helplessness in my wear for you

3K 383 130
                                    




chapter 2

"Bana bunları söyledi! Bana Jennie! Bana dedi bunları!" Saç diplerini öyle bir çekiştirmişti ki, kökünden elinde kalacak tonlarca tel saçı olacaktı.

Derin ağlamanın ardından gelen hıçkırıklarının hıncını çıkarmak için sinirle kendini koltuğa atmış, kafasını yastığı gömüp dişlerini sıkmıştı. Jennie korkuyla titremiş, yutkunmuştu.

"Demek ki gerçekten sevmiyormuş."

Kafasını salladı kız ağlarken. Yastıktan kaldıramamıştı kendini, nefes almakta oldukça yavaştı. "İmkanı yok..." demişti. "Bunu nasıl söyleyebiliyorsun?"

"Jeongguk'u duymadın mı? Orospu çocuğu gibi konuşmuş." Koltuğa oturdu kızın yanına. "Zaten son bir aydık bir kaç kızla konuştuğunu falan görmüştüm. Arkadaşı sanıyordum."

"Kız mı?" Yüzünü buruşturdu ağlaması tekrar başlarken. "İmkansız... imkansız, imkansız..."

"İmkansız hiç bir şey yok, Lalisa. Seni gerçekten sevmiyormuş işte. İğrenç biri."

"Biz yıllardır birlikteyiz Jennie! Evlenmek bile istiyorduk! Onunla olmak istiyordum!"

"Kes sesini! Cidden görmüyor musun!" Daha da hiddetlenmişti ağlaması ona kabul ettirmeye çalıştığı gerçekle. Kızın omuzlarından tutup sinirle sarsmıştı. "4 yılınızı bir günde sildi! O sikik orospu çocuğuna bir de vatan emanet ediyorlar!"

"Öyle değil! O öyle değil!"

"Aptal mısın sen!"

İnsanlar bir anda değişebilir miydi? Cidden sevdiği birine bu kadar kolay ihanet edebilir miydi?

Jungkook hep böyle biri miydi? Televizyonda hep iğrenç insanlara aşkından kör olan kişilere rastlıyorlardı, o da öyle mi davranıyordu? Jeon cidden iğrenç biriydi ve o aptalca kabul etmek istemiyor muydu?

"Benden yardım istedin Lalisa. Senin yerinde olsam o adam için kendimi bu kadar yıpratmazdım. Kadınlar hakkında böyle iğrenç şeyler düşünen biri hemde, hak ettiğini bulur umarım." Göğsü inip kalktı sinirle. "Unut onu."

"Unutayım mı? Siz anlaşıp benimle dalga mı geçmeye karar verdiniz!" Dağılan saçlarını bir kez bile düzeltmeye yeltenmeden sinirle ayaklanmıştı.

"Nerde senaryonuz? Sen de Jeon'un bu saçma oyunundasınız değil mi!"

"Sen delirdin Lisa. Sen, aşkından delirdin." Gözlerini karşısındaki kıza dikmişti. Öyle bir gelgitin içindeydi ki, kendine baktığında cidden saçma hareketler yaptığımı düşünüyordu. Şu bir aydır lakin özellikle şu bir haftadır aşırı tuhaf davranıyordu Jungkook. Aptal bir aşık gibi inkar ettiğini düşünen bir yanı vardı elbet, lakin mantıklı değildi.

"Kendini bu kadar yıpratmanı istemiyorum Lalisa! Beni iyi dinle," dudaklarını ıslatıp kızın ellerinden tuttu ve konuşmaya başladı tekrardan.

"Bazen bitmeyeceğini düşündüğümüz şeyler biter. Ve bir bakarız, aslında onlar olmadan da yaşabiliyormuşuz."

"Jennie, bu... bu çok mantıksız."

"Mantıksız olan bu düşüncen." Korkunç bir dönüm noktası olduğuna ikna etmeye çalışılıyordu. Bu ayrılığın ona tecrübe katması gerektiğini ve hiç bir şekilde kendini erkekler için yıpratmaması gerektiğini söylemişti, bunlar ona bir matematikçiye iki kere ikinin altı ettiğini kabul ettirmek kadar saçma geliyordu.

"Artık kendini düşünme vaktin geldi, Lisa."

beatiful messHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin