15.Bölüm|Yanlış zamandaki iki doğru insan

381 35 98
                                    


Satır arasına bol yorum bırakmayı unutmayıınn ^^ böylelikle hızlıca bölüm atabilirim :D

Daha fazlası için beni takip etmeyi unutmayın ^^ petaeunia

Bu bölüm İlahi anlatım ile taçlandırılmıştır.

9 Nisan 2013

Jimin kulağındaki telefonu indirip, üniversitenin tüm öğrencilere açık ağaçlık gölge tarafında bankta otururken, elini tuttuğu sevgilisine baktı. "Taehyung ancak akşam yemeğine yetişebilirmiş güzelim." Dediğinde HanSeol alt dudağını bükerek başını salladı. "SooYa ile Taehyung çok problem yaşıyor, Jimin. SooYa'ya üzülüyorum. Aslında her ikisine de üzülüyorum. Birbirlerini kırıyorlar, eziyorlar sözcükleriyle kalplerini. Oysa ki ne gerek var sorunlarla dolu bu hayatta hoşgörüsüz olup incitmeye? Birkaç güzel sözden bahsetmiyorum. Birbirlerini böylece severken, ufak nedenlerden dolayı ateşlerine odun atmalarından bahsediyorum." Jimin onun cümlelerine bir buz tanesi gibi eriyip akmıştı. Ardından sevgilisinin gözündeki siyahlıklarda yol buldu. Geçen yılın burukluğu düş haznesinde canlandı.

"Çok haklısın sevgilim. Geçen dönem mezuna kaldığında, ikisinin ilişkisine oldukça özendiğimi hatırlıyorum. Bizim o zamanki ilişkimizden daha iyiydi araları. Taehyung Busan'da okumasına rağmen SooYa'nın yanındaymış gibi davranıyordu. Her an birbirleriyle iletişim kurabiliyorlardı uzaktan olmasına rağmen. Taehyung en ufak aralığında SooYa'yı görmeye geliyordu. SooYa'yla arada fakülte dışında karşılaştığımızda konuşuyorduk, bazen öğle yemeği yerdik birlikte, fazlasıyla yumuşak biriydi. Taehyung ise tam bir aşk adamı olmuştu adeta. İkisininde değiştiğini düşünüyorum. Hataları olsa bile eminim ikisinin hatası birbirine denktir." Jimin biraz konuyu dağıtmak istedi, HanSeol'e daha dalgın baktı. "Ama biliyor musun? O zamanların geri gelmesini hiç istemiyorum. Belki çok kötü zamanlarımız değildi fakat..." Duraksadı Jimin.

HanSeol onun ne demek istediğini çoktan anlamış, üzgün gözlerle ona bakmıştı. "Seni çok özlüyordum HanSeol, belki sana bunu pek belli etmedim ama hep bir yarımlık oluyordu kalbimin içinde bir yerlerde. Kendimi o zamanlar hiç tam hissetmiyordum... Kollarım bir süre sensiz kaldı, belki aklında bensiz. Farkındaydım, içimizde yaşanılası bir aşk büyüttüğümüzün." HanSeol liseden mezun olur olmaz bulunmak istediği üniversiteyi tercihlerinde tutturamayınca 1 sene boyunca aklını derslerinden başka hiçbir alana yöneltmemeye özen göstermişti. Jimin'e vakit ayırmakta zorlanıyordu. O günlerde en büyük destekcisi Jimin ve halası JiYea'ydı, elbette SooYa'dan ve Taehyung'dan da destek görmekteydi fakat onların mezuna kalmayıp artık bir üniversite öğrencisi oluşları, bireysel dersleri gibi kalınlığı inceliği tartışılır olan duvarlar giriyordu aralarına.

Aynı şekilde Jimin'in de yoğun dersleri olmaktaydı fakat HanSeol'e ayırabileceği haftalık 3 saati oluyordu. Bu 3 saatte ise onun zorlandığı konuları ona anlatıyor yapamadığı sorular hakkında tartışıyorlar ve elinden geldiğince mental destekte bulunuyordu. HanSeol ondan aldığı desteği hayatı boyunca unutamayacağını biliyordu. Nasıl unutabilirdi ki, kendisi için her hafta üniversiteden birkaç kilometre uzak olan HanSeol ve halasının yaşadığı eve geldiği günleri?

Jimin sadece bir sevgili değildi ona. Jimin fedakardı, HanSeol ise onun bir parçasıydı. Yıllar geçti, Jimin onu kendisine kattı. Çizdiği yolda, yoldaş bulduğunu en derinden hissetti.

HanSeol onun elini daha da sıkı sardı parmaklarıyla, tüm bunları birkaç saniyelik bir film gibi akıl süzgecinden geçirdi. Oturduğu bankta onun harelerinde yeni bir HanSeol bulurken konuştu genç kız. "İçindeki buruklukları onaracağım Jimin! Hergün senin sesinle uyanmayı, hergün seninle olmak istiyorum. Hergün senin yüzüne bakmayı, elini tutmayı istiyorum. Şimdi senin sayende burdayım. Senin sayende bu bankta seninle oturabiliyorum sevgilim... Şimdi bizim sıramız sevgilim. İçimizi sarmaşık misali saran aşkımızı yaşama vakti geldi." Jimin o kadar mutluydu ki kalbinin kulaklarında attığını hissetti. Bazen içindeki duyguların aşındığını aynı zamanda bedeninden havalanıp uçtuğunu hissediyordu. HanSeol'ün ona olan bakışlarını kelimelerle ifade edemeyeceğini düşündü Jimin. Bir anlığına da olsa bu ânı belleğine kaydetti; onu her özlediğinde önüne getirebilmesi için. Gözüne sanki sırf pembe camdan, pırıltılı bir gözlük takılmıştı Jimin'in. Bu gördüklerini ancak buna bağlayabilirdi. Yoksa akıl haznesinde bir editör yoktu, etrafı pırıltılı efektlere boğan.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 10, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Promesa ✦ Park JiMinWhere stories live. Discover now