14.Bölüm|Hisler

249 33 271
                                    

Çiçeklerim uzun bir aradan sonra selam! En aşşağıdaki yazımı okumadan gitmeyin 🙏🏻💚

Bolca satır arası yorum yapmayı unutmayın, yorumlarınızın bolluğu oylarınız ve ilginiz yeni bölümün gelişini hızlandırmaya yetiyor!🥰❣️

Daha fazlası için ➼petaeunia

Otobüs neredeyse okullarının yakınına geldiğinde sırayla inmişlerdi. Okula vardıklarında HanSeol ve Jimin yanyanayken, 3. sınıflarda Min YoonGi HanSeol'e bakıp, gülümseyip selam vermişti. "Selam HanSeol-shi!" HanSeol dört gün önce ondan ders aldığından dolayı cana yakın davranmaya özen gösteriyordu. "Selam YoonGi sunbae!" Jimin anlık olarak HanSeol'e baktı. Onun içten tebessümü, ve karşısındaki gencin tepkisi dikkatini çekti. "Nasılsın? Seni bugün çok canlı gördüm, üstelik çok tatlı gözüküyorsun." HanSeol kendisiyle birlikte duraksayan, Jimin'e baktı. Jimin gözlerini yere dikmişti, sanki onları dinlemiyordu. En azından HanSeol öyle sanıyordu. İçinde büyümeye müsait olan amansız istekle ona karşılık vermek istedi. Belki Jimin kendisine arkadaşlıktan ziyade daha fazla duygular hissediyordur diye düşünüp, bunu denemek istedi. "Ah teşekkür ederim YoonGi sunbae. Ben iyiyim, uykumu iyi aldım sayılır. Umarım sende iyisindir."

Jimin'e yeniden baktı. Hüsrana uğraması uzun sürmedi. O çevresiyle ilgileniyordu. YoonGi gülümsedi. "Kendimi iyi hissediyorum HanSeol. Eğer birkaç ders sonra müsait olursan seninle konuşmam gerek. Önemli bir konu hakkında." HanSeol gülümseyip "Elbette konuşabiliriz sunbae." dediğinde YoonGi daha da tebessüm etti. "O hâlde sınıfına gelebilirim?" HanSeol başını olumluca salladı. "Pekâlâ seni daha fazla tutmayayım HanSeol. Derslerine sıkı çalış. Özellikle çalıştığımız konuya özen göster." HanSeol saygılıca teşekkürünü edip ondan uzaklaşırken, Jimin'e yeniden baktı. "Bir sorun mu var Jimin-shi?" Jimin başını olumsuzca sallayıp "Sorun yok Seol. Sadece YoonGi..." dedi. "YoonGi?" "Ona ısınamıyorum. Bana samimi gelmiyor." HanSeol durgun edasıyla sadece onu anladığını belirten mırıltılar çıkardı. Kısa sürede ondan ayrılmak zorunda kalmış ve sınıfına ilerlemişti.

Ona karşı çok sorumsuz davrandığını hissetmişti HanSeol. Ayrıca bu onu üzüyordu, bastırdığı duyguları istemsizce gün yüzüne çıkıyordu. Sınıfına vardığında SooYa üzerine doğru koşmuştu. Kolunu HanSeol'ün omzuna atıp "Geldi benim Hannie'm!" dedi muzip tavırla. HanSeol onun bu tavrına kıkardadı. Sırasına geçerken sırtındaki çantasını, oturduğu yana bırakmış ve derince nefes almıştı. "Bugün tarih öğretmeni hastalığından dolayı gelemeyebilirmiş. Yeğeni söyledi." HanSeol kaşlarını kaldırıp "HeeRa öğretmenin yeğeni mi var?" SooYa eliyle başına vurarak "Ah HanHan. Üst sınıflardan Taehyung söyledi." dediğinde HanSeol kaşlarını kaldırıp "Jimin'in yakın arkadaşı olan Taehyung'dan mı bahsediyorsun So?" "Elbette Han. Başka kim olabilirdi?" HanSeol alt dudağını sola büküp konuştu. "Taehyung'ı HeeRa öğretmenin yeğeni olduğunu bilmiyordum." "Bilmezsin çünkü HeeRa öğretmen yeni atandı, üstelik bir ay oldu okula geleli. Senin gibi birçok kişi bilmiyor." HanSeol başını anlarca sallayıp "Taehyung ile arkadaş olduğunu bilmiyordum." dedi. "Aslında pek samimi değiliz, aksine biraz soğuk ve bunaltıcı birisi, konuşmayı sevmiyor olmalı." "Herkes senin gibi sevimli ve canayakın olmayabilir minik kız." HanSeol tek gözünü kırpıp muzip tavrıyla gülümsemişti ona. "Hannie." Diye melodik sesle kıkırdayan SooYa HanSeol'e sarılmış, kısa süre sonra ondan ayrılmıştı.

HanSeol sınıfa öğrenciler dolarken, ayağa kalktı koyu tahtaya beyaz tebeşirle dersi yazmak için. Tahtaya vardığında, unutkanlığı birden belirdi kaşlarını çatıp SooYa'ya baktı. "İlk dersimiz neydi So?" SooYa hızla "Yabancı dil." ardından "İngilizce." diye ekledi. HanSeol sol üst tarafa yazdığı ders başlığı altında ingilizce yazıp tebeşiri kenara koymuş ve elindeki tozu çırpmıştı. Yavaşça sırasına geçtiğinde camların neredeyse hepsinin kapalı olduğu gerçeği gözüne çarptı. Cam kenarında oturan arkadaşına seslenip "Pencereyi açabilir misiniz?" deyip sırasına geçti. Sırasına oturur oturmaz koyu tonlu düz eteği ve üzerindeki açık renk gömleği ile bağdaşmış kazağı, her adımında çıkan topuklu sesleri ve elindeki notları ile ingilizce öğretmenlerinin sınıfa girdiği anlaşılmıştı, ardından sınıfı derince süzen öğretmen selam verip derse geçmişti.

Promesa ✦ Park JiMinWhere stories live. Discover now