✧ 0.9 ✧

474 50 12
                                    

Medyaya gifle birlikte şarkı da da yükledim. Bakmanızı öneririm ^^

"Nereye gidiyorsun?"

"Kütüphaneye."

"Okula gitmeyecek misin?"

"Gideceğim."

"O zaman neden kütüphaneye gidiyorsun?"

En sonunda adım atmayı bırakarak, yol boyunca yanımda ilerleyen Lucas'a döndüm.

"Yapacak başka bir işin yok mu?"

"Var aslında."

"Git o zaman."

Eski ciddi ifademi yüzüme yerleştirirken yürümeyi sürdürmüştüm. Ancak yanımdaki hareketlilik birden yok olmuştu. Bir süre sonra gerçekten gittiğini düşünerek arkamı döndüğümde, ağır adımlarla beni takip eden Lucas'la karşılaşmıștım.

"Bir şey mi oldu?"

Göz göze gelmemizle hızla önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.

"Neden arkanı döndün?"

"Öylesine."

"Peki, artık gidiyorum o zaman. Gitmemi istemiştin."

Adımlarımı yavaşlatarak bir süre olduğum yerde bekledim. Aslında böyle bir haldeyken yalnız kalmak istemiyordum. Nedense bugün gün boyu kötü şeyler olacakmış gibi hissediyordum.

"Yuqi?"

Lucas tekrar bana seslendiğinde arkamı döndüm ve beni izleyen Lucas'a baktım.

"Nereye gideceksin?"

"Bilmem, belki internet kafeye falan giderim."

Daha önce gitmemiştim o yüzden nasıl bir ortam olduğunu bilmiyordum. Ancak bir gün de olsa Lucas gibi hayata karşı rahat olmayı çok isterdim. Bu yüzden daha fazla tereddüt etmeden Lucas'a baktım.

"Ben de gelmek istiyorum."

"Sen ve internet kafe?"

"Evet, eğlenceli bir yermiș gibi görünüyor."

Söylediğim şeyden sonra Lucas gülmeye başlamıştı.

"Bir dakika, sen ciddi misin?"

"Evet."

"İlgini çekeceğini sanmıyorum."

Kaşlarımı çatarken Lucas'a doğru ilerledim ve ellerimi ceplerime soktum. Fazla önyargılıydı. Kim bilir, belki de internet kafe gerçekten seveceğim bir ortamdı.

"Gidelim."

"Bu arada internet kafe kütüphane gibi bir yer değil."

"Nasıl bir yer?"

Sorduğum soruyla sessizliğe gömülmüştü.

"Oyun oynamıyor musunuz?"

"Yani oyun oynayan da var ama..."

"Olsun, gitmek istiyorum."

İstekli bir şekilde gözlerine baktığımda bir süre yüzümü incelenmişti.

"Gitmiyor muyuz?"

"Gidiyoruz, evet..."

Gözlerini benden kaçırarak yürümeye başladı. Neden adımları bu kadar büyüktü ki cidden? Belki de bilerek yapıyordu.

"Ya! Biraz yavaş yürü."

"Şu an zaten yavaş yürüyorum."

"O zaman küçük adımlar at."

BEAUTIFUL ✧ LuQiWhere stories live. Discover now