-1-

16.1K 1.4K 1.2K
                                    


BİRİNCİ BÖLÜM

"İŞTE BAŞLIYORUZ"

"İŞTE BAŞLIYORUZ"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*******

Sırtımda yalnızca birkaç parça çamaşır ve bir de özel eşyalarımın olduğu ufak bir kutunun bulunduğu çantam, bir de kolumda da elektronik eşyalarımın olduğu, dizüstü bilgisayarımın çantası vardı.

Saat gecenin 3'üydü ve ailem, onları terk ettiğimden habersiz bir şekilde uyumaya devam ediyordu. Yanıma aldıklarım o kadar azdı ki, bunun bir terk ediş olduğunu, hiçbir zaman yerinden ayırmadığım hatıra kutumun yokluğunu fark etmeden, mümkün değil anlayamazlardı. Ufak bir not dahi bırakmamıştım giderken.

Yatağımı toplamamış, kirlilerimi de gelişigüzel bir şekilde giysi dolabımın dibinde bırakmıştım. Bunu yapmış olabileceğim akıllarına dahi gelmeyecekti. Ne yatağımı dağınık bırakmanın, ne de çamaşırlarımı yere atmanın benim huyum olmadığını bildiklerini sanmıyordum çünkü. Onlar için ne yaptığımla ölçerlerdi huylarımı genelde.

23 yıldır patlıcana alerjim olduğunu bildiği halde, akkında tutacak kadar değerli bir bilgi olarak görmediği için, annem ara sıra patlıcan yemeği yapardı. Tabağa öylece bakıp yemediğimde de babam, annemin beni yemek seçici bir çocuk olarak büyüttüğünü söylerdi. Ve o an annemin aklına gelirdi alerji. En azından babam gibi her seferinde yersem alışacağım konusunda beni ikna etmeye çalışmıyordu.

Artık patlıcan yemekli sofralarda ben olmayacaktım. İstedikleri kadar yesinler bensiz.

Birkaç günlüğüne kafa dinlemeye gitmiş olabileceğim ihtimali üzerinde duracaklardı muhtemelen. Birkaç gün içerisinde dönmeyince arayacaklar, bir hafta sonra hâla dönmemiş olduğum ve telefonlarını da açmadığım içinse, en sonunda akıllarına bu ihtimal düşecekti. O kutuyu kontrol edeceklerdi sonra, çocukluğumdan beri sakladığım hatıra kutusunu. Benimle ilgili bildikleri tek şey, o kutunun benim bir parçam olduğu.

Bu şekilde anlayacaklardı gittiğimi. Ardından da banka hesabımı kapattıracaklardı. Tabi ki o zamana kadar çok geç olacaktı. Çünkü ölümünde üzüldükleri tek şey, babannemin onlara daha fazla hisse bırakmamış olmasıydı. Çalışıp didinerek biriktirdiği o mirasını da önceden babamın beslediği o iki yüzlü aç pisliklere yedirmeye hiç mi hiç niyetim yoktu. Bunun için kendimi bile gözden çıkarmıştım.

23 yaşındaydım, cüzdanımda 250 dolar, bankada kendim çalışarak biriktirdiğim yaklaşık 13.000 dolar ve sevdiğim kahveciye döktüğüm servetler sonucunda kazandığım bedava kahve çekleri vardı.

Birikimimi kullanarak bir süre idare edebilirdim. Ancak kalacak yer bulmam gerekiyordu. Kesinlikle hiçbir akrabama nerede olduğumu haber vermeyecektim, hiçbirine güvenmiyordum. Sabah olmasını bekleyecektim. Kaçtığımı anladıklarında, geri dönmem için yapacakları ilk hamlenin bana ayrılan hisseyi geri çekerek beni parasız bırakmak olacağını biliyordum. Bu yüzden kendimce kimsenin bilmediği ikinci bir banka hesabı açarak acil durumlara yönelik bir birikim yaptığım için memnundum. Onlar benden almaya kalkmadan, bana kalan bütün hisseleri de büyükanemin avukatına mail atarak, gizli hissedara devredeceğimi beyan etmiştim.

Mr.Fortune | Taekook ✓Where stories live. Discover now