𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️

9.Gün (1/2)

-1 ay boyunca watty'nin yüzüne dahi bakmadıktan sonra hiçbir şey yokmuş gibi bölüm yazmaya gelen ben be like: 🤭💃👍
-hadi iyi okumalar size ŞSMPSMSPMSLSMS

9.Gün, MtLady ile Bakugou'nun konuşmasından bir gün sonra, Todoroki ve Bakugou reis ile...
Bakugou sabahleyin gerizekalı kuşların ötüşmesi ile anca ayabilmişti. Bugün gitmesi gereken bir okulu vardı ve bu yüzden uyanması şarttı ama bu kuş hergün öterek kendisini kaldırıcaksa o kuşa kesinlikle yakında bir tane koyacaktı. Bu şarttı çünkü.

     Normalde kuşların cıvıltısıyla kalkmazdı aslında, hava daha adam akıllı yeni açıcakken kalkar ve hazırlanır. Daha sonra ise gariban yoldaşı Todoroki'nin odasına gidip onun üzerine atlardı. Artık bunu yapamayacak olması üzücüydü ama yapıcak bir şeyi yoktu. Sonuçta onlar dün Mineta olayını halletmeyi başarmışlardı.

     Dün Bakugou, MtLady ile konuştuktan sonra MtLady hiç Mineta'nın dibinden ayrılmamıştı. Bu hatta öyle bir hale gelmiştiki Mineta en sonunda okulda özgürlüğüm kısıtlandı diye ağlamıştı. Ağladıkları anda 💅 Todoroki ve Bakugou 💅 hemen yanında bitip onla konuşmuştu.

     Onla bir anlaşmaya girip MtLady'i ondan uzaklaştırma konusunda bir karara varmışlar, bunun karşlığı olarakta özgürlüğüne kavuşmuşlardı. O günün sonundada bunu kutlamak adına Todoroki ile beraber erik dalı oynamışlar ve keyiflerine bakıp mutlu olmuşlardı. O gün o kadar mutlulardıki hangi şarkı ile oynadıklarını umursamamışlardı bile. Bi ara kolbastı çaldığınıda hatırlıyorlardı hatta.

Şuansa artık özgür olmaları çok hoş geliyordu Bakugou'ya. Sonuçta artık yanında soba seven dip dipe olduğu yarım kafa bir çocuk olmayacaktı ve üstüne üstlük artık okuldaki insanlarda onlara uzaylı görmüş gibi bakmayacaktı. Gerçekten bu konuda o kadar mutluyduki, eğer bundan kurtulamasaydı ciddi ciddi intahar edebilirdi. Kendisinde vardı o potansiyel çünkü.

     Artık biricik arkadaşları olan Mina,Kirishima ve Denki'nin yanında durabilicek ve huzura erebilicekti. Huzura ermeyi artık o kadar çok istiyorduki, bunu anlatmaya kelimeleri dahi yetmezdi.

     Tamam gariban yoldaşı Todoroki ona hiçbir şey yapmamıştı ama onla bir arada olmak doğasına aykırı, iyi gelmiyordu. Arkadaşlarından o kadar çok uzak kalıp Todoroki'nin yanında durmuştuki, artık ona benzemeye başladığını hissediyordu...

     Çünkü artık sevmediği sobayı yiyince aşırı mutlu oluyor, ve üstüne üstlük kaos görünce seviniyordu... Noluyordu ona???? Niye birden böyle olmuştuki???? Eskiden herşeye banane siktir et diyen o çocuk, niye kaos görünce seviniyordu, niye???? Bakugou bunun içinde ağlayabilirdi ama tabikide ağlamayacaktı. Çünkü o mükkemel, sexy, cool boi 👍😎 bir insandı ve ağlamayı gururuna yediremezdi.

     Arkadaşlarına çok büyük bir özlem duyuyordu Cool Boi Bakugou... Onları alt tarafı bir kaç gün görmemişti ama onları o kadar çok özlemiştiki... Kelimeler bile havada asılı kalırdı bunun için. Denki'nin mallıklarını bile özlemle aramıştı Todoroki'nin yanındayken. Mal Todoroki'nin tek yaptığı etrafa alık alık bakıp bir şeyler yerken onu höpürdetmekti çünkü.

     Gerçi Denki de artık ortalıklarda görünmüyordu. Onu tek geceleri su almaya giderken mutfakta Kirishima ile basıyordu. İkiside o kadar mallardıki kendisinide hiçbir zaman fark etmiyorlardı. Herhalde bir haltlar çeviriyorlar diye düşünüyordu Bakugou onlar hakkında.

     Bakugou çok fazla düşüncelere daldığını fark edipte kaşlarını çattığında olduğu yerde kala kalmıştı. Hayır hayır... Böyle şeyleri düşünmeyi bırakması lazımdı çünkü gün yeni başlıyordu. Bugün artık onun günüydü.

     Görlllllll, artık kendisi özgürdü. Mineta belasından kurtulduğuna göre önüne bakmalıydı.

     Özgür olmanın sevinci ile herşeyi boşverip yataktan kalktığında ise kapısının pat diye açılması bir olmuştu. Gördüğü sevinçle üstüne gelen Mina ve arkasındaki Todoroki ile o günü huzurlu geçiremeyeceğinide çok net anlamıştı...