-10-

14.5K 1.1K 2.6K
                                    

ONUNCU BÖLÜM

"TUHAF TESADÜFLER VE GEREKTİĞİ YERDE ÇIKAN PENÇELER"

"TUHAF TESADÜFLER VE GEREKTİĞİ YERDE ÇIKAN PENÇELER"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dikkat: Aşırı korumacı bir Kim Taehyung içerir!

*******

Bu defa kendi iradesi ve isteğiyle boynuma gömülerek orada kalmak istediğini ve bulduğu güvenli uyku alanını ihlal edersem bu defa üzerime kusacağını söylediği gecenin sabahındaydık.

Aslında Taehyung, isteklerinde ve içindekileri söylemekte hep dürüst davranmıştı. Vereceğim tepkilerden korktuğunu söylemiş, buna rağmen içinde tutmamıştı hiçbir şeyi.

İyi ki de tutmamıştı. Ne fiziksel, ne de mental açıdan...

Herhangi bir plan, plansızlık veya hiçbir zorunluluğu düşünmeden, sanki sürekli olan ve hep olması gereken buymuş gibi, bunu alışkanlık edinişimizin üzerinden sanki yıllar geçmiş gibi beraber uyumuştuk. Ona ve vücudunun, yanımdaki bu tüy hafifliğindeki ağırlığına nasıl bu denli çabuk alıştığımı bilmiyordum. Sorgulama ihtiyacı da hissetmiyordum aslında.

Kolu ve bacağı yine bana dolanmış durumdaydı, ancak bu defa pozisyonunda bana veya kendisine tehlike arz edecek bir unsur yoktu. Gece kucağımda, başını yasladığı yerde uyuyakaldığı için, ne yaparsam yapayım üşümüş olmasından  korkmuştum. Sürekli bana sokulmasından dolayı bu geliyordu aklıma.

Bu yüzden onu içeri taşıyıp, yatağa girer girmez kendime çekerek kollarımın arasına aldım ve sıcacık tutmaya çalıştım. Ben de bunu yaparken, halihazırda beni mayıştıran kokusuyla birlikte çok geçmeden uyuyakalmıştım zaten.

Biz sanırım dün gece sevgili olmuştuk.

Olmuş muyduk?

Daha önce hiç sevgilim olmamıştı, bu yüzden bu işlerin nasıl olduğunu ve nasıl adlandırıldığını bilmiyordum.

Umarım olmuşuzdur.

Şimdi ise telefonun titreşimine uyanmış ve telefondakini umursamayarak Taehyung'un yorgunluk ve içki yüzünden şişen yüz hatlarını izliyordum. Hemen hemen her sabah yüz hatları biraz şişiyordu zaten ama bu defa yüzü resmen pofuduktu. Yanağını ısırmıyorsam tek sebebi hızımı alamayıp canını acıtacağımı bilmemdi. Bu huzurla dinlenen gözlerin rahatını bozmamak için dünyayı bile karşıma alabilirdim çünkü, melek gibi uyuyordu.

Dünkü yorgunluğunu atamamış olduğu, yanımda uyuyor olmasına rağmen Jimin'den çıkan çığlığı duymayışından belliydi gerçi. Yine de yeni numaramı ona gece mesaj olarak attığıma pişman olmuştum, çünkü görür görmez aramıştı beni, sabahın köründe.

"Jungkook sana diyorum!"

Başımı iki yana hızla sallayarak -imkansız olsa da- Taehyung'un etkisinden çıkmaya çalışıp Jimin'e döndüm.

Mr.Fortune | Taekook ✓Where stories live. Discover now