✧ 3.2 ✧

306 31 130
                                    

Kendime inanamıyordum. En çok da Lucas'a inanamıyordum. Böyle bir şey yaptığı için ona kızmalı mıydım emin değildim.

Aslında kötü bir şey yapmadığı gibi, iyi bir şey de yapmamıştı. Kendimi rezil etmiştim...

Yaptıklarımı sıralarsak, Lucas'a sarılmıştım. Tamam eğer düzeltmek gerekirse çok sıkı sarılmıştım. Eve giderken de birkaç kez onu öpmeye çalışmıştım. Bu durum bir kız için, özellikle de benim için utanç vericiydi...

Eve geldiğimde, teyzemi gördüğümü hatırlamıyordum. Sadece çok uykum vardı ve bir süre Lucas'tan ayrılmamak için direnmiștim. Yaptığım hiçbir hareketin açıklaması yoktu. Sadece ağlamak istiyordum. Tıpkı şu an marketi inleten çocuk gibi.

Başımı yanımdaki kadına ve çocuğa çevirdiğimde, düzgün bir yüz ifade takınmaya özen gösteriyordum ama bu mümkün değildi. Ben de sadece şu çocuk gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordum.

Sadece ağlama sebeplerimiz farklılık gösteriyordu. O istediği şeyi alamadığı için, ben de istediğim şeyi çok erken aldığım için. Öyle ki hareketlerim adeta karşısına geçip seni seviyorum demekten çok daha beterdi. Kim bilir Lucas benim hakkımda neler düşünmüştü.

"Afedersiniz."

Omuzuma dokunan el ile başımı kaldırarak market çalışanına baktım. O an buzdolabı bölümünün önünde oturduğumu yeni fark ediyorudm.

"Ne oldu? Böyle oturamaz mıyım? Zaten dün hayatımda utanç verici ne varsa hepsini yaptım."

"Efendim?"

İç çektim ve önüme döndüm. Keşke zamanı geriye alabilseydim. Meğersem sarhoş olduğum için değil de öyle hissettiğim için aklıma ne esiyorsa yapmıştım. O an uykum gelmeye başladığında içtiğim şeyin uyku ilaçlı kayısı suyu olduğunu anlamalıydım... Belki de yoğun olmadığı için farkında değildim.

"Yuqi, ne yapıyorsun?"

Bu ses... Şimdi de hayal görmeye başlamıștım. Ama o an duymak isteyeceğim en son ses kulaklarımı dolduruyordu. Kaşlarımı çatarak kulaklarımı kapattım ve derin bir nefes aldım. Yine de her şeyin geçeceğine inanıyordum.

"Burada ne yapıyorsun?"

Ve en kötü ihtimal, yanıma kadar gelen beden sahte Lucas değil, gerçek Lucas'tı. Sanırım artık rahatlıkla her şeyin geçeceği düşüncesinden vazgeçebilirdim.

Hızla başımı eğdim ve sessiz bir şekilde yerden kalktım. Tam arkamı dönerek uzaklașacakken kolumdan tutmuș ve beni kenara çekmişti. O an görevli az önce bulunduğum yere geçerek kartondaki sütleri dolaba yerleştirmeye başlamıştı.

"Süt mü almak için gelmiştin?"

Bugün gerçekten onun yüzüne bakacak durumda değildim. Çok utanıyordum. Bunca zaman ciddiyetimi korumayı başarmışken, dün aptal gibi içimden geçen her şeyi yapmıştım.

"Sana ne?"

Kolumu tekrar kendime çektiğimde Lucas, dolabın önüne geçmişti ve süt kutularına uzanmıştı. Her çeşidinden alarak kucağında biriktirdiğinde derin bir iç çekmeden yapamamıștım.

Aslında çok düşünceli biriydi. Bana karşı olan koruyucu tavırları, tatlı gülümsemesi, şimdi arkadan omuzlarına bakınca seksi... Saçmalama Yuqi.

Lucas bana doğru döndüğünde, hızla başımı eğmiştim. Utanıyor olduğumun o da farkındaydı. Yine de bu konuda fazla üzerime gelmiyordu. Tam böyle düşünmeye başlarken, elimden tutup kasaya doğru yürümesiyle bu düşüncem kaybolmuştu. Elimi çekmeye çalışsam da buna izin vermiyordu.

BEAUTIFUL ✧ LuQiWhere stories live. Discover now