1.Gün (1/2)

5.7K 494 236
                                    

-Ayh umarım bölümü beğenirsiniz uwu.
-Okurken bir iki oy verirseniz sevinirim :3
-İyi okumalar 💓😘✌️

İlk gün, sabah (girişin devamı):
Midoriya İzuku nerdeyse 10 dakika boyunca şokla aynaya bakakalmıştı. Nasıl böyle bir şey olmuştu aklı almıyordu. Bildiğin kızdı, kız! Halbuki yemin edebilirdi dün gece erkek olarak uyumuştu. Acaba paralel evrende miydi? Ölüyor muydu? Neden kız olmuştu? Neden bir çift göğsü vardı ve alt tarafında hep hafiflik hissediyordu? Peki sesi, o nasıl değişebilmişti? Yoksa aslında başından beri kızmıydıda vücudu bu sırrı ondan gizlemişti. Yoksa dünyası simülasyon muydu? Noluyordu? Ne olacaktı? Asla erkek olamayacak mıydı? Ama o erkek olmayı çok seviyordu, hem asla kız olmak gibi bir dileğide olmamıştı...

     Yoksa... Düşündüğü şey olduysa kesinlikle bu hem harika hemde berbat bir şeydi. Tabi ona göre berbattı ama aynı zamanda çok... waowdı... Düşündüğü şey tabikide dün antrenman yaptıkları kız ile alakalıydı. Kesin ona bunu yapan oydu ve kesinde kızın böyle şeylerle alakalı bir quirki vardı. Hayatında ilk defa böyle bir quirk görüyordu ve bu kesinlikle heyecanlanmasına neden olmuştu. Tabi heyecanlanması fazla sürememişti çünkü kız onu kendi hemcinsi yapmıştı. Ama bu tahmindi tabikide... ve doğru olması için dualarda edebilirdi çünkü belki bunu yapan kızın onu düzeltme ihtimalide vardı. Bence kesinlikle düzeltebilirdi ama bu sadece bir tahmin ve hayaldi.

     En sonunda okulu olduğunu fark ettiğindeyse birden terleyip telaşlanmaya başlamış, o sırada ise aynayı gene yere düşürmüştü. Neden mi? Çünkü okula bir kız olarak gitmesi gerekiyordu ve o bu durumdan çok utanıyordu. Acaba birgünlüğüne okula gitmese çok dikkat çeker miydi? Tamam gitmedi diyelim, ya o günün sonundada eski haline dönemezse ve gene kız olarak kalırsa? O zaman ne yapacaktı peki? Diğerki günlerde gitmezse artık dikkat çekmeye başlardı sonuçta.

En sonunda ise kapısı o bunları düşünürken birden tıklatılınca şok ile kapısının oraya bakakalmış ve kapının ardındaki kişi konuşana kadar tek bir kelime dahi etmemişti. En nihayetinde kapısının ardındaki kişi konuştuğundaysa onu dinlemeye başlamıştı.
"Izuku-kun beni duyuyor musun bilmiyorum ama okula geç kaldığım için çıkmak zorundayım. Rahatsız etmemek adına girmiyorum ama umarım iyisindir ve hemen gelirsin, beraber gelecektik okula biliyorum ama geç kaldık artık gitmem gerek özür dilerim."

     Duyduğu Uraraka'nın sesi ile birden dahada telaş yapmış ve o ne yapıcağını düşünmeye başlamıştı. Bu durumunu elbet eninde sonunda herkes öğrenicekti ama o çok utanıyordu. Sonuçta kızdı, kız! Tamam bu hayatının sonu demek değildi ama o kız olduğu için gereksiz bir utanç içindeydi. Daha önce hiç kız olmamıştı çünkü.

     Okula gitmeye karar verdiğindeyse hemen dolabının oraya koşuşturmuştu. Geç kalıyordu ve gitmezse başına kötü şeyler geliceğinide kesinlikle hissediyordu, hem okulda kesinlikle kız olma olayı için çözümde bulabilirdi, yani her ne kadar utansada gitmek zorundaydı. Üniformalarını bulduğundaysa hemen üstünü ve altını giymiş, daha sonrada saçı aşırı dağınık olduğunu düşündüğü için saçını sarı bir toka ile at kuyruğu yapmıştı. Hazır olduğunu düşündüğündeyse hemencecik aynaya bakmıştı, ama tabikide aynaya baktığı gibi pantalonunun düşmesi bir olmuştu... Kesinlikle çok işi vardı.

❥❥❥

     Midoriya en sonunda okula gelebildiğinde derin bir nefes almıştı. Tanrı affetsin o kadar utanıyorduki hayatının geri kalanını bir çöp kovasında geçirmeyi okula gelmeye kesinlikle yeğlerdi o an. Yurtta tam okula gidecekken pantolonun yere düşmesi ile bir saatini orda geçirmek zorunda kalmıştı. Kendi bedenine uygun bir kemer bulmak ne kadar zor birşeydi böyle... Tabi en sonunda bir şekilde bulmayı başarabildiğinde pantolona kemeri sıkı sıkı bağlayarak gelmişti okula doğru. Ama içindeki korku hiç bitmemişti gelene kadar, okuldakiler bu haline ne diyecekti? Pantolonu gene düşer miydi? Alay konusu olur muydu? Diğerlerinin gözünde ne olacaktı? Bu olayları o kadar çok düşünmüştüki bir ara beraber aynı yola doğru gittiği amca ona dayanamayıp endişeli bir biçimde  iyi misin kızım diye bile sormuştu her şeyi yanlış anlayıp. Tabi bu sadece utanıp kendisi hakkında dahada endişelenmesine sebep olmuştu.

Yurttan çıkarken etrafa baktığında kimsenin olmadığını görmüştü ve buda derin bir oh çekmesine sebep olmuştu içinden. Kız olduğunu erkenden söylemek istemiyordu, hem söylesede ona inanacakları ne belliydi orasıda ayrı konu. Okuluna adımını attığındaysa birden tabiki daha çok gerilmişti. Uraraka'ya birlikte okula gideceklerine söz vermişti ama onu bile durumu yüzünden gerçekleştirememişti, elbette üzülüyordu ama yapıcak bir şey yoktu artık.

Kafasındaki düşüncelerle okulun içine girdiğinde ise gene derin bir nefes almıştı. Şansına koridorda kimse yoktu ve bu kesinlikle harika bir şeydi, çünkü birilerinin onu böyle bir biçimde görmesini istemiyordu. Sınıfına doğru ilerlediğindeyse gene ne düşünüyorsa aynısını düşünüyordu. En sonunda sınıfın kapısının önünde durunca ise kapıyı iki kere tıklatımış ve hemen pat diye kimse bir şey demeden kapıyı açmıştı. Tabi açtığı anda ona dönen bakışlar ve en sonunda sessizliği bozan soru cabasıydı...
"Sende kimsin?"

𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin