Kiralık Gelin

İddia

Multi rüzgar için bir söz :)) iyi okumalar yorumlarınızı eksik etmeyin okuyan arkadaşlar lütfen vote ve yorum yapın ;)  

Soğuk tüm hücrelerime işlemişken düşünmem daha da zorlaşıyordu.

Hayatım neden hep silah sesleriyle dolu olmak zorundaydı ki?

Rüzgar da o adam da hareketsiz bir biçimde ayakta duruyorlardı. Kim vurulmuştu? Kim ateş etmişti? Silah o adamda olduğuna göre!

"Sen kimsin söyle bakalım küçük ajan ."

Rüzgar gayet sağlıklı konuştuğuna göre bu onun yaşadığı anlamına geliyordu. Vurulmaması çok iyidi fakat o zaman o adamı mı vurmuştu?

Adam yüzüne bir sırıtış ekledi ve pantalonunun arka cebindeki çakıyı tam Rüzgar'a saplayacakken Rüzgar çevik bir hareketle bıçağı ona sapladı ağzım bir karış açık kalmıştı. Rüzgar şimdi katil mi olmuştu?

"Ben kimim biliyor musun Sancak? Ben senin ecelinim.."

Hey bu da ne demekti korku filmleri gibi?

Ben senin ecelim...

"Bu ne demek lan! Ecelimmiş.."

"Geçmişi düşün Rüzgar. Sırtında ki yaraları düşün ve şimdi beni öldürdüğün için her anını düşün."

Yere düşmeden önce pis pis sırıttı ve yere düştü.

Rüzgar ise elinde ki kanlı bıçakla orada öyle kaldı. Katil... O bir katil miydi? Benim piskomanyaksadistim..

"Nefsi müdafa.. Nefsi müdafa.. Nefsi müdafa.."

"Masal? Hadi durma öyle gidiyoruz."

Gidemezdim ki sanki ayaklarım yer ile  bağıntılıydı sanki.

Yapabildiğim tek hareket nefsi müdafa demekti.

Yüzümde hissettiğim ılık ılık yanma hissiyle soğuk ellerimi yanağıma götürdüm. Rüzgar'ın tokatı kendime gelmemi sağlamıştı.

"Sen bir adam öldürdün.."

Kolumdan çekiştirmeye başladı ve beni mini cooperın sürücü koltuğunun yanına oturttu ve sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.

Sözlerime hiç bir cevap vermiyordu,sadece keskin gözleriyle yola kilitlenmiş bir vaziyette arabayı sürüyordu.

"Villaya öbür yoldan gidilmiyor muydu?"

"Çok konuşuyorsun kötü kız sen uyu! Tabi kötü kızlar uyur mu orasını bilmem ama senden daha daha az konuştukları kesin."

Evet bana kapak da yaptığına göre derin düşüncelerime geri dönebilirdim.

O adam Rüzgar'ın sırtında ki yaralardan bahsetmişti, bunlar sanırım bedel ödediğim yani coğrafya ödevi yaparken yanlışlıkla Rüzgar'ın sırtında gördüğüm yaralar olmalıydı.

Uzun kesik yaralar.. Acaba nasıl olmuşlardı? Fakat Rüzgar şimdi bir katil miydi? Ama üvey amcam avukattı ve o böyle durumlara hep nefsi müdafa derdi. Yani buda bir nefsi müdafa kendini korumak için yaptı sonuçta.

Arabayı şehrin dışında küçük bir evin önünde durdurdu ve indi.

Bende arkasından indim ve küçük,beyaz eve girdik.

Kapıdan girdiğimizde karşımıza hemen küçük bir salon ve american mutfak yani salona birleşik mutfak çıkıyordu. İlerde ki iki kapıda lavoba ve yatak odası olmalıydı. Rüzgar kırmızı koltuğa oturarak derin bir ah çekti.

"Eğer öldürmeseydim bizi öldürecekti. Hem konuşsaydı kim olduğunu söyleseydi öldürmezdim."

Bende yanına oturdum. Ve başımı ovmaya başladım.

"Evet senin suçun değil. Söyledi ya o sırtındaki yaralar dedi."

"Sadece onu söyledi ve aklıma bir tek birşey geliyor."

Hadi söyle. Neden sormamı bekliyorsun ki daha önceden sormuştum zaten. Yinese sormaktan zarar gelmezdi.

"Ne oldu sırtına? Bu adamın ne ilgisi var?"

Bana kısa bir süre baktıktan sonra yüz ifadesi bir anda değişti. Yüzü bembeyaz kireç gibi oldu ve keskin demir gözleri..

"Telefonumu buraya koyuyorum Hakan ararsa bak, başka bir şeye dokunma. Yoksa..."

"Sen ne yapıcaksın?"

Yanıt yok yine. Sanırım yatak odasına gittiğine göre uyuyacak başka ne olabilir.

E o zaman baya uzun vaktim olacaktı telefonu biraz kurcalarsam sorun olmazdı heralde.

Ne şifre mi? Nasıl ya! Acaba ne olabilir? Hm bir takım adı olabilir.

Galatasaray,fenerbahçe,beşiktaş.. Aklıma gelen tüm takımları denememe rağmen hiç biri tutmadı tabi bunların kuruluşlarını yazdığım da sadece harf demesi bi ayrı mesele.

Bir filmde erkeğin telefon kiliti kızın adıydı ama Rüzgar böyle bir şey yapmazdı ki. Yine de denemekten zarar çıkmazdı sanırım.

Masal.. Tabi açılmaz  sen kimsin ki!

"Delirtgen ufaklık?"

Korkudan elimde ki telefonu hemen önümdeki sehpaya koydum.

Sakince arkamı döndüm ve 32 diş sırıttım.

"Ben müzik dinlemeyi çok severim de telefo.."

"Şifrem delirtgen ufaklık. Telefonumu aç ve müziklere gir."

Mutfağa yürüyerek ketıla sıcak su koydu.

Mutfağın salona bitişik olmasına söverken telefonun kilidinin benim lakabım olmasına şaşırıyordum.

Sonunda müzikler ikonuna tıkladım ve elde var 0 nasıl ya!

"Rüzgar sen müzik dinleniyor musun? Yuh."

"Ben söylemeyi tercih ediyorum kötü kız."

Wowa Yani bana kapak yapmayı da kensine hobi edinmiş.

"Sesin güzel yani öyle mi?"

Bana yan bir gözle baktıktan sonra beklemeyeceğim şekilde göz kırptı.

"Çok cazibeli bir sesim var."

"emin ol benim daha cazibeli hatta erkekler ve kızlar da dahil sesime mest olurlar naber ."

kendimden çok emin konuşmuştum.Bu hareketime ben dahil o da şaşırmıştı.Yarım ağız bana güldü ve gamzelerini göstererek sırıttı. Neden gamzeleri çok tatlıydı bende ölme hissi uyandırıyordu ve mezarımı da gamzesinde koydurma hissi. Ne kadar piskomanyaksadistçe bir fikirdi bu.

"Demek öyle kötü kız.İddiaya girelim o zaman  düet yapacağız ve kimin sesinin daha cazibeli daha iyi olduğunu göreceğiz ."

hey ama ben sadece gaza gelmiştim. Yani sesim güzeldi ama mikrafonda nasıl çıkardı ki hem ben utanırdım ve nasıl yapacaktık ki?

"Nasıl olacak ki? Birbirimize mi söyleyeceğiz şarkıyı?"

gözlerini devirdi ve bana baktı. Bence gayet mantıklı bir soruydu. Fakat iddiaya girmek günah değil miydi ya! Bir katil günahtan anlarmıydı ki? Fakat nefsi müdafaya uğrayan masum bir katil.

"Saçmalama benim de hiç gitmediğim bir discoya gideceğiz ve orada sahneye çıkacağız kime daha çok alkış geliyorsa o kazanır. Kaybeden üç ay boyunca kazananın kölesi olur."

gözlerimi kıstım ve kovboy bakışı attım tamam dostum hahaha kendime ses konusunda güvenebilirdim.

"Öyleyse raund başlasın bakalım piskomanyaksadist. Kölem olmaya hazırlan."