Bölüm 7: Bar Kavgası

1.5K 93 18
                                    

Poyrazın sesi ile hemen ayağa kalktım. Kendimi basılmış gibi hissediyordum. Demirde kalkıp yanımda durdu. İkimizde kaşlarını çatmış Poyraza bakıyorduk.

"Sana arabamı yıka demiştim Şeyda değil mi? Yat dediğimi hatırlamıyorum."

"E tamam, arabayı Demirle yıkadık."

Poyraz kaşlarını iyice çattı, benim tatil günleri kuaföre gitmediğim halime benzemişti kaşları. Bir kaç adım atıp iyice yaklaştı. "Ben senden yıkamanı istemiştim."

"Demir sadece yardım etti zaten. Arabayı yıkandıktan sonra kahvaltı falan yaptık."

"Bende sana kahvaltı hazırlamıştım şimdi."

Şok olmuştum, Poyraz Demirkan bana kahvaltı hazırlamıştı. "Ne?"

"Evet şimdi hazırlamıştım. Ama biliyor musun, hiç önemli değilmiş. Senin çevrende o kadar erkek varken benim senin için hazırladığım kahvaltının bir önemi yokmuş. En son Ömerle değil miydin ona noldu? Hızlı geçiş mi yaptın?"

Ne demek istemişti o bana?

"NE DİYORSUN SEN YA! BANA SEVGİLİMMİŞ GİBİ HESAP SORAMAZSIN!"

Başıma gelen ağrı ile ellerimi şakaklarıma götürdüm. O sırada yanımda duran Demir omzuma dokundu. Ona baktığımda oda kaşlarını çatmıştı, birbirimize bakarken sessizliği o bozdu. "Siz zaten sevgili değil misiniz?" demişti Demir.

Ben tam konuşacakken Poyraz sahte bir gülüşle öne atıldı. "Sevgili mi? Benim bu kızla işim olmaz!" Dedi ve arkasını dönüp hızlı hızlı yürümeye başladı.

Çok  fena sinirlenmiştim ve yine Demire patlamamak için bende yürümeye başladım. Beni tanımadan nasıl böyle imalarda bulunabilirdi ki?

Kulübeye gitmekten vazgeçip denize doğru gitmeye karar verdim. Tekrardan Demirin önünden geçerken tüm havam bozulmuştu.

Hızımı biraz yavaşlatıp ayakkabılarımı elime aldım ve çıplak ayaklarımı denize soktum. "Herşey yolunda."

Biraz öyle kaldıktan sonra yanıma İnci gelmişti.

"Napıyorsun burda kız ? Senin şuan Onurun yanında olman gerekmiyor muydu?" Dedim onu görünce.

"Aynı şekilde şuan seninde Poyrazın yanında olman gerekiyordu biliyorsun dimi?"

Gülmeye başladım sonra İnciye başımdan geçen herşeyi anlattım. Biraz Poyraza sövdükten sonra oda bana Onur'a dediklerini ve pişman olduğunu anlatmıştı. Sanırım iki kuzen herşeyi mahvetmiştik ama iyi yönden bakarsak bu iddia konusundan da kurtulmuştuk.

Ayaklarımı denizde çırparken İnci iki elini de iskeleye yaslayıp bana döndü. "Az önce Ömer aradı, akşam bara gidiyoruz kuzen."

"Ben uyuyacağım hiç o gürültüyü çekemem."

"Aslında bugüne kadar hiç gitmedik. Gidelim lütfen eğleniriz..."

"Ay İnci, yani ne gerek var? Giy beyaz atletini geç televizyon izle. Ne diye boşuna piyasa yaratıyorsun kızım?"

İçime babannem kaçtı galiba? Ne beyaz atleti ya?

"O güzel ağzını yorma canım, çünkü gidiyoruz, gidiyoruz! Bitti."

"Tamam ya!"

"Hadi o zaman kalk alışverişe gidiyoruz."

"Tabi canım hadi kalk."

İnci arkasını dönüp yürümeye başladığında bende ayakkabılarımı giyip arkasından bir kaç adım attım sonra da arkama bakmadan kaçtım. Deli miyim ben bu sıcakta o küçücük kabinlerde elbise deneyeceğim? Boş derste matematik dersine girmek gibi.

Düşman Okullar TatildeWhere stories live. Discover now