8.Gün (4/4)

1.4K 171 67
                                    

-Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 😘
-İyi okumalarrrrrr 😋😘

Sekizinci Gün, Bakugou Planını uygulamak için MtLady'nin dibine bilerek düştüğü an...
     Koridorda yürürken birden yere kapaklanan çocukla çok şaşırmıştı MtLady. Yemin edebilirdi bu koridorun bomboş olduğuna, ama nasıl olmuştuda bu çocuk birden fırlamıştı?

Birden önüne pat diye düşen çocuğu görünce çığırması da bir olmuştu tabi. Birde diyorduki günüm ne güzel geçiyor, geçmiyormuş demekki de bu çocuk birden yoktan varoldu...

Çığırması bittikten sonra ise telaşla hemen önüne düşen Bakugou'yu kaldırmıştı. Zemine öyle bir düşmüştüki içi çok acımıştı MtLady'nin. Büyük ihtimalle çocuğun pipiside duvara aniden yapıştığı için dümdüz olmuştu. Gerçekten, baya baya üzülmeden edememişti çocuğa...

     Çocuğun iyi olduğunu kontrol edebilmek adına gözlerinin içine iyice mi ne bakmıştı. O çocuğun yerinde kendisi olsaydı oflamadan duramazdı çünkü. Karşısındaki çocuksa kendisine sadece sinirli sinirli bakıyordu.

Çocuğa tam iyi misin diye başlayan sorular sorucağı sıradaysa o çocuk kendisinden önce davranmıştı.
"Efendim sizinle konuşmam gereken çok acil bir konu var, eğer istemiyorsanız yapacaklarımdan ben sorumlu değilim. Mineta denen şahıs sorumludur. Yani beni kudurtmadan kulaklarınızı açıp çok iyi bir şekilde dinleyin beni. Bakın lütfen, gözünüzü seveyim..."

     Sarı saçlı kirpi kılıklı çocuğun kaşları çatık ve her an üzerine saldıracakmış gibi verdiği bir hava ile konuşmuştu kendisiyle. Bu çocuğu birkaç kez görmüştü ve adının Katsuki Bakugou olduğunuda çok iyi biliyordu. Kendisiylede yere düşmesi ile ilgili konuşucaktı büyük ihtimalle.

     Tamam dinliyorum diyip sessizce çocuğun konuşmasını beklemişti. Çocuğun ne diyeceğini az çok tahmin ediyordu ama genede dinlemekten zarar gelmezdi. Zaten dinlemezse çocuğun bir takım olaylar çıkaracağıda çok belliydi ya...

❥❥❥

     Pekala, Bakugou denen o çocuk gerçekten beklediği gibi konuşmamıştı. Zaten öyle konuşmadığı içinde şok yaşıyordu şuan.

Konuşmadan önce mümin bir işini halledebilecek için hemen bağıra bağıra tuvalete koşmuştu ve onu baya beklemek zorunda kalmıştı. O gelene kadarda ayak üstünde favori oyunu candy crush oynamıştı.

Bakugou denen o çocuk tuvalette o kadar uzun kalmıştıki en son onun tuvalet yapmaktan çok bambaşka şeyler yaptığını düşünmüştü ama allahtan Bakugou bunu düşünürken kendisini yanıltıcak bir şekilde fırlatmıştı.

     O geldikten sonraysa detaylı konuşabilmek adına bahçeye çıkmışlar ve orda konuşmuşlardı. Bakugou ona öyle şeyler demiştiki orada, resmen kalakalmıştı... Aslında söylediği o kadar önemli değilde teklifi... O kesinlikle çok önemliydi...

     "Efendim, bakın, gözünüzü seveyim."
"?"
"Bakın bana. Bakın bi. Bakın bakın. Çok dikkatli dinleyin beni."
"Oğlum bakıyorum sana evet."
"Bakın tamam mı, kulaklarınızı ve gözlerinizi dört açıp dinleyin beni. Eğer beni dinlerseniz sizde karşılığını çok iyi alıcaksınız. Ama önce yargılamadan beni dinlemeniz lazım."
"Oğlum anlatsana."

     "Dinliyorsunuz ama dimi?"
"Evet anlat."
"4 göz ve kulakla?"
"Evet oğlum dinliyorum..."
"Bakın efendim, ben direk konuya dalıcam. Bizim, sizin gibi şahane,harika,yetenekli,güzel birinin yardımına ihtiyacı var. Bizim bu problemimizi ancak siz çözebilirsiniz."
Bakugou'nun kendisine ettiği iltifatlarla kızarmıştı MtLady. Aslında bildiği 💅 şeylerdi ama işte.. başka biri kendisine diyince kızarıyordu.

     "Evladım yalakalık yapmada anlat hadi."
"Ama anlattıktan sonra gitmeyin tamam mı? Bakın söz verin."
"Söz söz evladım ama anlat bi. Ağzına çarpacam yoksa bak yapma."
"..."

     "Efendim, ben önceden sizinde tanıdığınız biri olan Mineta tarafından biricik yiğit ve koç olan arkadaşımla beraber tehdit ediliyorum... Mineta bey, arkadaşımla bizi dip diye popiş popişe tutarak tüm okulun bizi sevgili sanmasını sağladı... Ve ben bundan o kadar bıktımki artık depresyona giricek duruma geldim... Tek umudum sizsiniz... Tek efendim tek..."
Bakugou denen çocuğun üzüle üzüle, aslında rol yapıyordu ama farkında değildi, anlattığı şeyle oda üzülmüştü.

     Mineta denen gerizekalıyı bir zamanlar yanında durduğu için biliyordu ve Bakugou oğulun anlattıklarından sonra ne kadar kötü bir insan olduğunu gene fark etmişti. Koskoca Bakugou'yu bile gariban yapmıştı hayırsız sıfatsız Mineta... Gerçekten çok yazıktı...

Ama Bakugou oğul niye bunu kendisine anlatıyordu ki? Kendisi bu konuda ne alakaydı.
"Devam et oğul anlattığına. Sonra noldu?"
"Efendim bizde biricik arkadaşım ile çok acı çektiğimizden dolayı toplandık ve bir karar vardık konuşarak. Bu kararımızdan sonra artık M*neta denen şahıs bize böyle tehditler savurmayacaktı... Kurtulacaktık..."
"?"

     "Ama bir eksiğimiz vardı. Bu dahiyane planı yapmak için size ihtiyacımız vardı... Lütfen efendim, siz bizim son umudumuzsunuz. Eğer bize yardım ederseniz ne kadar sevaba geçeceğinizi düşünün. Hadi gözünüzü seveyim..."
"Hem eğer bize yardım ederseniz, arkadaşımla anlaştık, sizi babası Endeavor ile baş başa yemeğe çıkarıcağına söz veriyor."

     Bakugou'nun son dediği teklif ile gözleri sonuna kadar açılmıştı MtLady'nin. Bir yemek. Endeavor ile. HEMDE BAŞ BAŞA!! Bakugou denen çocuğu tekin bulmuyordu ama onlara sırf bu yüzden yardım edebilirdi.

     Bakugou ise MtLady'nin şok olmuş yüzüne bakıp gülüyordu. Aslında Endeavor olayını az önce uydurmuştu ama konu bu değildi, büyük ihtimalle o MtLady olayını halletmiş ve artık bu işi başarmıştı. Çok gülesi vardı, kendisi tam bir koçtu...

"Peki oğul, ben bu konuda ne alakayım?."
MtLady'nin sorduğu soru ile Bakugou devam etmişti konuşmasına.
"Biz düşündükki efendim, siz M*neta'nın korkulu rüyası olduğunuz için bize yardım edebilir ve sizin sayenizde artık tehdit edilmekten kurtuluruz... Özgürlüğümüze kavuşuruz..."

     "Hmmmmm, sen bana herşeyi baştan detaylı anlat o zaman."
Bakugou sırık kadının son dediği şey ile sırıta sırıta anlatmaya başlamıştı. Artık o günde, resmî olarak Mineta'dan kurtulmuşlardı...

𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz