Kiralık Gelin

parti

 Evet bu bölüm Rüzgar'ın ağzından :) Multi Masal'ın kütüphanesi ve Masal sizce partide ne giymiş olsun tavsiyelere açığım :))

"Hakan bu işi de evlilik meselesi gibi mahvetmeyin. Bu partiye siz de geleceksiniz ve biz aşağıdayken Gizem ile odaya kamerayı yerleştireceksiniz."

Kafasını anladığını belirtecek türden sallamıştı.

"Sevgilini al da beraber kıyafet bakın."

Bana öyle şaşkın şaşkın bakınca tekrar ağzımı açmak zorunda kaldım.

"Gizem ile kendine parti için kıyafet al."

"Rüzgar sen biliyorm...."

Sözlerimle sözünü kestim ve oturduğum krem koltuktan kalkarak gezinmeye başladım.

"Sizin sevgili olmanızda kötü birşey yok Hakan. Hadi şimdi dediğimi yap sinirleniyorum."

Sonunda oturduğu yerden kalktı ve  Gizem'i mutfaktan alıp çıktılar.

Villa da ufaklık ve benden başka kimse yoktu.

Ufaklık.... Neden her zaman böyle inatçı ve asi oluyordu ki? Dün onun yüzünden yapmamam gereken bir şey yapmıştım.

Benim sözlerimi çiğnememesi gerektiğini ona defalarca söylesemde beni dinlememiş en kötüsü bana dördüncü kez yalancı demişti.

Bende onunla alay edip sinirden ağzıma geleni söylemiştim.

Bir gün önce

Gözlerimi açtığımda her zaman ki gibi yalnız değilde yanımda delirtgen ufaklıkla uyanmak gerçekten tuhaf bir duyguydu.

Ufaklıkla tanışmadan önce bir kızla aynı yatakta yatıp uyuyacağımı söyleseler sanırım ağzıma gelen tüm küfürleri sayardım.

Ama bu ufaklık.... Öyle masumdu ki sanki dokunsam kırılacak bir kristal gibiydi.

Ufaklıktan önce bir sürü kızla aynı yatağı paylaşmıştım tabi uyumaktan öte fakat hiç biriyle güneşi doğurmamıştım. Asla uyandığımda yanımda bir kız olmazdı ama şimdi...

"Ceeööö hahaha her zaman sen bana derdin ama sanki şimdi bana tecavüz edecekmiş gibi bakıyorsun."

Bu kız gerçekten ahmaktı. Aynı zamanda çatlak. Bir insana böyle bağırılırmıydı? Tamam ben ona azıcık bağırmış olabilirim ama onun yaptığı tam bir delilikti.

Gözlerimi devirdim ve mırıldanarak:

"Sanada günaydın ufaklık, sadece dalmışım sana tecavüz etsem daha önce ederdim veya şimdi bile edebilirim."

Yattığı yerden doğruldu ve bana bakacak şekilde oturdu.

Kaşlarını çatarak söze başladı:

"Ama tipin değilim değil mi piskomanyaksadist? Ne güzelim ne akılllı."

Seni güzel olduğun için sevmiyorum, seni sevdiğim için güzelsin. bunu anlamayacaktı ne de olsa en iyisi ağzımı bile yormamak.

"Cevap yok he! Harika sanırım sen Mira'yı isterdin burada değil mi?"

Birde bunu soruyor muydu? Üstelik dün ona açıklama yapmayı sevmeyen biri olarak açıklama yapmıştım.

Delirtgen ufaklık yine saçmalama başında. Dün sana dediklerimi unuttun mu? Alzheimer mı var sende ne!"

Bana kaşlarını daha da çattı ve badem gözleriyle gözlerimin içine iyice baktı.