Dövüş dersleri

199K 7.2K 1.1K
                                    

İşte Rüzgar'dan çekeceğim vardi.piskomanyaksadist ne olacak. Ama yinede intikam için elimden geleni yapmalıydım.ölsem bile!!!

★★★★★★★★★★★★★

Multimedya Masal.iyi okumalar

"Lütfeeeen! Dur artık. Gerçekten alışkın değilim ben bir saattir koşmaya,üstelik akşam akşam."

Sonunda yere dökülmüş , gecenin karanlığında ay ışığının vurduğu sarı yapraklara bedenimi attım ve gözlerimi en sevdiğim renk olan siyah gökyüzünde ki küçücük parlak yıldızlara diktim.

Yanıma yatan piskomanyaksadisti takmadım. Bu manzara öyle muazzamdı ki... Hiç birşey keyfimi bozamazdı.

Küçüklüğümden beri gökyüzü manzaralarına aşıktım. Gökyüzü sanki yalnız ruhumu alıp beni yıldızların üstüne çıkarıyor ve tüm Dünya'yı ayaklarımın altına seriyor gibiydi.

Gökyüzünde sağda ay dedenin hemen yanında bana göz kırpan büyük parlak yıldızı görünce deliler gibi bağırdım ve 32 dişimi göstererek sırıttım.

"Bak Ay'ın yanında ki yıldız benim yıldızım. Adı Mertkay nerde görsem tanırım kendisini."

Elini başının altına koydu ve tarif ettiğim yöne bakarak:

"Mertkay? Başka isim mi yok?"

Takıldığı nokta da zaten tam piskomanyaksadistlik yani! Neden benim yıldızım dememe takılmadı da isme takıldı?

"İsmin önemi var mı?"

Yüzümü o kusursuz ama soğuk yüze çevirdim.ifadesini bozmadan soğuk havada ki , keskin rüzgara eşlik ederek konuştu.

"Var ufaklık. Birincisi ismin de senin gibi saçma ikincisi neden ezgi,kübra,sedef ...değilde o saçma isim?"

Heyy! Ezgi,kübra,sedef de kimdi? Aman kimse kim banane ki zaten.

"Bu kutup yıldızına küçüklüğümde benim dedim ve sevdiğim çocuğun adını koydum. Saçma da değil gayet güzel."

Zaten normalde bıçak gibi keskin olan ela gözleri ay ışığında iyice belirginleşmiş ve açılmıştı.

Bedenini bana doğru yaklaştırdı ve sıcak nefesinin soğuk havanın kızartmış olduğu yüzüme değmesine izin verdi. Saçlarım sarı yaprakların üzerine yayılmış bir vaziyette yatarken, bana bu kadar yakın olmasının şaşkınlığıyla gözlerim irileşti.

"Sevdiğin çocuk? Umarım artık o salağı sevmiyorsundur delirtgen ufaklık. Evli bir bayana bu yakışmaz."

Daha yakınlık şokundan çıkamadan söylediği lafla ikinci şokuma girdim ve yüzüm dolgun,açık pembe dudaklarına kaydı.

"Evli bir bayan? Hiç güleceğim yoktu Rüzgar sağol. Ne saçmalıyosun sen hani ben ufaklıktım? Sen o ilk karşılaşmamızda cafe deki yalana mı kaptırdın kendini ne hem kiminle evliyim?"

Üst dudağı hafifçe yukarı kıvrıldı. Ve ayağa kalktı.

"Evli olmaktansa ufaklık olmayı tercih ediyorsun he. Aslında ikiside olabilirsin evli ufaklık?"

Gerçekten beni sinir etmeyi çok iyi biliyordu.

"Hadi evli ufaklık sabaha kadar  burada yatarsan donarsın."

Gözlerimi devirerek ayağa kalktım ve üstüme yapışan toprak parçacıklarını çırptım.

Her zaman olduğu gibi Rüzgar beni beklemeden ilerlerken ,ayağımda ki siyah converseler ile ona yetişmek çok zordu.

Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin