10.Bölüm|Küle dönen hayaller

265 50 143
                                    

Oy: 20
Yorum: 80

Oy ve yorumsuz geçerseniz bölümler yavaşlık ve aralıkla gelir. Bu yüzde  ne yapıyooruuz, oyluyoruz, yorum yapıyooruuz ;)

Bu bölüm Park Jimin'in anlatımıyla taçlandırılmiştır.

1 Ağustos 2016

"Ah tamam anne!" Dediğimde annemin hâlâ mırıltılarını duyabiliyordum. "Kıza kaba davranma oğlum! Baban gibi yüzüğü kızın suratına atma." Kahkaha attığımda bunun doğruluğunu bilmek istedim. "Babam senin suratına mı attı yüzüğü?" Yanına mutfağa ilerleyip sorduğumda sinirle cevap verdi. "Baban işte, biraz romantik, çokça odun." "Eşini iyi tanıyorsun." Diye söylendiğimde ayaklarıma baktı. Kapının önünda giydiğim ayakkabıları unutmuş, onca koridoru böyle kat etmiştim. "Jimin!" O kadar gür çıktı ki sesi kendimi koşarak evin dışında bulmam bir olmuştu.

Derince nefes alıp caddenin karşısındaki durağa doğru ilerledim. Vardığım duraktaki banka oturduğumda yanımdaki çifti farketmemiştim. Adam otuzlu yaşlarındaydı, kadın ise yirmilerinin sonunda sevgilisi gibi duran adama yetişmişti. Onların uyumuna bakarken, rahatsız ettiğimi düşünüp önüme döndüğümde, adam seslice konuştu. "Benimle evlen RiYu-ah!" Kadın ona döndü fakat hiç bir tepki vermeden bakmaya devam etti. Önüne döndü kadın, ancak o an yüzündeki üzgünlüğü gördüm. Evlenme teklifi almak bu kadar mı üzücüydü? "RiYu-ah, benimle evlenir misin?" Adam kadının yüzüne eğildi ve çenesinden hafifçe tutup başını kendine çevirmesini sağladı. Kadın ıslarla yeniden önüne çevirdi başını.

Sadece onları ben izlemiyordum, yoldan geçenler, arabayı kullanan şoförler ve daha nicesi. Ayağa kalkıp diz çöktü. Kadın heykel gibi donmuş, tepkisizliğin zirvelerine çıkmıştı. "RiYu-ah, sorun ne?" Dedi fakat kadın kafasını kaldırdığında adamın yüzüne bile bakmadan konuştu. "Ayrılalım." Dudakları arasından kolayca çıkan bu kelime adamın seslice yutkunmasına sebep oldu. "Ayrılalım bitsin." Dedi, kadın bu sefer adamın gözlerine bakarak. "RiYu-ah, şaka yapıyorsan hiç sırası değil." Kadın hızla kalkıp konuştu. "Şaka yapmıyorum. Ayrılıyoruz, seni istemiyorum." Dediğinde gelen otobüsü zorluklarla farkettim. Otobüsün basamaklarından çıktım. Cüzdanımdaki otobüs kartımı çıkartıp bastırdığım plastik ve para aldığında ışıkla birlikte ses çıkaran yapıya baktım. Sonrasında ilerlediğim otobüsün koltuklarından birine oturduğumda hâlâ hareketlenmeyen aracın camından o çift denilecek iki kişiye baktım.

Artık kadın yerinden kalkıp hızla otobüse bindi. Yüzünü ağlamamak için kasıyordu. Hızlı adımlarıyla otobüsün en arka yerlerinden birine oturdu. Adam, öylece otobüse bakıyordu. Omuzları güçsüzleşmiş gibi aşşağıya eğilmişti. Yüzü ise hem üzüntüsünden hemde çaresiz aşkından düşükleşip solmuştu. Adamın yüzündeki hüzün ve acı gitgide kötüleşirken, bu sırada araç hareketlendi. Terkedilen bedeni yere çivilenmiş gibiydi adamın. Konuşacak dili, düşünecek aklı yok gibiydi.

Kadın ise araç çalıştığından beri ağlamaktaydı. Hıçkırıklarını arkadan gelen seslerden algılayabiliyordum. Zor bir durum olsa gerekti, ince bir gözlemle duruma bakıldığında ikiside birbirini seviyordu ama biri bundan ya şüpheliydi ya da gerçekten düşünceleri bunu onaylamıyordu. O biri ise arka koltukta ağlayan kadındı apaçık. Alışveriş merkezine metreler kala duran araçtan indiğimde HanSeol'ün zorla parmak ölçüsü aldığım ipi cebimden çıkardım.

Uyukladığında, habersiz almıştım. Yüzük parmağı, tamda; 12 mili metreydi. Girdiğim ünlü aksesuar mazasında karşıma çıkan ilk yetkiliyle konuştum. "Yüzük çeşitlerinizi görebilir miyim?" Resmi kıyafetli kadın gülerek bana bakmış ve hızla tezgah bölümüne doğru yönlendirmişti. "Sevgilinizin parmak ölçüsünü biliyor musunuz?" Dediğinde elimdeki ipi uzattım. "Araştırmalarım sonucu bu ip ile ancak ölçü alınabiliyormuş. 12 mili metre." Kadın gülmüştü bu dediğime. "Ah cidden bilgilisiniz." Ardından devam etti. "İpi verin lütfen." Uzattığım ipi verdikten sonra yeniden konuştu görevli kadın, elindeki çeşitli yüzüklerle gelerek. "Nasıl bir model istersiniz?"

Promesa ✦ Park JiMinWhere stories live. Discover now