7

1.1K 97 45
                                    

Michelle'in Ağzıyla.

"İlk yanıma geldi işte. "Ne yapıyorsun? Nasılsın?" diye soru. Sonra şu para çaldırma olayı için özür diledi. Sonra oturmak istedi, izin verdim. Oteli beğendiniz mi falan diye sordu. Ben de evet dedim. Sonra sen mesaj attın. Kim olduğunu sordu. Senin olduğunu söyledim. O nerde niye yanınızda değil diye sordu. Ben de odada olduğunu biraz tartıştığımızı benim burda yemek istediğimi söyledim. Niye tartıştınız dedi? Çok kıskanıyor falan diye bir şeyler uydurdum. Sonra adam kendinden bahsetmeye başladı. Çok modern birisiymiş. Öyle çok kıskanmazmış falan. Bildiğin övdü yani."

"Belli oluyor. O kadar modern ki sevgilisi olan birisiyle hem de çocuğu yaşındaki birisiyle flörtleşiyor. Şerefsiz. Sapık. Bir de sevgilisinin yanında." deyip göz devirdim. Karla bana anlamaz gözlerle bakınca dediklerimi düzelttim.

"Yani kızı yaşındaki kızlarla diyorum. Kumsalda görmüşsün ya hani. Konuşuyorlarmış falan."

"Haa evet. Doğru söylüyorsun." dedi kafa sallayıp.

"Ee devam et hadi." dedim.

"Böyle işte flörtleşerek konuştuk biraz. Yemek bitince de kalktık. Beni odanın önüne bırakacağını söyledi. Otelde sapıklar olabilirmiş."

Gülmeye başladım. Kahkahalarım arasında konuştum.

"Otelde sapıklar olabilir miymiş? Ondan âla sapık mı varmış? Pislik adam. Hiç güleceğim yoktu valla."

"İğreniyordum adamdan. Artık az kalsın kusacaktım yani. Sonra da odaya geldik işte. Gerisini biliyorsun."

Kafa sallayıp yatağa oturdum. Bilgisayarı alıp yandaki komidinin üstüne koydum. Telefonumun da alarmını kurup yanına koydum. Sabah o adamla görüşmeye gidecektim. Zaten yorgunum doğru düzgün uyuyamadım dün. Uykum geldi.

"Ben uyuyacağım. Sabah adamla konuşmaya giderim."

"Ben de geliyorum."

"Hayır. Sen burda kalıp olayları gözlemleyeceksin. Dikkatin iyi. İyi gözlem yapıyorsun. Farkedilmeyecek şeyleri rahatlıkla farkedebiliyorsun."

Birkaç saniye bana bakıp gülümsediğinde ne dediğimi farkettim. Bugün ne oluyor bana böyle?

"Yani görev için diyorum. Banane. Neyse. Ben tek giderim."

"Anladım." deyip gülümsedi. İlk defa bu kadar içten gülümsediğini görüyorum. Aslında tatlı kız bebek gibi davranmasa. Güzel de.

Öksürük sesiyle kendime geldim. Kafamı ondan çevirip uykuya geçecek pozisyonu aldım.

"Ama ya tuzaksa ne olacak? Yakalanırsak her şey biter. Canlı bırakmazlar. İşkence çektirerek öldürürler. Görmedin mi fotoğrafların bazılarını?"

Yani mantıklı. Doğru söylüyor. Ama adam bize yardım etti. Sisteme girmemi sağladı. En önemli şeyleri gösterdi. Tuzak olduğunu sanmıyorum. İçimden bir ses adamın güvenilir olduğunu söylüyor.

Bir dakika Karla az önce beni mi düşündü? Bana mı öyle geldi? Benim için endişelendi mi o?

Aklıma gelen düşüncelerle sırıtmaya başladım. Ona dönüp konuştum.

"Sen benim için mi endişelendin?"

Kaşlarını şaşkınlıkla kaldırıp birkaç saniye dondu kaldı. Sonra biraz yanakları kızardı. Kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Banane senden. Sen yakalanırsan görev tamamlanmamış olur. O yüzden diyorum. Hem sonuçta beraber çalışıyoruz. İş arkadaşlarıma bir şey olsun istemem. Ama sen umrumda değilsin." deyip koltuğa oturdu. Kollarını göğsünde birleştirdi. Meydan okuyan bakışla bana bakmaya başladı. Yanaklarının kızardığını görmeseydim inanabilirdim aslında. Tam bebek. Mızmız bir bebek. Kızı en iyi tanımlayan kelimeler bunlar resmen.

SECRET AGENT (G&G)(Tamamlandı)Where stories live. Discover now