13: ekildim.

1.8K 245 109
                                    

(Jimin'den)

"Nereye gidiyorsun?" Annem kapıyı açtığımda bu soruyu yöneltmişti bana. Yemeklerle uğraşıyordu, kapıyı kapatıp mutfağa yöneldim. "Bir arkadaşımla buluşacağım." Domatesi doğramayı bırakıp bana çevirdi bedenini.

"Senin ne zamandan beri bir arkadaşın var?" Kaşlarını çatıp gözlerini bana dikerken korkmuştum. Belki şaşkınlıktan öyleydi ama annemin bu mimiklerinden her zaman nefret etmiştim.

"Uzun süredir konuştuğum bir kişi, aynı okuldayız." Babam arkadan beni dürttüğünde yolunun üzerinde olduğumu anlamıştım. Geri çekildim ve tekrar anneme baktım. O da babama bakıyordu.

"Şaşırtıcı, hiç düşünmezdim." Koltuğa oturduğunda alayla sırıtıyordu. Okuldaki kişiler gibiydi aynı, aşağılayıcı. Annem kaşlarını çatıp babama susmasını işaret etmeye çalışırken, annemin hiç böyle bir şey yapacağını düşünmezdim, arkamı dönüp kapıya yürüdüm.

"Çok fazla dışarıda kalma." Umursamadıklarını biliyordum, umursamış gibi davranmaları da gülünçtü tabii. Kapıyı açtım ve ayakkabımı giydim. Kapıyı kapattığımda ise bu ev ortamından kurtulduğum için derin bir nefes almıştım.

Beni aşağılayacak kişiler yoktu, beni deli olarak bellemiş kişiler yoktu, beni ilk defa arkadaşı olarak kabullenen birine gidiyordum.

***

Okula yakın olan bir kafeye davet gelmiştik, okuldan sonra sık gittiğim bir yerdi. Benim için tam uymuştu. İlk defa yalnız değildim burada. Bir sürü konudan konuşmuştuk ve ilk defa ailem dışında birisiyle böyle fazla konuşmuştum.

"Çizgi film izlemek dışında ne yaparsın?" Gülümseyerek kahvesinden içerken ben de gülümsedim. "Ders çalışıyorum daha çok, kendime göre bir hobim yok." Anladığını belirttiğinde ben de aynı soruyu yönelttim. "Sen neler yapıyorsun?" İkimiz de sınavlar için çalışıyorduk ve bir şeyler ile uğraşmış olmamız bile mucizeydi.

"Arkadaşlarımla buluşuyorum daha çok, biraz sosyalleşmeye çalışıyorum bugünlerde. Müzik dinlemeyi ve film, dizi izlemeyi severim. Onların dışında sınav için çalışıyorum zaten." Ben de anladığımı belirttim, mesajlaşarak konuşmak gerçekten buna göre daha iyiydi.

Açacak konu bulamayınca birbirinize boş boş bakıp garip duruma düşme tehlikeniz vardı çünkü. Mesajlaşırken yaptığım gibi kalkıp da gidemiyordum.

"Zorlandığın sorular varsa yardımcı olabilirim, son sınıf olduğum için iyi bir şekilde biliyorum konuları."

"Zorlandığım sorular var tabii, yardımcı olabilirsin. Öğle aralarında yemekhane katında sana sorularımı sorabilirim." Gülümseyerek meyve suyumdan yudumladım, Taehyung gerçekten yardımsever bir insandı.

İçeceklerimizi içerken Taehyung gözlerini arka taraflara dikmişti. Ben de onun baktığı tarafa baktığımda kaşlarımı çattım. Beni okulun bahçesindeyken aşağılamaya çalışan çocuk ve arkadaşları vardı. Tekrar Taehyung'a döndüğümde ayağı kalktığını gördüm.

"Geleceğim Jimin, beni bekle."

Cevabımı bile veremeden onların arasına gitmişti. Ben de içeceğimi bitirene kadar onu beklemiştim.

Gelmemişti, ben de gitmeye karar vermiştim.

Şimdi texting mi ağırlıklı olsun yoksa düz yazı mı?

Cevap verirseniz güzel olur ^^

unadulteratedNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ