-43-

4K 393 573
                                    


KIRK ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

"DAVETSİZ MİSAFİRLER"

Not: Final bölümünü yeterli etkileşim almadan yayımlamayı düşünmüyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Not: Final bölümünü yeterli etkileşim almadan yayımlamayı düşünmüyorum. Lütfen Mr.Fortune'a kırgın bir şekilde veda etmeme sebep olmayın.

*******

Hatalarla yönetilmiş bir hayatın tatlı bir sona kavuşması ne kadar zor ise, başkaları tarafından yönetilmiş bir hayatın özgürce sonlanması da bir o kadar zordu. Ne kadar özgürdük, verdiğimiz kararların hangisi gerçekten bize aitti ve yolun başında duruyorken attığımız o ilk adımın yönünü belirleyen kimdi?

Çok fazla tahribe uğrayan bir kişiliğin, kendini gerçekleştirmesi mümkün müydü? Yoksa ömrü boyunca başkasının amacına hizmet eden bir piyon olarak mı kalacaktı? Geçip giden onca zamandan sonra bile sorular aklımı kurcalamaya ve beni, yaşadığım travmaları düşünmeye itiyordu.

Sungjin, her zaman sevgisini kazanmak için bana yaptıklarına katlandığım abim, elimdeki her şeyi almak istersen bütün varlığından olmuş ve en sonunda da aklını yitirmişti. Yemin ederim ki Taehyung'u kaçırana kadar bir şekilde onu anlayabilmiştim. Yoora'nın onu bana karşı doldurup çocukluğundan beri manipüle ettiğini varsayarsak, kendi karakterini geliştirememiş bir adamın yaptığı eylemleri ona yükleyemezdim. Fakat o karakterine işlenmiş bir şey varsa o da nefretti. Bunu bana yönlendirip beni öldürmeye çalışmasını anlamlandırabiliyordum ama eşime silah doğrulttuğu an sahip olduğum bütün merhameti ateşe vermişti. O, Yoora ve ona yardım eden her kim varsa bedelini ödemiş veya ödüyordu.

Refah bir hayatım vardı. Sevdiğim adamla evliydim, işimi iyi idare ediyordum, ailevi sorunları genel olarak onlardan tamamen koparak çözmüştüm ve yeni hayatımda, yalnızca bana değer verdiğine emin olduğum insanlar vardı. Her şeyin bana ve eşime kalacağı gün gelip çatmıştı ve artık hiç kimse olacak olanı değiştiremezdi. Bitmek bilmeyen sabote edilişler, hayatımın tehlikeye girdiği tüm o anlar, beni eşimden ayırmaya çalışan etkenler ve beni onunla birleştiren etkenlerin bütünü... hepsi de bu gün geçerliliğini yitiren ve geçmişte yaşanan şeyler olarak kalacaktı. Hatta kalmıştı bile. Artık yalnızca biz, Yeontan ve sahiplenmeyi daha sakin zamanlara ertelediğimiz çocuğumuz olacaktı.

Evet, bunu uzun uzun konuşmuş ve Taehyung ile bir uzlaşmaya varmıştık. Ona tam bir güven ve koruma sağlayabilmek için her şey tam olarak düzenine oturduğunda sahiplenecektik çocuğumuzu. İyice araştıracaktık bunu ve her bir kriteri sağladığımızdan emin olacaktık. Bunun uzun süreceğini düşünmüyordum çünkü artık her şey bizimdi. Herkes bizi dinlemek, bize uymak, kararlarımızı sorgulamadan yerine getirmek zorundaydı. Yani eğer kıyamet kopacaksa da, bu gün kopacak ve bitecekti.

Uzun zamandır görüşmediğim, eskiden ailem sandığım bir salon dolusu insana bu gün haklarında verdiğim kararı bildirecektim. Bu hissettiğim şey güç değildi, başlı başına içimi kemiren sevimsiz bir duyguydu. Tanımlayamıyordum. Bir yandan onlara kızgın, bir yandan acıyor ancak fazlasıyla adil olduğuma inanıyordum. Ne olursa olsun Jeon MinAh'ın çocukları oldukları için bize direk olarak bir zararı dokunmayanları gözden çıkartmayacaktım.

Mr.Fortune | Taekook ✓Where stories live. Discover now