklanmış bir şekilde şirinleri seyrediyorlardı. Bu hallerine gülümsedi ve o da izlemeye başladı. "...korkunç büyücü Gargamel vardı ve o kötüydü. 'Aaah, şirinlerden nefret ediyorum! Sizi yakalayacağım, yıllarca uğraşmam gerekse bile hepinizi yakalayacağım!'"

"Başlamadan söyleyeyim benim favorim kesinlikle Gargamel'di." Bunu der demez babalarının uyandığını fark edip büyük bir sevinçle boynuna sarılmalarını beklemişti Taehyung. Ama birden kafasına yediği sert yastıkla neye uğradığını şaşırmıştı. "O adam kötü, nasıl seversin onu baba?!" Diğer kardeşi de kardeşinin yanağına geçirmişti. "Ya başladı! Sussana!" Küçük olan ağlarken Taehyung kahkaha atıp kucağına aldı.

"O senin kardeşin, kötü davranmaya devam edersen şirinleri göremeyeceğini biliyorsun değil mi?" Alayla karışık bir halde halının üstünde oturan çocuğuna söylendiğinde, önce yaşlı gözlerine şahit olmuş sonra da kucağındaki çocuğun şikayetlerini dinlemeye başlamıştı. "O şirinleri göremeyecek çünkü bana kötü davranıyor, gargamel kılıklı." İyice kendini kötü hisseden oğlan ağlamaya başladığında söylenerek Jimin girmişti içeri. "Babalı kızlı oğlumu ağlatmaya utanmadınız mı? Bebeğim benim." Oğlunun yanına oturdu ve saçlarını okşadı, Taehyung'un yanındaki kumandayı kaparken.

"Biz şirinleri izliyoruz ama." Kucağındaki kızı gibi somurtarak sitem etti, o saatten sonra ise Jimin ile uğraşmaya karar vermişti Taehyung. Mavi saçlı gözlerini devirdi ve kumandayı yere bıraktı. "Seni buna alıştıran bendim biliyorsun değil mi? Yine o aptal şeyleri izlemeye devam edecektin." O anda ikisinin de aklına lise zamanlarında Taehyung'un sürekli onun yanına gelip bunu izledin mi, lütfen bunu izle gibi şeyler diyip sıkıştırması geldi. Bazen izledim diyerek yalan söylüyordu, başından savmak için değildi (tek arkadaşı oydu bir kere) dizileri asla sevgilisi kadar sevememişti sadece.

'Gargamel'i buralarda göremiyorum.'

'Kokusunu bile alamıyorum!'

'B-bende somurtkanı hi-hiçbir yerde göremiyorum, ha-haydi k-köye geri dönelim.'

'Ama onun burada olup olmadığını anlamak zorundayız.'

'Hey! Bu iğrenç koku da ne?'

'Sanırım bu-'

'GARGAMEEEEL!'

"Aah adamım be!" Herkes bunu diyebilecek tek kişiye döndü o sırada. Taehyung gülümseyerek Gargamel'in sinir bozucu hareketlerini izliyordu, korkutucuydu. Bir insan neden cani bir insanı severdi ki? "Çocuklar senden korkmaya başlayacak diye korkmuyorum değil." Yanındaki oğlu babası konuştuğu için kolunu cimcikleyince kahkaha atmıştı Taehyung. "Onlar kötüyü sevmeyi tercih ediyorlar bebeğim." Kucağındaki kızını yavaşça yerdeki mindere bıraktı ve Jimin için pat pat yaptı yanına. "Buraya gel sen." Çocuklarından daha fazla zarar görmemek için sevgilisinin yanına tırmandı ve direkt kucağına yattı, yerini bilmesi yine gülümsetmişti esmeri.

Çocuklarını rahatsız etmeden sakin, sessiz bir şekilde izliyorlardı. Mavişinin biraz daha iyi olması mutlu etmişti Taehyung'u, önceki geceler ateşlenecek korkusuyla uyuyamamıştı. Kısa bir fırsatta iyi olup olmadığını sordu, o sırada saçları okşandığı için mayışmıştı mırıldanarak cevap verdi sadece. Yanaklarını kavrayıp maviş saçlarını öptü ilk önce, sevgilisinin gülümsediğini anlayabiliyordu o yüzden devam etti buna. Jimin izlemeyi bırakıp doğrulana kadar sürdü. Sonra sıkı bir sarılma verdi Taehyung'una, aynı ilkinde kendini tutamayıp boynunu öptüğü gibi yine aynı yeri öptü aynı sıcaklıkta, yine kucağında.

"Seni şirinlerden daha çok seviyorum, sanırım?"

Bu cümleyi burnunu saçlarına karıştırmadan önce kurmuş sonra da koala gibi sarmalamaya devam etmişti.

Davranışlar her geçen gün daha sıcaktı ama hep aynıydı, hep aynı temaslardı.

Hisler de her zaman aynıydı.

En az Jimin kadar saf, Taehyung kadar sevgi dolu.

Çocuklar bütün dikkatleriyle televizyon izledikleri için fark etmemişlerdi, fark etselerdi büyük ihtimal üstlerine atlarlardı. Jimin sarılmaya devam ettiği için çocukları gören taraf Taehyung'du, kızı bir anlığına ona dönünce çaktırmadan çağırmış ve oğlunun da fark etmesini sağlamıştı.

İki çocukta en sevdiği çizgi filmi bırakıp babalarının sevgi dolu anlarına ortak oldu, iki baba da onları ortalarına aldı. Neşeli seslere şirinler ve bütün oda şahit oldu, yine bir günleri böyle geçti. Hiçbir zaman sonu olmayacak bu güzel hayatlarında ikisinin de aldıkları yaralar vardı, beraber güzelleştirmişlerdi hayatları. Çocuklarının olmasıyla artık bütün rutinleri değişmişti, geceleyin çoğu zaman yalnız uyumamalarına kadar...

İkisi de bunu çok seviyordu, birbirlerine olan sevgileri her gün daha çok artarken çocuklarının büyüyüşlerine şahit olmak hayatlarındaki en güzel şanslardan biriydi. Jimin'in yalnız hissedip dertlerini anlatabilecek ve yanında olabilecek bir arkadaş araması, Taehyung'un garipsemesine neden olan davranışları ve abi kardeş ilişkileri... sonu tahmin edilebilir bir ilişkileri vardı, çekiniyorlardı başta ama sonra ise birbirleriyle bir bütün olmuşlardı.

Taehyung senin ailen benim demişti Jimin'e...

Belki aile konusunda şanslı değildi ama bu küçük ailesine hemen alışmıştı, bir ömürlerini birbirleri ve çocukları için geçirecekleri için hiç mi hiç pişman değillerdi.

Özlediniz mi bu çocuklarımı? Ben çok özlemişim, umarım şirin bir bölüm olmuştur. Hepinizi öpüyorum, bu zamana kadar oy ve yorum yapanlar için teşekkür ederim. Diğer kitaplarıma da bakmak istersiniz belki, hepinizi beklerim. 💖

unadulteratedWhere stories live. Discover now