SECRET AGENT (G&G)(Tamamlandı)

12

Michelle'in Ağzıyla

Karla'nın dışarı hızla çıktığını gördükten sonra takip etmek için ayağa kalktım. Bu kızları nasıl bırakacağım burda şimdi? Bir tane çalışan garsonu çevirdim.

"Bak bunlar benim arkadaşlarım. Hepsi sarhoş. Benim acil işim çıktı, gitmem lazım. Bunlardan gözünü ayırmıyorsun. Hemen dönerim, tamam mı?" dedim polis kartımı gösterirken.

Kafa salladı.

"Tamam komserim." dedi. Hızla Karla'nın peşinden ilerledim. Dışarı çıktım. Etrafta kimseyi göremedim ama uzaktaki arabasını tanımıştım. Oraya doğru ilerlemeye başladım. Beni farketmezdi umarım. Dikkatlice baktığımda kafasının eğik olduğunu gördüm. Daha da hızlandım. Arabanın yanına geldiğimde hızla yanına bindim. Kafasını kaldırıp yaşlı gözlerle bana baktı. Kaşlarını kaldırıp hızla kafasını çevirdi.

"İn arabadan."

"Hayır."

"İn dedim Michelle. Gitmem lazım."

"Hayır. Konuşmamız lazım."

"Sen inmezsen ben inerim." deyip hızla indi. Arka tarafa doğru koşmaya başladı. Hızla peşinden çıkıp takip etmeye başladım. Hızlı koşuyordu ama yetişemeyeceğim kadar değil. Bir ara sokağa girdi. İşte bu iyi olmadı.

Biraz daha hızlandım.

"Konuşmamız lazım Karla. Kaçma."

Cevap vermedi. Ben de ara sokağa girdim. Ama gözükmüyordu. Buralarda bir yerlerde olduğunu biliyordum. Saklanıyordu.

"Karla gel buraya. Konuşmamız lazım."

Yine cevap gelmedi.

"Hadi ama. Eninde sonunda konuşacağız. Hem arkadaşların ne olacak? Onları bırakıp gidecek misin?"

Tekrar cevap gelmeyince derin nefes alıp verdim.

"İyi peki tamam. Gidiyorum geri. Ama unutma. Eninde sonunda konuşacağız."

Yine ses gelmeyince geldiğim yoldan geri dönüp tekrar bara girdim. Kızların yanına ilerledim. Garson çocuk yanlarındaydı. Kafa sallayıp gülümseyerek teşekkür ettim. O da gülümseyerek işine döndü. Jane'in yanına oturdum. Biraz daha durdum. Sonra Jane'i kaldırıp arabasına doğru ilerlettim ve bindirdim. Diğer kızları Karla'nın alacağına emindim. O yüzden o gelene kadar kızları aynı garsona emanet ettim.

Arabayı Jane'in evine doğru sürmeye başladım. Anahtarı bende vardı evinin. Benimki de onda. Benim iş saatlerim belli olmadığı için böyle bir karar almıştık. Aslında aynı eve çıkacaktık ama ben istemedim. Ben görevdeyken o çok merak ederdi. O yüzden böyle bir şey bulduk. Mantıklı oldu. İstediğimiz zaman birbirimizde kalıyoruz zaten. Neyse.

Evine geldiğimizde onu odasına kadar götürüp yatırdım. Ben de bir duş alıp salona geçtim. Televizyon karşısında uzandım. Karla'nın neden kaçtığını Alice'in neden öyle bir şey söylediğini düşünüyordum. Kafamda bir sürü soru vardı. Elbet cevaplandıracağım ama önce biraz onu rahat bırakmakta fayda var. Konuşmak isteseydi konuşurdu. Konuşmak istediği zaman konuşuruz..

Bende onun numarasının olduğunu hatırlayınca telefonumu çıkarıp mesaj attım.

'Karla konuşmak istediğin zaman konuşuruz.'

Birkaç saniye sonra cevap geldi.

'Hiçbir zaman.' yazmıştı. Derin nefes alıp verdim. Cevap vermeden telefonu cebime koydum. Elbet konuşacaktık. Kafamdaki düşünceleri bir geceliğine durdurup uyumaya başladım.