görüşmemek üzere

115K 4.7K 149
                                    

 bölüm şarkısı gökhan tepe yürü yüreğim iyi okumalar :))

Kaan.. Onun bir suçu yok!

Uyandığımda kan ter içinde kalmış bir şekilde tanımadığım küçük şirin bir odada yatağın üstünde  yatıyordum.

Kaan'ı görmüştüm rüyamda.  Beni kurtar diye Yalvarıyor benden yardım istiyordu.

Uyandığımda korkudan bağırmış olacağım ki Rüzgar içeriye birden daldı ve endişeyle yanıma koştu.

"İyimisin ! Ne oldu?"

Piskomanyaksadist? Yüzünde ki ifade tam kamerayla çekilmelik bir şekildi. Uyku sersemliğinden kurtulamadan yanıma gelmiş üstelik yüzünü de endişe duygusu kaplamıştı.

"Ne Olabilir? Vicdan azabı çekiyorum! Kaan'ın hiç suçu yok. Ama sana niye anlatıyorum ki? Sen de vicdan yok hem yalancı oyuncunun tekisin bu arada sen heba olma oyuncu ol."

Makineli tüfek gibi basmıştım tetiğe ama Rüzgar'a hala sinirliydim ve sinirimin çabuk geçeceğini sanmıyordum.

"Ben yani sen öyle bağırınca bir anda korktum."

Tamam belki biraz abartmış olabilirdim ama sonuçta yaptığı hiç hoş değildi.

"Uykum var çık odamdan."

Kaç gündür bana açıklama yapmak istiyordu ama onu dinlemiyordum.

Sinirli bir şekilde gözlerimi devirdim ve yatağa uzandım. Gözlerimi yumdum ve gitmesini bekledim. Ben gidecek sanıyor ken yanımda bir kıpırtı hissettim ve gözlerimi açtığımda yatağıma uzanmış bir öküz gördüm.

"Hey!ne yaptığını sanıyor..."

Parmağıyla dudağımı bastırdı ve konuşmaya başladı.

"Şimdi konuşma sırası bende ufaklık. Ben seni Kandırmadım sadece bir şey söylemedim. Eğer ailenin katilinin dayın olduğunu öğrenseydin.. daha doğrusu ben öyle biliyormuşum üzülürdün ondan söylemedim."

Elini sinirle çektim ve yatakta doğruldum.

"Peki ya benimle çıkmam? İlk tanışmamız falan hepsi oyunmuş."

Kafa salladı ve konuşmaya devam etti.

"Evet o zamanlar öyleydi ama sonradan seni sevdim ve aşık oldum ondan dolayı sana çıkma teklifi ettim."

Ne yani çıkma teklifi oyun değil miydi? Ben onu da oyun sanıyordum...

Boşuna o kadar sert çıkmıştım çocuğa.

"Sizin amacınız neydi ya? Benden ne istediniz?"

Ela gözleriyle ram gözlerimin içine bakarak devam etti.

"Kiralık gelin olacak ve dayı katili olacaktın. Ama sana aşık olunca işler değişti. Kiralık gelin oldun ama ..."

Devam etmedi ve parmağını dudağımdan çekerek yataktan kalktı.

"Yarın seni Dayının yanına götüreceğim ufaklık... iyi geceler."

Cevap vermemi beklemeden odadan çıkıp kapıyı kapatmış beni bu karanlık odada tek başıma bırakmıştı. Yarın dayımın Yanına gidiyordum demek. O zaman dayım Rüzgar'ı öldürmeye kalkarsa ne olacaktı ? veya Rüzgar hala o villada mı yaşayacaktı? Bu soruları düşünürken göz kapaklarım yavaşça kendini bıraktı ve uykuya daldım.

"Ufaklık bunları giy ve aşağıya in."

Rüzgar'ın yankılı sesi birden odayı kaplayınca uykudan sıçrayarak uyandım ve homurdanarak Rüzgar'ın getirdiği siyah tshirt ve siyah uzun dar deri eteği giyip aşağıya indim. Salonda beni bekleyen siyahlara bürünmüş sportif Rüzgar elinde bir tane sandwici bana uzattı ve dış kapıya yöneldi. Sanırım benden çabuk kurtulmak istiyordu. O kadar bıktırmışım demekki. Mini cooperın yanına geldiğimizde sürücü koltuğuna oturdu ve benimde on koltuğa geçmemi bekledi. İçimden bir ses inadına geçme diyordu ama uslu bir çocuk olup ön koltuğa oturdum.

Arabayı çalıştırdı ve az Sonra kasetten bir şarkı açtı.

Her yürek kayıp verir
Ağır olur yenilgi
Kabullenmek zor gelir
Adı aşk bu hatır değil ki
Sevmedim sevemedim
Kabul etmek suçtu sanki
Hep vermeden istedim,
Bu kalp benim ödünç değil ki

Bu kadar anla yeter
Acı zamanla geçer
Bilmiyorsan
Hiç değilse, hasrete saygı göster x2

Yürü yüreğim gidelim buralardan
Aşk bizimle değil
Sana buralarda bişey olsa,
Kimsenin umurunda değil
Anıları, acıları, biraraya topla
Yak, dağıt külleri
Bize de güler bu hayat nasıl olsa
Hiç umurumda değil x2

Her yürek kayıp verir
Ağır olur yenilgi
Kabullenmek zor gelir

Şarkının sözleri öyle derin ve anlamlıydı ki hatta arada Rüzgar bile eşlik ediyordu. Şarkı bittiğinde Rüzgar'ı, o ela gözlerini süzdüm. Pes etmişti artık benden bıkmıştım, vaz geçmişti.. buraya kadardı başlamadan bitmişti...

"Görüşürüz küçük prenses.. daha doğrusu bir daha görüşemeyeceğiz ama."

Rüzgar ona baktığımı ela gözleri kahverengi gözlerimle buluşunca fark etmişti. Hafifçe gülümsedim ve kafamı salladım.

"Sıkıntı verdim sanada sonuçta sevmediğin biriyle sahte bile olsa evlendin, çıktın.. Neyse artık görüşme.. görüşmemek üzere piskomanyaksadist."

Gülümsedi ve mırıldanarak delirtgen ufaklık dedi. Arabadan indim ve villanın kapısına doğru yavaş adımlarla yürüdüm. Arkama bakmak istiyordum. Görüşmek üzere demek istiyordum. O ela gözlere doyasıya bakmak istiyordum. Rüzgar'ı istiyordum.

Arkamdan araba sesi duyulacak arkama baktım ve gitmiş olduğunu gördüm.

İşte bizim hikâyemiz buydu buraya kadardı. Gözlerimden akan yaşlara engel olmaya çalışırken bir yandan da düşüncelerime engel olmaya çalışıyordum ama çok zordu bir daha göremeyecektim Rüzgar'ı düşüncesi bile korkunçtu.

Daha fazla burada kendimi yemeyim diye göz yaşlarımı sildim ve villanın kapısını çaldım. Kapıyı yine o Hizmetçi açtı ve beni içeriye çağırdı. Gülümseme ye çalışarak içeri girdim ve salonda düşünceli bir vaziyette oturmuş olan dayımın Yanına endişeyle gittim.

"Merhaba..."

Dayım bana doğru döndü ve beni görünce şaşkınlıktan ayağa kalktı. Yüz ifadesinden ne kadar şaşırdığı belliydi. Sanırım burada da istenmeyecektim. Bugün bunu anlamıştım ki ben istenmeyen, sevilmeyen yalnız bir kızdım ve sanırım bunun tek bir çözümü vardı o da ailemin yanına gitmek....

Kiralık GelinWhere stories live. Discover now