|| 46 ||

2.2K 153 70
                                    

"Şaka gibisin cidden." dedim elimdeki buzu gözünün kenarına doğru bastırırken.

"Sen bir de onu gör." dedi sızlanırlen.

"Gelirken gördüm. Sapasağlam duruyordu!" dedim kızgınlıkla. Kızdığım şey tabiki de Ron'un iyi olması değil, Draco'nun bu kadar kötü olmasıydı.

"O sıçılmış ayırmasaydı bu sefer ben sıçacaktım." dedi hafif gülerken. Buzu yüzünden çekip gülümseyerek baktım ona. Keşke onu bu kadar geç tanımasaydım, diye düşündüm bir an. Keşke o da bizden biri olsaydı.

"Niye öyle bakıyorsun?"

"Sevdiğim çocuk sonuçta. Bakamaz mıyım?" dediğimde tekrar buzu koymak için elimi kaldırdım; ama bu sefer de o başını eğmişti. Geri çekilip baktığımda gülümsediğini gördüm.

"Sen utandın mı?" dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı. Hızla gülümsemesini yüzünden silmeye çalıştı; ama sadece çalıştı.

"Hayır."

"Evet. Evett." dedim uzatarak.

"Hayır, dedim ya."

"Draco Malfoy utandıı." dedim bir anlık sevinçle. O ilk kez utanırken görüyordum ve bu, inanılmazdı!

"Ben de insanım." dedi gülerken. Aslında Draco Malfoy, o olağanüstü görüntüsüyle insanı değil de bir Yunan tanrısını andırıyordu.

Buzu bir kenara bırakıp yanına uzandım.

"Sence Lucius öğrendiğinde ne olacak?" diye sordum. Bu soru birkaç gündür uykularımı bölüyordu ve kendime binlerce kez sormama rağmen bir türlü yanıtı alamıyordum.

"Nerden çıktı şimdi bu?"

"Bizi ayıracak, biliyorsun değil mi?" dedim gözlerim dolarken. Ondan ayrılmak istemiyordum.

Sağ elimi alıp dudaklarına götürdü. Ayırdıktan sonra da elini yanağıma koydu. Sanki bunu bekliyormuş gibi eline yaslanarak tüm ağırlığımı ona verdim.

"Bırak babamı, Adı Lazım Değil gelse yine de seni benden alamaz."

Amortentia (Dramione Texting)Where stories live. Discover now