2.Gün (1/3)

4.9K 441 228
                                    

-Ayayay bu kitabı yazarken bi mutlu oluyorum neden bilmem keyif alıyorum salak salak ay neyse ehe uwu.
-Umarım beğenirsiniz 💕.
-Oy vermeyi unutmayın :3
-Bide partlar yavaş yavaş gelicek kusura bakmayın ama 1-2 haftada atarım sanırım 2.günün tamamını. Sizi seviyorum ûwû.
-Bide kontrol etmeden atıyorum yanlışım varsa affola. Ybsiz bırakmayım diye atayım dedim.

İkinci gün, sabah:
Midoriya gözlerini aralarken derin bir nefes almıştı. En son ne olmuştu? O an hatırlamakta o kadar güçlük çekiyorduki ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Odasında kendi yatağında yatıyordu ama kesinlikle odasında bir terslik olduğunu hissediyordu. En sonunda ise yatağında gözleri yarı açık bir şekilde oturur hale geldiğinde tam yanında bir ağırlık hissetmiş ve ağırlığa doğru döndüğünmüştü. Tabi döndüğü gibi gördüğü bedenle gözleri sonuna kadar açılıp bağırmasıda bir olmuştu. Her sabah böyle çığlık atmak zorundamıydı?

     Onun çığlığı ile yanında uyuyan kişi ise irkilip uyanmış ve sert bir biçimde hemen ona bakmaya başlamıştı.
"Oİ! Seni sevimsiz neden uykumu bölüyorsun! Çektirdiklerin yetmiyormuş gibi birde iğrenç sesinle bağırıcak mısın?!"

Çektirdikleri mi? Bakugou'ya ne eziyet çektirmiştiki kendisine karşı bu kadar kabaydı. Tamam hergün kabaydı kendisine karşı ama bugün normal olduğu halinden daha vahşetli görünüyordu.

Sonra aniden kafasına dank eden bayılmasıyla, Bakugou herhalde bayılmasına müdahale etmişti, korkmuş ve minnettar şekilde ona bakmış ve hemen verdiği zahmetten dolayı özür dileyip teşekkür etmişti. Açıkçası bayıldıktan sonra neler olduğunu ve Bakugou'nun neden yanında uyuduğunu merak ediyordu. Bakugou'nun yanında uyumasını sorun ettiğide falan yoktu, zaten erkek sayılırdı bir nevi, sadece merak ediyordu. Çünkü Bakugou'yu tanıyordu ve emindiki başına kötü birşey gelsede gelip yanında uyuyacak bir insan değildi kendisi.

     Bakugou kendisinin teşekkürünü ve özrünü görmezden gelince ise ona hemen neden yanında uyuduğu ile ilgili soru sormak istemiş ama sorusu bir ses tarafından kesilivermişti.
"UMMM,IMMMMMM,IMMMM!"
Birden duyduğu tuhaf sesler ile ağzını hemen kapamış ve etrafına bakmaya başlamıştı. O seslerde neyin nesiydi öyle? Ve nerden gelmişti? O kadar merak etmiştiki kalkmaya çalışmış, ama kolunu sıkan el ile durmak zorunda kalmıştı.
"Gereksiz bir ses yüzüne kalkmana gerek yok, hadi geri yat sende gerizekalı şey sonuçta okula daha var."
Bakugou'nun böyle demesi ile birden ses hakkında daha çok şüphelenmiş, ve kolunu onun elinden kurtararak kalkıp sesi aramaya başlamıştı.

Odasında sesi ararken ise en sonunda geldiği yer olan dolabını bulduğundaysa hemen bir hışımla dolabı açmış, ve bağlanıp ağzı bantlanmış bir Mineta görünce ise korku ile dolap kapağını kapatması bir olmuştu. Tanrım Mineta'nın dolabında ne işi vardı?! Sanırım Bakugou'nun olanları ayrıntılı bir biçimde anlatması gerekecekti...

❥❥❥

     Mineta'yı odasından çıkarıp Bakugou ile baş başa kalınca imalı bir biçimde Bakugou'ya bakmıştı İzuku. Bakugou ise ne kadar belli etmesede kulaklarına kadar kızarmış ve bakışlarını kaçırmıştı İzuku'dan. Neden utanmıştı bilmiyordu ama çokta sinirine gitmişti kendisinin böyle birden kızarması.. Zaten salak gibi onun yanındada pek uyuyamamıştı. Birden ne olmuştu ona bilmiyordu ama kesinlikle bu halinden kurtulmak için herşeyini verirdi.

"Öhm, seni dinliyorum?"
İzuku'nun ona soru sorar bir biçimde bakıp konuşmasıyla bakışlarını ona döndürmüş ve kararlı bir biçimde ona bakıp konuşmaya başlamıştı.
"Kusura bakmada camını kilitlemediğin için oldu tüm bunlar, kaç yaşında gençsin hala mal gibi camını kapatamıyor musun sen?!"

     "Nasıl yani camı kitlemem ne alaka?"
Derin bir nefes almıştı Bakugou. Onun bu hali o kadar sinirine gitmiştiki onu öldürmek istemiş ama şuan bunun uygun bir zaman dilimi olmadığına kanaat getirmişti.
"Sen bayıldığında önce okulun revirinde kaldın, sonra durumunun iyi olduğu anlaşılınca seni yurda getirtiler ve yatağına falan yatırdılar, Aizawa Sensei söyledi. Tabi senin cam açıkmış hep. Gecenin bir yarısıda susadım su almaya gidiyordum ama odandan tıkır tıkır sesler duydum. Meğerse odana Mineta girmiş o açtığın pencere ile. Bende dayanamayıp odana dalınca Mineta'yı yanında yatmaya çalışırken gördüm. Bu yüzdende onu bantlayıp dolabına yerleştirdimki dersini alsın."

     Bakugou'nun bunu demesi ile İzuku iğrenmiş bir biçimde aklından Mineta'yı geçirerek kapısına bakmış ve bu daha çok iğrenmesine sebep olmuştu. Sanırım Kacchan gerçekten ona yardım etmişti... Açıkçası Kacchan'ın ona yardım etmesine gerçekten sevinmişti çünkü kesinlikle Mineta odasındayken olacak olan olayları kestiremiyordu. En sonunda ise teşekkür eder bir biçimde Bakugou'ya bakmış ve hemen konuşmaya başlamıştı.
"Kacchan.. ben çok teşekkür ederim cidden çok yardımcı olmuşsunn... Bende karşılığında istediğin ne varsa yapmayı çok isterim. Cidden saol-"
"Öl yeter, ben okula gidiyorum hazırlanıp, sende gelirsin artık."

     Kacchan'ın birden eski kaba haline dönüpte odasından çıkmasıyla ise iyice morali bozulmuş ve iyicede sinirleri bozulmuştu İzuku'nun. Sanırım Kacchan asla değişmeyecekti...

𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin