SECRET AGENT (G&G)(Tamamlandı)

5

Michelle'in Ağzıyla

Güvenliğin yanına geldik. Karla konuşmaya başladı.

"Merhaba. Ben bir şey soracaktım."

"Buyrun hanımefendi."

Hanımefendi mi? Bebek lan bebek o. Neyse.

"Ben paramı çaldırdım restoranda. Ya da kaybettim. Birisi bulmuş olmalı size getirdi mi?"

"Yok hanımefendi. Öyle bir şey olsaydı anons yapardık. Getiren olursa da telefonunuzu bırakın ben sizi ararım."

"Ama o para bana şu an lazım. Birisi çalmışsa getirmez. Bir şeyler yapamaz mıyız?" dedi çaresiz bir şekilde. İyi oyuncu olur bu kız söylemedi demeyin.

Ben de olaya dahil olmak için kolumu omzuna atıp kendime doğru çektim Karla'yı. Kafasını omzuma yasladı. Adama çaresiz gözlerle bakmaya başladı.

"En azından bir kamera falan yok mu kimin aldığına bakabileceğimiz?" dedim. Adam birkaç saniye düşündü. Sonra işaret parmağını gösterdi.

"Bir dakika bekleyin."

Cebinden telefonunu çıkartıp birini aradı. Yanımızdan uzaklaştı. Beş metre civarı uzaklıkta bir dakika telefonla konuştuktan sonra geri geldi.

"Beş dakika bekler misiniz? Bir arkadaş gelip sizi kamera odasına götürecek."

Gülümseyerek kafa salladık.

"Teşekkür ederiz." dedi Karla. Adam da gülümseyip bizimle beklemeye devam etti.

Yaklaşık altı yedi dakika sonra güvenlik kıyafeti giyen bir adam yanımıza geldi.

"Josh bu kızlar paralarını çaldırmışlar restoranda. O saatin kayıtlarına beraber bakın bir."

"Tamam." deyip kafa salladı. Bize eliyle önden gitmemizi gösterdi. Elimi çekeceğim zaman Karla tutup engel oldu. Ona bakınca biraz daha dursun gibi bir ifade vardı gözlerinde. Tamam dercesine göz kırptım. Adam yanımıza gelince beraber kamera odasına ilerlemeye başladık.

Beş dakika sonra otelin en üst katına çıktığımızda şaşkınlık bendenimi sarmıştı. Kamera odasını kendi odasının yanına mı kurdurmuş adam? Çok mantıklı bir hareket. Burayı bulana kadar birisi yakalanmış olur zaten. Üst kata çıkması yasaktır nasıl olsa.

Adamın kafası da çalışıyor biraz herhalde. Bizimki de çalışıyor tabi. Neyse.

Kamera odasına girdiğimizde tahmin ettiğim gibi bir değil üç kişi vardı. Bu kadar kameraya tek adam bakamaz zaten. Etrafa dikkatlice baktım. Normal bir kamera odasından daha büyüktü. En az 15 ekran vardı.

"Bu tarafa gelin burdan bakacağız görüntülere."

Ben nasıl gireceğim şimdi sisteme? Düşün Michelle düşün. Bir şekilde süphe çekmeden telefonla uğraşmam lazım. Nasıl?

Buldum. Mesajlaşmış gibi yapsam. Ama kimle niye mesajlaşmış olacağım? İşten derim. Önemli bir proje derim. Mantıklı hadi Michelle. Yaparsın sen.

Telefonum cebimde titremiş gibi yaptım. Elime aldım. Ekrana kısa bir bakıp Karla'ya döndüm.

"Hayatım sen bak. İşten çok acil bir şey yazmışlar. Ona bakmam lazım. Kısa hemen."

Ne yapmaya çalıştığımı anlayıp kafasını salladı.

"Tamam hayatım."

Birazcık odanın diğer köşesine doğru ilerledim. Mesajlaşmış gibi yapmaya başladım. Bilgisayarlara bakarak da takıldığım yerlerde kopya alıyordum. Bir beş dakika daha burda durabilirsek tamamen girebilirim sisteme.