unadulterated

24: tam bir aile olmak.

"Meleğim, uyan." Kalın ve aynı zamanda şirin bir sesle uyanmıştım. Gözlerimi kırpıştırıp etrafa bakarken onun incilerini gördüm. Koluyla belimi kavramış ve diğer eliyle de saçlarımı okşuyordu. Çok güzel bir andaydım.

"Kahvaltı hazırladım, ilk başta uyandırmak istemedim ama dayanamadım." Gülümsedim ve yanağından bir öpücük çaldım. Çok şirin kokuyordu, her zaman ki gibiydi. "Acıktım iyi yapmışsın." Küçük bir çocukmuşum gibi saçlarımla oynarken kendimi bu ana kilitlemek istedim. Yarınların daha kötü olacağı korkusu uğramazdı bana en azından.

Ama banyo yapmam gerekiyordu, yatakta doğruldum ve Taehyung'un kollarından ayrıldım. Çıplak olmam gerçeği vardı birde, çarşafa sarınsam dalga geçer miydi? "Şimdi banyoya gir sonra kahvaltı yapalım, oradan annemin evine gideriz." Afallamıştım birden, annesinin evine gitmekten bahsederken bile çok rahattı. Bir anda panik olmuştum.

Tabii yüz ifademden de anlamıştı bunu. "Anneme anlattım meleğim, böyle konularda her zaman anlayışla karşılar. Sevindi birde, sorun yok yani." Yine bir rahatlama gelse bile endişeliydim hâlâ, beni sever miydi mesela? Kolay kolay ayak uyduramazdım ortamlara mesela, umarım güzel anlaşırız diye düşündüm.

"O insanlar gibi olmadığı için çok sevindim, umarım güzel anlaşırız."

"Güzel anlaşacağınıza eminim, annem sıcak kanlıdır."

Yataktan kalktım, Taehyung'da kalkmıştı gülümseyerek. Odasındaki banyo kapısına geldim ve içeri girdim, Taehyung'un da odadan çıktığını anlamıştım kapı sesinden. Duşakabinin içine girdim beklemeden, acayip heyecanlıydım sevdiğim adamın ailesiyle tanışacağım için. Anlattığına göre babası yoktu, annesiyle o babasının ihanetine uğramıştı.

Şiddet olaylarının da olduğunu söylemişti, ikimizde yaşamıştık bunu. Ve bende onun gibi atlatabilmeyi öğrenecektim. Hâlâ yarası olsa bile onları geride bırakacaktım, unutacaktım.

Ilık suyu ayarladığımda ve akmasına izin verene kadar bu olayları düşünmüştüm. Aniden kabinin kapısını aralayıp "Birlikte duş alalım." diyen Taehyung'ta bu düşüncelerimin aklımdan toz olup uçmasını sağlamıştı.

***

"Güzelim sakin ol." Olamıyordum.

Büyük müstakil evin kapısına gelmiştik ve Taehyung tam zili çalacağı sırada ben tutmuştum elini. Bir nevi elimi bırakma ve zili de çalma deme şeklimdi bu. "Telaş yapacak bir şey yok, ben yanındayım. Kısa bir sürede uyum sağlarsın zaten." Annesiyle konuşurken tıkanmaktan acayip korkuyordum ve bu söyledikleri de birazcık olsun beni rahatlatmaya yetmişti.

Biraz daha iyi hissettiğimi anladığında da zili çalmıştı. Kısa bir süre sonra da Taehyung'a acayip benzeyen bir kadın çıkmıştı. Çok güzeldi. Gülümseyerek ikimize baktığında ben de gülümsemeye çalıştım. "Hoş geldiniz çocuklar, içeri girin bakalım." İçeri girer girmezde elimden tutan Taehyung salona yönlendirmişti beni, sonra da annesiyle karşılıklı koltuğa oturmuştuk.

"Jimin'i anlatırken bu kadar tatlı olduğunu söylememiştin aşk olsun Taehyung-ah." Tam sorguya çekecek derken böyle konuşması beni kadına daha da çok ısındırmıştı. Gülümsememi yüzümden düşüremiyordum.

"Teşekkür ederim." Taehyung geldik geleli sadece ikimizi izliyordu, adını da söyleyip tanıştırmamıştı beni. Amacı tam olarak neydi anlamamıştım. "Sürprizi en sona saklamak istemiştim aslında. Tatlı bir damadın olacak fena mı?" Taehyung'un söylediği ikimizi de güldürürken annesi adını bilmediğim için imdadıma yetişmişti.

"Tatlım ben Hyemin ama sen bana anne de ve bu kadar çekingen olma, artık oğlum sayılırsın." Ve bu konuşmadan sonra daha da yakın davranmaya çalışmıştım, Taehyung ailemdi bu zamana kadar sadece ve şimdi de bu kadın... ailem gibi hissettiriyordu ikiside.

Ve bugün ki en güzel günlerimden biri olmuştu, birincisi Taehyung ile film izlediğimiz akşama aitti. İki özel günde de ailemin var olduğunu hissetmiştim. Bugün de geceye kadar onda kalmış ve sonra da bizi orada kalmaya ikna etmişti, Taehyung'un eski odasına gelmiştik, orayı da görmüştüm. Eski resimlerine bakarken anılarından bahsetmişti. Sonra da yatağa yerleşmiştik.

Sarılarak uyumaya çalışırken mırıldanmıştım ben: "Anneni çok sevdim."

"Annem de seni çok sevdi, baksana ne güzel bir aile olduk." Gülümsemiştim burukça, eskiden aile kalıbına sığdırabildiğim insanlardan utanmıştım. Ve sonra da şükretmiştim Taehyung gibi bir erkek arkadaşa ve annesi kadar hoş bir kadına sahip olduğum için.

Beni her daim sevebilecek iki insanla devam edecektim artık hayatıma, şuanda saçlarımı yavaşça öpen ve okşayan Taehyung, her göz göze gelişimizde şefkatle gülümseyen annesinden başka mutlu hissettiren yoktu beni. İkisine de sahip olduğum için çok şanslıydım.

"Seni seviyorum Taehyung-ah, bana sevgin kadar güzel bir hayat vadettiğin için teşekkür ederim..." Daha sıkı sarılmıştım ve uykuya dalmadan önceki son sözlerini duymuştum ondan: "Ben de seni seviyorum Jimin, benim olduğun için minnettarım."

-
Finale son #1 bölüm kaldı. :")